Milli Savunma Bakanlığı, Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyine PKK/YPG tarafından Türkiye'ye saldırılarda üs olarak kullanılan bölgelere Pençe-Kılıç hava harekâtı icra edildiğini açıkladı.

Sınır ötesinden gelen saldırılarını bertaraf etmek ve hudut güvenliğini sağlamak maksadıyla, Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın 51'inci maddesinden doğan meşru müdafaa hakları doğrultusunda gerçekleştirilen harekatta da gerek planlama gerekse icra aşamasında çok hassas davranıldı.

Milli Savunma Bakanlığı, Pençe-Kılıç Hava Harekatı'nda toplam 89 hedefin imha edildiğini, PKK’lı yöneticilerinin de bulunduğu çok sayıda PKK’lının etkisiz hale getirildiğini bildirdi.

Öte yandan Pençe Kılıç Hava Harekatı içerideki ve dışarıdaki PKK/YPG destekçilerini rahatsız etti.

PKK/YPG’Yİ AKLAMA ÇABASI

Daha önce pek çok kez sınır ötesi operasyonda Türkiye karşıtı açıklama yapan aynı barolar yine bu operasyonda da PKK'yı aklayıcı Türkiye'yi suçlayıcı açıklamalarda bulundu.

PKK'NIN ADI BİLE GEÇMEDİ

Ağrı, Mardin, Batman, Muş, Bingöl, Tunceli, Diyarbakır, Hakkari, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van barolarının yaptığı ortak açıklamada terör örgütü PKK'nın adı geçmezken, Türkiye'nin sınır ötesi harekat yapmasının yanlış olduğu öne sürüldü.

12 baronun skandal bildirisine büyük tepki yağdı.

12 baronun imza attığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

"TSK, savaş uçaklarıyla başta Kobani olmak üzere Suriye'nin kuzeyi ve doğusunda bulunan birçok alana 20.1.2022 tarihinde hava harekatı gerçekleştirmiştir.  

Açık kaynaklardan edinilen bilgilere göre başlayan askeri operasyonda can kayıpları ve yaralananların olduğu belirtilmektedir. Askeri operasyonların sürmesi halinde şüphesiz 'daha fazla can kaybı yaşanacaktır

Hava operasyonlarının yapıldığı alanlar; Suriye'de 2011 yılından beri devam eden iç Savaştan sonra IŞİD'den temizlenen ve güvenliğin yeniden tesis edildiği, Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı alanlardır

Ülke olarak yıllardır savaşın, çatışmanın ve şiddetin sorunları çözmekten ziyade daha da derinleştirdiğini yaşanan büyük acılarla tecrübe etmiş bulunmaktayız. Bugün ihtiyacımız. olan şey; Kürtlerin yoğun yaşadığı alanlara askeri operasyonlar düzenlemek suretiyle sorunu derinleştirmek değil, toplumun her kesimiyle barışmaktır. Türkiye'nin komşu halklarla ilişkilerini barışı gözeterek sürdürmesi, herkes için elzemdir.

Bireyler, gruplar ve halklar; vazgeçilmez, adil, sürdürülebilir ve kalıcı barış içinde yaşama hakkına sahiptir. Bu hakkın sağlanması ve korunması sorumluluğu devletlere aittir.
Biz aşağıda imzası bulunan Barolar savaşa karşı barışı savunmanın sorumluluğuyla; bölgede, sorunların çözümden ziyade yeni sorunlara sebebiyet verecek operasyonları halklar arasındaki barış zemini açısından tehlikeli görüyor ve hükümeti sorunlara askeri müdahaleler yerine barışçıl siyasi çözümler aramaya davet ediyoruz."