Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, “Sakallı generallere hazır mısınız?” başlıklı yazısında yine SADAT’ı hedef aldı. Caner Taşpınar ve Ersin Eroğlu’nun “Gölge Ordu” adlı kitabından, Bülent Arınç’ın Adnan Tanrıverdi hakkında söylediklerini aktaran Terkoğlu yazısında şu ifadeleri kullandı:

“Gölge Ordu” kitabı, SADAT’ın asıl işinin, “Milli Ordu” misyonu taşıyan TSK’yi, “Ümmet Ordusu”na dönüştürmek olduğunu gösteriyor. Dış ülkelerdeki eğitimler, SADAT’ın bunu tamamlayan ikincil göreviymiş gibi duruyor. Kitaptaki parçalar birleştiğinde, Devlet Bahçeli ya da Hulusi Akar gibi isimlerin, Tanrıverdi’nin TSK üzerindeki gölgesinden rahatsız olduğu tezi de gerçekçi görünüyor.

Parmağıyla dışarıyı gösteriyor. Ama asıl işini burada yapıyor. Kar yağarken içinde olduğunuz su sürekli ısınıyorsa, farkında değilsiniz, belki de ateş üstündeki kazana alışıyorsunuz.

Cumhuriyet yazarı, “Tanrıverdi’nin “TSK’nin erkek mensupları sakal bırakabilmeli” gibi ayrıntılı önerileri olduğu hatırlanırsa önümüzdeki dönem “sakallı generaller” görmemiz sürpriz olmayacak.” diyip ağzındaki baklayı çıkardı ve SADAT’ı mevzu edinmesinin İslâm düşmanlığından kaynaklandığını da açıkça ifade etti.

Düşmana yumruk olması gerekirken senelerce kendi milletinin tepesinde balyoz vazifesi icra eden bir ordunun, aslına rücu ederek yeniden “Peygamber Ocağı” hâline gelmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirmiş Terkoğlu…

“Ümmet Ordusu” mevzuuna gelirsek… Müslüman ülkelerin sahip olduğu potansiyel gücün artık kinetik bir güce dönüşme vakti çoktan gelmiş, hatta geçmektedir.

Bunun (Büyük Doğu Askeri Birliği’nin) bir an önce hayata geçirilip, askerî çerçevede başlayacak birlikteliğin iktisadî-ticarî bir entegrasyona dönüşmesi için de adımlar atılmalıdır. Zira, bu birlikteliğe dahil olma potansiyeli taşıyan ülkelere baktığımızda 1 milyarı aşan bir toplam nüfus ile karşılaşırız ki, bu aynı zamanda son derece büyük bir enerji, hammadde, emek ve pazar demektir. Elbette bu adımlar atıldığı takdirde işin müntehasında varacağı yer siyasî bir birliktelik olacaktır.

Hülasa, mesele sarık-sakal değil, onun temsil ettiği ruh ve güç! Lâik-Batıcıların tutuşmasının asıl sebebi de bu. Korktuklarını başına getirmek, işgal ettikleri kadrolardan bu zihniyettekileri temizlemek de Müslüman Anadolu halkının boynunun borcudur.