Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları şöyle;

Afganistan süreci 20 yılı aşkın bir süreç. Bu süreç içerisinde tüm dünya, başta Batı dünyası olmak üzere gerek İslam dünyası, özellikle buraya gerekli olan ihtimamı göstermemiştir. Rusya'nın müdahalesi olsun, ABD'nin müdahalesi olsun bunların hiçbirinde ne yazık ki bu ihtimam gösterilmemiştir.

"Afganistan şu anda ciddi manada kendi başına bırakılmış"

Afganistan'a tüm imkanlarımızla gerek altyapı gerek üst yapıda elimizden gelen gayreti gösterdik, oralarda bu çalışmalarımızı sürdürdük ve halen de oralarda altyapı, üst yapı noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Fakat az önce ifade ettiğim ülkeler buralara sadece askeri veya silah, bu tür şeylerle yaklaşmışlardır. Trilyonlarca lira buralara kendileri aktarmışlardır. Bu trilyonlarca liranın nerelere harcandığı bu çok önemlidir. İşte eninde sonunda bütün bu atılan adımların geldiği yer belli olmuştur. Afganistan şu anda ciddi manada kendi başına bırakılmış.

"Ölümden uzak bir adımın atılmış olması bana göre Afganistan'ın en önemli kazanımıdır"

Taliban'ın buradaki takınacağı tavır belli olduğu halde başından itibaren Taliban'la çeşitli görüşmeler olmuş, bu görüşmelerin neticesinde gelinen netice de ortada. Şimdi kendileri söylüyorlar. 'Biz bütün bu silah, araç, gereç, mühimmat, bunları nereye bıraktığımız henüz belli değil.' gibi laflar söylüyorlar. Bir taraftan örneğin Amerika bizimle de bazı görüşmeler yaptı. Taliban'la zaman zaman bizim de görüşmelerimiz oldu. Bundan sonraki sürece yönelik yine biz bu tür görüşmeleri yapabileceğimizi de söyledik. Derdimiz o ki bütün buralarda şu anda ölümden uzak bir adımın atılmış olması bana göre Afganistan'ın ön önemli kazanımıdır.

"Maalesef ana muhalefetin de muhalefetin de söylediği bu rakamların hepsi yalandır"

Ama şunu da söyleyeyim ki Türkiye'nin ana muhalefeti hep şunu söyledi. 'Afganistan'dan Türkiye'ye 1,5 milyon düzensiz göç oldu. Maalesef ana muhalefetin de muhalefetin de söylediği bu rakamların hepsi yalandır. Türkiye'ye Afganistan'dan böyle bir göç olmamıştır. Bunu nitekim dün de söyledim. Türkiye'de şu anda emniyet kayıtlarımızda ve kayıt dışı 300 bin Afganistanlı göçmen söz konusudur. Tüm bu yapmakta olduğumuz önleyici duvarlar ülkemize bu tür düzensiz göçü engellemek içindir.

"Afganistan halkı bizim Müslüman kardeşlerimizdir biz onlara kapımızı kapatacak değiliz"

Şu anda gelişmeleri takip ediyoruz. Gelişmeleri takip ederken Afganistan politikalarını yakından bildiğimiz ülkeler ile müzakere halindeyiz. Başta Dışişleri bakanlığımızın bu ülkelerle olan görüşmeleri, örneğin NATO'nun böyle bir toplantısı var yarın. Dışişleri Bakanlığımızın orada görüşmeleri olacak. Yine Taliban ile görüşmeler noktasında şahsıma bu konu sorulduğunda söyledim. Biz gerekirse Taliban'la görüşme yapabiliriz buna kapalı değiliz. Ortada bir vaka var gerçek var. Kapı çalındığında kapımızı açar görüşmelerimizi yaparız. Afganistan halkı bizim Müslüman kardeşlerimizdir biz onlara kapımızı kapatacak değiliz.

"ABD yalanladığı halde bunlar hala konuşuyorlar"

Bay Kemal sıfatıyla yalancı bay Kemal'dir. Akşam başka gündüz başka. Her hadisede yalanlarıyla temazül etmiş bir zattır. Bu olayda da yine ABD Büyükelçiliği yalanlamıştır fakat bunlar hala bunun üzerinden yürümeye devam ediyorlar. Karadeniz'deki sel afetinde, diğer taraftan Antalya, Muğla'daki yangın afetlerinde. Bartın, Kastamonu, Sinop'taki sel afetlerinde yaptıkları her şey yalan. Yanlarında zaten yalan makinaları var gayet iyi çalışıyor. Yalan üzerine yalan, ülkede felaket yaşıyoruz dayanışma yok yalan var. Bu millet yalanla bağdaşık değildir. Bu millet dürüsttür, dürüstlerle bugüne kadar gelmiştir, bundan sonra dürüst yönetimlerle yoluna devam edecektir. Bütün felaketlerde dayanışma yok, yalan var. Dürüst olun. Milleti yalanla bir yerlere taşıyacağınızı zannetmeyin. Böyle bir felaketin olduğu dönemde ülkeyi yönetenlerin yanında yer almanız lazım. Yalan üzerine bunların bir akışı var gidişi var. Benim milletim zamanı geldiğinde gereken dersi sandıkta verecektir.