Dün akşam 24 TV’de küresel devletleri konuşan araştırmacı yazar Erkan Trükten, yeni dünya düzeninin ulus devletleri istemediğini, parçalanmış daha küçük yapıları istediğini dile getirdi. G7 ülkelerinin toplanıp, orman varlığını korumak adına Brezilya Başkanı Bolsonaro’ya ilk başta 20 milyon dolar teklif ettiğini fakat Bolsonaro’nun kabul etmediğini aktaran Trükten, küresel çetelerin sözünü dinlemeyen devletlerin aforoz edildiğini belirtti.

Bolsonaro’nun Brezilya'da istenmeyen kişi ilan edildiğini aktaran Trükten, “Bir global çağrı yapıldı. Global ne demek, küresel demek. Bu isim bile ulus üstü, artık önemli olan küresel yapılar. Küresel çağrı yapıldığı zaman Ümit Sanlav hocamız da Brezilya, Avustralya, BAE dedi. Şimdi BAE'den ziyade Brezilya ve Avustralya bence daha can alıcı. Çünkü ikisinde de orman varlığı var ve özellikle Brezilya Amazon ormanlarını koruyamadığı gerekçesiyle ulusal varlığı tehdit altında olan bir ülke. Yani bölünebilir ve bu Amazon ormanları Brezilya'nın elinden alınabilir ve uluslararası bir yönetime devredilebilir. Bu bir örnek. Bu örnek gerçekleşirse o zaman gerek Türkiye'deki ormanlar, gerek başka ülkelerdeki ormanlar, ne Türkiye'ye bırakılır ve Bulgaristan'a bırakılır ne de Yunanistan'a bırakılır.” diye konuştu.

Trükten şöyle devam etti:

“Küresel bir bakanlıkla el ele hareket edilir. Mesela koronavirüs politikalarında biz ne gördük; DSÖ ne derse aynısını uyguluyorlardı. Şimdi çevreci yaklaşılmalarda da bu getirilmeye çalışılıyor. Yani bir küresel bir karar alınacak bu kararlara uygun da bakanlıklar inşa edilecek.

Hedefte iki devlet başkanı var

Şimdi hedefte olan iki devlet başkanı var. Brezilya Başkanı Bolsonaro ve Meksika Başkanı Obrador. Bu iki başkan koronavirüs politikalarına uymadığı için cezalandırılacak olan başkanlar.

Biliyorsunuz Magufuli cezalandırıldı. Cezalandırılmadan birkaç ay önce hedefte Magufuli ile Lukaşenko var demiştim. Magufuli öldü. Daha doğrusu bilim için öldürüldü. Belarus devlet başkanına darbe teşebbüsü oldu. Sonra 3 ay önce biz dedik ki bakın Madagaskar devlet başkanının başına çok kötü şeyler gelebilir. Neden, çünkü milli bir ilaç bulduğunu söylüyor, global aşılamalara karşı olduğunu söylüyor, o yüzden de ilaç endüstrisini karşısına alıyor, çok kötü şeyler gelebilir dedik, 3 ay sonra darbe teşebbüsü oldu. Şimdi anlıyoruz ki Haiti devlet başkanı için de böyle.

Yeni dünya düzeni ulus devletleri istemiyor

Şimdi bütün dünya şekillendirilirken bazı istenmeyen insanlar ve yönetimler var. Bunlar mümkün olduğunca bu şekillendirmede pasifize edilmeye çalışılıyor. Çünkü yeni dünya düzeni dediğimiz düzen artık ulus devletleri istemiyor. Parçalanmış daha küçük yapıları istiyor. Bakın AİDE 2021 gibi projeler esasında devlet içerisinde devlet oluşturma projeleri. Bu dijital kimliklerle deniyor ki; siz de ne kadar mülteci var, 5 milyon Suriyeli, Afgan mülteci var. Peki, bunlara siz kimlik verdiniz mi, vermedik. O zaman Birleşmiş Milletler onlara dijital bir kimlik versin. Onlar dünya vatandaşı olsun. O zaman ne olacak, ulus devletleri içerisinde başka bir devlet yapılanması çıkıyor. Dünya vatandaşı olunca da iç karışıklık, kaos, çatışmalar ve müdahale olacak. İleriki dönemlerde mültecilere Birleşmiş Milletler dijital kimlik verdiğinde ve Türkiye'de bir iç kaos çıktığında BM sizce müdahale eder mi?”

Baran Haber