CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun peygamber soyundan geldiğini kimse bilmez.” diyerek Ermeni soyundan gelen birini “seyyid” yapmaya yeltenmişti.

Bu sene başında bir TV’ye katıldığı programda konuşan CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun umreye gittiğini, peygamber soyundan geldiğini kimse bilmez. Alaşehir'de dedesinin türbesi var. Kureyşan aşiretinden.” demişti.

CHP'li eski Milletvekili Ensar Öğüt de geçtiğimiz günlerde Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kur'an-ı Kerim'i hem de ayetleriyle birlikte ezbere bildiğini söyledi. Öğüt, "İnanın samimi söylüyorum Kuran-ı Kerim'i ezbere biliyor." ifadelerini kullandıktan sonra İslâm'a ne kadar uzak olduklarını da "Hem de ayetleriyle birlikte!" diyerek fâş etmiş, kendilerine güldürmüştü.

Cemal Toptancı’dan Ermeni Kılıçdaroğlu’na sorular

Araştırmacı yazar Cemal Toptancı, Öğüt’ün ifâdesi sebebiyle bir yazı kaleme aldı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kur’an’ı, “hem de ayetleriyle ezbere bilmesi” Toptancı’ya bazı şeyleri hatırlatmış… Birkaç soru sormak istemiş…

Toptancı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Dersimli olması” hasebiyle Agos Gazetesi’nde uzun zaman Ermeni tarihi ile ilgili makaleler yazan, Sarkis Seropyan’ın 24 Ekim 2014 tarihli yazısından bir kısım aktarıyor:

“Dersim adı Der Simon adlı papazdan mı geliyor? Dersim adına 17. yüzyıla kadar hiçbir yerde rastlanmaz. Ancak Türklerin egemenliğinden sonra Mananağik, Karya, hatta Zırvan yer adlarına karşılık Dersim daha çok telaffuz edilmeye başlar. Bu konuda halk arasında tarihsel temelleri olan bir efsane de anlatılır halk.1604 yılına gelindiğinde bir yandan İran Hükümdarı Şah Abbas Doğu Ermenistan halkını İran içerlerine göç ettirerek ülkeyi boşaltırken, diğer yandan Sinan Paşa ile anlaşan Celaliler de Batı Ermenistan topraklarındaki halkı yok ediyorlardı.

Bu nedenle 1604’ün baharında Erzurum, Erzincan, Eğin ve Kemah halkı Celali zulmünden kaçarak her şeyini terk edip batıya, İstanbul ve Trakya taraflarına sığındılar.
Bu felaket yıllarında ana yurdundan ayrılmayan Ermeni halkı, Celalilerin soygun ve kıyımından kurtulmak amacı ile din değiştirmeyi yeğliyordu.

Rivayete göre, Keşiş Dağı eteklerinden Sıpıngar ve Çardaklı eteklerindeki Ermeni köyleri dinini değiştirip yurdundan uzaklaşmamayı seçmişti. Bunlar İslamiyeti kabul etmelerine karşın Ermeni köy adlarını (Pırgçatağ-Pışgıtağ-Kalarıç-Kalaris, Kartağ, Sıpıngor, Sırgatağ-Sırpatağ, Çormes, Khakh, Sılbus-Surp Luys, Til, Vartamşah vb.) ve kiliselerini korumayı başardılar.

Dağ köylerinde saklı hikâye: Kureyşan

Dağ etekleri, yayla ve ova köyleri Ermenilerinin kaderi böyle düzenlenirken, dağ köylerininki daha farklı gerçekleşti.

Bağri, Mınzuri, Avzardi ve Kazandağ, Surp Luys, Simo, Dujik, Mal, Davras köyleri Ermenileri, Celalilerin saldırılarından nasıl korunmak gerektiği konusunda karar vermek için ruhani önderleri olan, zeka ve kararlarına güvendikleri Papaz Der Simon'un o tarihlerde dağ ülkesi dışında düzenlenmiş bir dini toplantıdan dönmesini beklerler ve efsane de burada başlar:

“Der Simon ve beraberindekiler ruhani toplantıdan dönerken trajik olayı duyar ve ne pahasına olursa olsun ülkelerine ulaşmak için hiç zaman kaybetmeyip dağlı kıyafetlerini değiştirir, başlarına birer yeşil puşi bağlayıp yollarda kendilerini Alevi-Kürt Din adamı olarak tanıtırlar.

Güven içinde ülkesine dönen Der Simon toplumun ruhani ve cismani yöneticilerini toplantıya davet eder ve bu zor durumdan kurtulmanın çaresi olarak, din değiştirmeyi, ancak Türkleşip İslâmiyet’i kabul etmek yerine, bölgedeki komşu Alevilerin dinini kabul etmeyi önerir.

Karar oybirliğiyle kabul edilir. Bu durumda Der Simon Seyit Ali adıyla Kureyşanlar ocağının piri unvanını alır, ancak çok geçmeden Ermeni ve Alevi dini önderlerinin öğüt ve destekleriyle Piri-piran (Gatoğigos) makamına layık görülür.

Bu efsane, daha doğrusu tarihsel olgu hakkında toplantı zabıtları tüm ayrıntıları ile parşömen üzerine kaydedilmiş ve kutsal emanet olarak Piri-piranın mirasçıları tarafından saklanmaktadır.

Bunlar dokunulmaz olup Piri-piranın en büyük oğlundan başka hiç kimse tarafından el sürülemez. Mirasçı pir babasından veya dedesinden emanet aldığı yazılarla ilgili tüm ayinleri ve de içeriğini herkesten gizleyeceğine ve koruyacağına dair ant içer.

Böylece, dağlar ülkesi Ermenileri Aleviliği kabul ederek tehlikeden uzak kalmış ve de önderinin adını ölümsüz tutmak için, Yüksek Ermenistan'ın en yüksek dağ ülkesini Der Simon diye adlandırmış, bu da zamanla değişime uğrayıp kısaltılarak Dersim şeklini almış.”

Toptancı’dan Kemal Bey’e sorular…

-Ermeni tarihçi Sarkis Seropyan’ın iddia ettiği ve kaleme alığı makalenin bu bölümü ile ilgili neredeyse dokuzuncu yılına girecek konuda Kureyşan aşiretinin bir mensubu ve bir siyasetçi olarak neden yargı yoluyla dava açıp itirazda bulunmadınız?

-16 Mayıs 2012 günü Almanya’da mukim “Dersimli Ermeniler” derneğinin başkanı Miran Pirgiç Gültekin Ermeni haber ajansında isminizi vererek bir röportajında Ermeni olduğunuzu açıklamışlardı. Açıklamalarında “Dersim” denilince akla ilk gelen siyasetçi olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili “Annesinin Ermeni olduğu kesindir, bu bilinen bir gerçek. Fakat Kemal Kılıçdaroğlu bunu reddetmeyi tercih ediyor. Kılıçdaroğlu bunları inkar ederek annesine hakaret etmektedir.”Kılıçdaroğlu ile annesinin Ermeni kökenli olduğunu çekinmeden söyleyebilmesi talebiyle görüşüp görüşmeyecekleri konusunda, Pirgiç, “Görüşme ihtiyacı duymadık. Çünkü kendini inkar ediyor” demiştir. Bu konuda yalan söylüyorsa, Piran Pirgiç için herhangi hukuki süreç başlattınız mı?

-Seyyid olduğunuz iddiasını “DÜNYA SEYYİDLER VE ŞERİFLER KÜLTÜR VE ARAŞTIRMA DERNEĞİ” onaylıyor mu?

“İslam Dünyasının Problemleri ve Çözümleri” konferansında, Dr. Lübnan Seyyidler Cemiyeti Başkanı Dr. Seyyid Şeyh Cemil Abdülhalim ile görüşen Cemal Toptancı. (Haziran 2022)