Bir TV programına çıkan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, gündeme dair soruları yanıtladı.

Cemaat ve tarikatların yargıya müdahale ettiği ve darbe yapabileceği iddia edilen soruya Gül, her dönemde yargıya yönelik saldırı olduğunu, 15 Temmuz sonrasında yargının ilk defa bir darbeyi yargıladığını söyledi.

Gül, yargının asla ele geçirilebilecek bir merci olmadığını, göz bebeği gibi korunması gerektiğini belirterek, "Yargı özellikle FETÖ'den arındıkça, inşa süreci ile beraber eksikliklerini telafi ederek yoluna devam etmektedir. HSK anayasal bir kurumdur. Dedikodu, yıpratmaya yönelik ifadelerin dışında gerçek hangi olgu varsa onun üzerine elbette gider." dedi.

“Türkiye, şamar oğlanı değildir”

Osman Kavala meselesinde ise Bakan Gül şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye egemen bir güçtür. Türkiye öyle birilerinin şamar oğlanı değildir. Türkiye birileri tarafından terbiye edilmeye yönelik bir terbiye odasına oturtulan, talimat verilen parmak sallanan ülke değildir. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız da açıklamayla ortaya koydu ve gösterdi. Bu konu milli bir mesele. Bu konuda iktidarıyla, muhalefetiyle ortak bir duruşla yani Türkiye'ye yönelik, egemen bir devletin varlığına yönelik, Türk yargısına yönelik bu anlamda kabul edilemeyecek tavırlara karşı, bir ortak sesin güçlü bir şekilde çıkması elbette yakışanıydı."

“İnsan merkezli bir anayasa”

Yeni anayasa çalışmalarına dair yöneltilen soruya ise Abdulhamit Gül, şu cevabı verdi:

"Anayasa'nın ilk 3 maddesiyle bizim sorunumuz yok. İnsan haklarına dayalı, Türkiye'nin ortak gelecek tasavvurundaki önemli nitelikler, bunları hep beraber koruyacağız. Ama mevcut Anayasa insana, vatandaşa ödevler yüklüyor. Biz diyoruz ki, yeni anayasa insan merkezli olsun. Benim haklarım vardır, doğuştan kazandığım haklarım var ve devlet bu haklara saygı duyarak, geliştirerek, koruyarak bir ödev yükleyen bir anayasayı milletimizin önüne getirmemiz lazım. Dolayısıyla bu anlamda yeni yüzyıla, yeni anayasa ile girmeyi ümit ederim."