Narin, "Nuri Gökhan Bozkır'ın Levent Göktaş'ın ofisine geldiğini" söyledi. Sözde Ergenekon mağdurlarının avukatı Celal Ülgen ise Göktaş'a yönelik yeni bir kumpas olduğunu savundu.

Halk TV’den Seyhan Avşar’ın haberine göre Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu’nun 18 Aralık 2002’de evinin önünde öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında MİT operasyonuyla Ukrayna’dan Türkiye’ye getirilen eski özel kuvvetçi Nuri Gökhan Bozkır’ın savcılık ifadesinde, o dönem üst düzey rütbede bulunan bir ismin 2002 Kasım ayı ortalarında kendisini çağırarak, örtülü bir görev kapsamında Hablemitoğlu’nu hedef olarak bildirdiğini ve kendisinden Portakal Çiçeği Sokak'ta keşif yapmasını istediğini anlattı.

Bozkır'ın bahsettiği üst düzey rütbeli askerin kim olduğu merak konusu olurken, soruşturma kapsamında 2002 yılında MAK Alay Komutanı olan Ergenekon sürecinde 5 yıl tutuklu kalan emekli Albay Mustafa Levent Göktaş'ın emir subayı Mehmet Narin'in gece yarısı operasyonuyla gözaltına alınarak tutuklandığı ortaya çıktı. Hakkında 3 yıldır bu soruşturma kapsamında yurtdışı çıkış yasağı bulunan Narin'in ifadesi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca alındı. Savcılık soruşturmaya ilişkin sorular yöneltti.

Savcılık da Narin'e, "2002 yılında adınıza kayıtlı olan ancak kullanması için başkasına GSM numarası aldınız mı?" diye soruldu. Narin, "2002 yılında birlik dışına çıktığımda Levent Göktaş'ın isteği üzerine kendisine kullanması için adıma kayıtlı kontörlü hat aldığımı biliyorum. Ancak şu an bu numaraları hatırlamıyorum" dedi.

Kilit isim tanıdık çıktı

Belirli isimlerin sorulduğu ve tanıyıp tanınmadığının sorulduğu Mehmet Narin, Necip Hablemitoğlu suikastı öncesi eski MİT mensubu olan FETÖ ve casusluk iddialarıyla tutuklu olan Enver Altaylı ile Özel Kuvvetler Komutanlığı arasındaki bağlantıyı sağlayan kişi olduğu iddia edilen Aydın Kösem'i tanıdığını söyledi. Narin, "Aydın bey denilen kişiyi Levent Göktaş'tan dolayı tanıyorum. Levent Göktaş'ın özel aracının şoförlüğünü yaptığım dönemde Emek 1 Caddesi'nin başında bu kişiye ait olduğunu söylediği ofise kendisini bırakmamı istemişti. Yine bazı zamanlarda kendisini bu ofisten almamı istemişti. Levent albayımla konuşurken bana, 'Bunlar maden işleriyle uğraşıyor. İşleri çok zor' demişti" dedi.

'Cinayet günü neredeydiniz?'

"18 Aralık 2002 tarihinde Levent Göktaş ile Antalya ilini ziyaret ettiğiniz değerlendirilmektedir. Bu ziyarete ilişkin bildiklerinizi anlatınız" şeklindeki soruya ise Narin, "Levent Göktaş beni aradı. Yanına çağırdı. Yanına gittiğimde bana kendisiyle ilgili hazırlanmış CV'leri verdi. Konya iline gideceğimizi belirtti. Kendisi daha öncede bana MİT Müsteşarlığına aday olduğumu bahsetmişti. Konya iline CV'lerle gideceğimizi, burada dönemin Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener ile görüşeceğimizi CV'leri vereceğimizi söyledi. Kendisi şahsi aracını kullandı. Yanında Arzum Okutan isimli bir kadın, arkada da ben olacak şekilde Konya'ya gittik. Konya ilinde Hilton oteline gittik. Ben ve bayan arkadaşına lobide oturmamızı söyledi. Kendisi otelin başka bir bölümüne CV'lerle gitti. Bir süre sonra yanımıza geldi. 'Konya'ya gelmişken Antalya'ya gidelim. Dışişlerinde diplomat olan bir arkadaşım gelmiş. Onu ziyaret edelim ' dedi. Antalya'ya gittik. Otele yerleştik. Ben oteldeyken Levent Göktaş'ın kiminle görüştüğünü bilmiyorum" ifadelerini kullandı.

'Nuri Gökhan Bozkır ofise gelirdi'

"2002 yılında sizin ya da Levent Göktaş'ın bilginiz dışında kullanmış olduğu ofis tarzı bir yer var mıydı?" diye soruldu. Narin, "Benim değil ama Levent Göktaş'ın eki Anayasa Mahkemesi'nin bulunduğu sokaktan aşağıya inilince üç ya da dört katlı bir binanın içerisinde arkadaşı İrfan bey isimli kişinin ofisini kullanmışlığı olurdu. Bazı zamanlarda Levent Göktaş kendisini ziyarete gelenleri burada ağırlardı. Benimde bu vesile ile bu ofise gitmişliğim olmuştur. Bazı zamanlarda özel kuvvetler komutanlığında asker olan kişiler mesai sonrası buraya gelirdi. Hatırladığım kadarıyla gelenler arasında Nuri Gökhan Bozkır, Altan Bora, Halil Öven ve Tarkan Mumcuoğlu bulunurdu" diye yanıt verdi.

'Böyle bir görüşme içerisinde bulunmadım'

"Bu ofiste Necip Hablemitoğlu'nun öldürülmesine ilişkin hazırlık eylemleriyle ilgili bir görüşme yapıldı mı?" şeklindeki soruya ise Narin, "Ben böyle bir görüşme içerisinde bulunmadım" dedi.

Mehmet Narin ifadesinde son dönemde revaçta olan ‘FETÖ bana kumpas kurdu’ diyerek yırtma taktiğini Narin de denedi ve şunları söyledi: "Nuri Gökhan Bozkır'ın hakkımızdaki suçlamaları beni ve silah arkadaşlarıma haksız ithamda bulunması güzide TSK personelini suçlaması şahsımı derinden üzmüştür. İsmini verdiği kişilerin bir kısmı TSK general rütbesinde, bir kısmı MİT'te önemli görevler yapan arkadaşlardı. Değerli albayım Levent Göktaş yıpratılmaya çalışılıyor. Bu suçlamaların bize karşı bir FETÖ kumpası olduğunu düşünüyorum."

'Yeni bir kumpas'

FETÖ'nün kumpas davalarına bakan avukat Celal Ülgen ise Halktv.com.tr'ye yaptığı açıklamada, "Bu konu yeni bir Ergenekon kumpası benzeri bir kumpas. Mustafa Levent Göktaş'ın bu işin içinde olabileceğini düşünmüyorum. Bu bir kıvılcım. Nerelere yayılır ön göremiyorum. Araştırılması lazım. Birkaç gün içerisinde daha somut verilere ulaşılır" dedi.