Diyanet-Sen Genel Başkanı Ali Yıldız, yabancı ve yerli İslam düşmanlarının yaptıklarının planlı ve sistemli bir İslam düşmanlığı olduğuna vurgu yaparak Müslümanları bir olmaya çağırdı.

Başta Avrupa’da ve dünyanın birçok yerinde Müslümanlara ve İslam'a olan düşmanlığın her geçen gün virüs gibi artmasına tepki gösteren Diyanet-Sen Genel Başkanı Ali Yıldız, İslam'ın güçlenmesinden rahatsız olan İslam düşmanlarının İslam'a düşmanlıkla bunun önüne geçemeyeceğini dile getirdi.

İslam düşmanlığının kabul edilmez olduğunu ifade eden Yıldız, dünyada artan İslam düşmanlığına karşı tüm Müslümanları birlik olmaya çağırdı.

“Milletimizin de İslam düşmanlarına karşı uyanık olması lazım”

Her zaman hak batıl mücadelesinin devam ettiğini aktaran Yıldız, “Hakkın taraftarları da aynı şekilde kendi inandıkları değerler uğruna mücadelelerini veriyor, batıl tarafı da kendileri çapında veriyor. Tabi burada değerlerimize alenen saldırılması, Hazreti Âdem ve Hazreti Havva ile ilgili kabul etmediğimiz sözlerini ifade etmesi de aynen bu mücadelenin devamıdır. Dolayısıyla bu mücadelenin devamında olan birtakım insanların isimlerinin Ahmet-Mehmet ve Ayşe-Fatma olması bunları yapmayacağı anlamına gelmez. İsimleri bizden olabilir ama ruh dünyaları, düşünceleri, zihinsel yapıları ve inançları gibi bu anlamdaki şeyleri bizden olmayan dışa dönük değerlerdir. Bunlar her buldukları fırsatta bizim değerlerimizi ve inançlarımızı değersizleştirme konusunda karalama kampanyalarına giriyorlar. İftiralarda bulunuyorlar. Milletimizin de bu anlamda uyanık olması lazım. Birlik beraberlik içerisinde olarak bunlara gerekli refleksleri vermeleri gerekir diye düşünüyorum.” dedi.

Konuşmasının devamında Yıldız, şunları söyledi:

“Bunlar bilinç altlarındakini dışa yansıtıyorlar ve işin açığı yakalanıyorlar. Onlara sorduğunuz zaman da elhamdülillah Müslümanız da diyebiliyorlar. Artık bunlar kullanma tarihi geçmiş şeylerdir. Milletimiz bunların maskelerinin arkasındaki gerçek yüzlerini idrak edebilecek düzeydedir. Bunları fark edebiliyorlar. Özellikle Diyanet İşleri Başkanlığına saldırılması veya dini sıfatı taşıyan insanların belki yapmış olduğu birtakım hatalarının dine mal edilmesi de aynen bunun sonucudur. Özellikle Diyanet İşleri Başkanlığımıza saldırılmasının sebeplerinden bir tanesi de şudur: Diyanet İşleri Başkanlığımız ve vakfımız dünya genelinde çok büyük işler yapmaktadır. Yani Müslüman nüfusunun yüzde 1-2 olduğu coğrafyalardan çocuklar ve gençler alıp getirilerek burada vakfımızın bünyesi ölçüsünde yetiştiriliyor. İlahiyat eğitimi verilerek tekrar yüzde 1-2 Müslüman nüfusa sahip ülkelere tebliğ etmek üzere gönderiliyorlar. Kur'an-ı Kerim'in okutulmadığı yasak olduğu bölgelere diyanet vakfımız aracılığıyla birçok hizmetler yansıyor. Diyanet İşleri Başkanlığına yapılan dünya çapında operasyon yani din hizmetini gerçekten baltalamak ve bunu durdurmak için yapılan operasyonlardır. Geçmişte araç üzerinden bu operasyonlar yapılıyordu. Fetvayı bahane ederek yapıyorlar. Başka şeyleri bahane ediyorlar ve yapıyorlar. Dolayısıyla artık bunlar tutmuyor. Atanın elinde kalıyor bu çamurlar ve bundan sonra da böyle olacaktır. Diyanet İşleri Başkanlığımız bu milletin göz bebeğidir. Diyanet-Sen olarak biz de bu yapılan hakaretler de değerlerimizi ilgilendiren konularda şimdiye kadar Diyanet İşleri Başkanlığımızın yanında olduk, bundan sonra da Diyanetimizi savunacağız inşallah. Bu değerler uğrunda devam edeceğiz inşallah.”

“Türkiye’deki İslam düşmanlarının tasmasını tutanlar Avrupa’da”

Türkiye’deki İslam düşmanlarının ipinin Avrupa’daki İslam düşmanlarının elinde olduğuna dikkat çeken Yıldız, “Avrupa’daki İslam düşmanlığı yani islamafobi olarak adlandırılan aynen bunların sahipleri. Bizim de şikâyet ettiğimiz bu konuları oluşturan insanların ipini tutan insanlar asıl orada. Bunların tasmasını tutanlar orada. Onun için oradaki sahipleri de oradaki Müslümanları bu şartlar içerisinde islamafobi olarak sıkıştırmaya çalışıyor. Onların dini hak ve özgürlükleri bu anlamda elinden alınarak onları tehlikeli ve terörist göstererek Efendimizi de (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) o şekilde göstererek bombayla silahla tasvir ederek insanların gözünden düşürmeye çalışıyorlar. Bir de Avrupa’daki sebeplerden bir tanesi de şudur: Avrupa da akın akın İslam’a koşuş var. İslam’a yürüyüş var. Bunu gören Avrupa’daki birtakım insanlar bunun önünü kesmek için de yapmış oldukları iftiralardır, çamurlardır ama güneş balçıkla sıvanmaz. Hak geç de olsa tecelli eder. Bunlar da gerçektir. Dolayısıyla bunlar tutmayacaktır inşallah.” ifadelerine yer verdi.