Et ve Süt Kurumu kırmızı etin satış fiyatına yüzde 48 oranında zam yaptı. Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Osman Uzun, et zammına ilişkin “dahiyane” bir açıklama yaptı. Uzun, "Eti çok ucuz satıyorduk, çok uzun kuyruklar oluşuyordu. Bu sebeple biz fiyatı arttırdık.” dedi.

Et ve Süt Kurumu, et fiyatlarına yüzde 48 zam yaptığını duyurdu. Kurumun yeni fiyat listesi internet sitesinde yer aldı. Yapılan zamların ardından 1 kg kıymanın kilosu 56 liradan 83 liraya, 1 kg kuşbaşının fiyatı da 62,50 liradan 92 liraya yükseldi.

Uzun, yapılan zamlarla ilgili olarak "Bizim fiyatlar çok düşüktü, piyasanın yüzde 66 daha altında bir fiyatımız vardı. Bu nedenle çok uzun kuyruklar oluşuyordu. Bu nedenle biz fiyatı artırdık ama yine de piyasaya göre yüzde 15 daha düşük bir fiyat var. Karkas etin fiyatı 80 lira olmuş bizim 56 liradan kıyma satmamız zaten mümkün değildi." dedi.

Temel sorun dışa bağımlılık

Uzun, “Hayvancılıktaki temel sorun yemdeki dışa bağımlılık. Yem hammaddeleri ihtiyacının yüzde 50’den fazlası ithalatla karşılanıyor. Yem fiyatları kontrol edilemiyor. Son günlerde neredeyse her gün yem fiyatları artıyor. Son 6 ayda bile yüzde 100’e yakın fiyat artışı yaşandı. Ama çiğ süt fiyatı aynı oranda artmıyor. Yem pahalı, süt ucuz olunca üretici üretim yapamıyor. Hayvan varlığını azaltıyor veya sektörden çekiliyor. Bu da fiyatların artmasına neden oluyor. Yapılması gereken yemde üreticileri, yetiştiricileri desteklemek. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin ucuza sağladığı arpa ve mısır artık yetmiyor. Son bir ayda zaten arpa yeterince verilemedi.” ifadelerini kullandı.

Temel ihtiyaç gıdaları hâlâ ihraç ediliyor

Türkiye’de işler iyiye gitmiyor. Senelerdir “iktidara operasyon”, “Erdoğan’ı devirmek için” diye yaftalana yaftalana yüzüne bakılmayan, görmezden gelinen ve neticesinde çözüme kavuşturulmayan meseleler, artık bir sorunlar yumağı hâline gelip karşımıza dikiliyor. Görüldüğü hâlde palyatif çözümlere sarılarak günü kurtarmak adına pansuman yapılan yaralar da artık iltihab kapmış kangren olmak yolunda hızla ilerliyor. Bunu patates soğan meselesinde de görmüştük. Bugün de hububat ile et ve süt ürünlerinde görüyoruz. Dün, patates soğan meselesinde olduğu gibi bugün de hububat ile et ve süt ürünlerinde bu memleket varlık içinde yokluk, kıtlık çekiyor.

Kovid-19 ortaya çıktığından beri kıtlığın kapıda olduğuna dair defaatle uyarıda bulunduk. Türk Lirası’nın dolar karşısındaki değer kaybıyla beraber, tüm ürünlerde olduğu gibi temel gıda maddelerinin; hububat ve hayvan ihracının yapılması teşvik edildi. Hatta Kasım-Aralık 2021’de Katar’a satılan küçükbaş hayvan sayısı 2.5 milyonu buldu.

Neticesinde ise iç piyasada fiyatlar tavan yapmaya; millet açlıktan kırılsın da yeter ki ülkeye döviz girsin diyen “basiret ve feraset” abideleri ise yaptıkları temel gıda maddesi ihracıyla övünmeye devam ediyor.