28 Şubat’ın toplumsal bir hareket olarak İbda hareketinin gelişiminde nasıl bir tesiri oldu?

Bu sorunun üzerine düşünmek lâzım, zor bir soru. Hatta buna çalışmak da gerekir. İbda Mimarı Salih Mirzabeyoğlu’nun her şeyini ortaya koyarak 28 Şubat’a karşı çıkması söz konusu. Saldırının durdurulmasında da en ehemmiyetli taraf Kumandan’ın duruşudur! Düşmanın topyekûn saldırısına karşı her şeyini ortaya koyarak karşı çıkmak anlatıldığı kadar kolay değil! Kendini kalkan etti. Kumandan’ın direnişiyle baş edemezlerken, deprem ve ekonomik kriz derken düşmanın Müslümanlara saldırısı akim kaldı. Yapamadılar. Bu İbda’nın zaferi ve İslâm’a hizmetidir.

Hatta 2000 Ocak’ta cezaevi operasyonları, Kumandan’ın işkenceden geçirilmesi ve Kartal Cezaevine götürülmesi sonrasında subayların Kartal’daki gönüldaşlara söylediği şey şu: “Sanki savaş var, bir tarafta 600 kişi, diğer tarafta 600 bin kişi!” Gerçekten çok korktular! “Bu adam büyük bir şey yapacak, acayip bir şeye kalkışacak!” diyerek elleri ayaklarına karıştı. Belki de 1999’un başlarında toptan bitirme hamlesine girişecekken “Ne oluyor, bu adam üstümüze geliyor!” diyerek Kumandan’ı durdurmaya çalıştılar. Savaşta stratejik hedef vardır, hedefe giderken karşınıza sizi yanıltacak bir şey çıkabilir; siz onla uğraşırsanız asıl hedefinizi şaşırırsınız. Belki de savaşı kaybetmenize sebep olur. Kumandanın 99 çıkışı onları böyle bir hataya itti. Panik yaptılar, bir yıl boyunca Kumandan ile uğraştılar!

Kumandan’ın tüm Müslümanlar üzerinde hakkı var... Bu sadece bir savunma değil, düşman saldırısını durdurduğu gibi; Anadolu insanının önünü açtı. Böyle olmasa, Müslümanlar tutuklanıp gidecekti! Önemli pozisyonlardaki insanlar yıllarca işkence görecekti, öldürülecekti.

Röportaj: İbrahim Tatlı

Röportajın tamamı için TIKLA