Seçim sath-ı mailine girerken dışarıdan tezgâhlanan, içerideki işbirlikçileri kullanmak vasıtasıyla da pişirilen bir oyunun kokusu iyiden iyiye yayılmaya başladı. Bu oyun, ipe-sapa gelmez iddialar eşliğinde hem Müslüman halkı sindirmeye hem seçim sürecini etkilemeye hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tekrar seçilmesi hâlinde seçimin şaibeli olduğu iddiası üzerinden bir meşruiyet krizi oluşturmaya yönelik...

Özellikle pandemi süreci ve sonrasında yaşanan gelişmelerle birlikte gerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sağlığı üzerinden gerekse de Ak Parti içerisinde yaşanan bir takım meselelerden dolayı bir çok spekülasyon yapıldı. Dolar kuru, enflasyon derken halkın fazlasıyla hissetmeye başladığı ekonomik sıkıntılar dolayısıyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fazlasıyla oy kaybettiği, Erdoğan düşmanlığı müşterek paydasında birleşen “altılı masa”nın 20 seneyi aşan iktidar sürecinin ardından Erdoğan’ı devirebileceği propagandası bilhassa sosyal medyada ayyuka çıktı. “Erdoğan’ın karşısına kim çıkarsa kazanır?” minvalinde sorularla yapılan anketlerle Erdoğan’ın seçimi her türlü kaybedeceği yönünde bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Oysa süreç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerek halkın kendisine olan teveccühünün hâlâ sürmesi gerek EYT başta olmak üzere yaptığı son hamlelerle 2023 seçimlerinde de iktidarda kalacağını gösteriyor.

İçeride vaziyet böyleyken dışarıda ise tutarlı dış politika seyreden Türkiye’nin, Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle Rusya’yı karşısına almaması, Kafkasya, Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da kendi menfaatleri eksenin politika seyretmesi ABD’yi son derece rahatsız ediyor. Bu mevzularda da özellikle dış basında Erdoğan aleyhinde propagandalar sürüyor.

Öte yandan Türkiye’nin etrafındaki Amerikan kuşatması da mevcudiyetini sürdürüyor. Güneyinde Suriye ve Irak’tan kuşatılan Türkiye, uzunca bir süredir ABD’nin Yunanistan’ı askerî üs hâline dönüştürmesiyle de meşgul. Bilhassa Türkiye’nin burnunun dibindeki Dedeağaç tam anlamıyla Amerikan üssüne dönüşmüş vaziyette… Bu Amerikan varlığı Türkiye’ye askerî müdahale ihtimalini gündeme getirirken ilk etapta başta TSK olmak üzere bürokrasiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek noktasında göz dağı olarak da görülebilir.

Kuşatılmış durumda olan Türkiye, bilhassa Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimler sonrası için kurulan tezgâhı görmüş olacak ki, bu kuşatmayı kırabilmek için Suriye meselesi başta olmak üzere köklü değişikliklere gidiyor, Irak’ta yapılan operasyonların dozu her geçen gün artıyor.

Tüm bunlarla beraber “Erdoğan’ı devirmek” müşterek paydasında birleşip Amerikan postalı yalamaya razı olanlar, olmaları gereken yer Silivri’yken Meclis’te cirit atmaya devam ediyor!