Halil Falyalı'nın öldürülmesiyle ilgili İstanbul'da 3 kişinin gözaltına alındığı bildirilmişti. Gözaltına alınan kişilerin "Söylemez Kardeşler" olarak bilinen Mustafa Söylemez ile 2 adamı olduğu belirtildi. Şüphelilerin cinayetin ardından KKTC'den tekne ile Türkiye'ye geçtiği kaydedildi. Şüphelilerin İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgusunun sürdüğü ifade edildi.

Cinayetin perde arkası

Son dönemde ismi sıklıkla duyulan Halil Falyalı’nın öldürülmesinin ardından cinayeti kimin işlediği “hesaplaşma mı, temizlik mi?” ekseninde bir tartışma ile sürüyordu. KKTC dışında da otel, casino, sanal bahis işletmeleri bulunduğu belirtilen ve korumalıktan çok büyük bir patron hâline geldiği ifade edilen Halil Falyalı, bir süredir koruma sayısını arttırmış ve zırhlı araçla seyahat ediyordu. Falyalı’nın bu tedbirleri almasının sebebinin kendisinden haraç isteyen diğer gruplar olduğu düşünülüyor.

Saldırıyı gerçekleştiren Söylemez Kardeşlerin Falyalı’yı bir süredir takip ettiği, olay günü zırhlı araca binmediğini bildikleri ve adadan kaçış plânını yaptıkları ifade ediliyor.

Söylemez Kardeşler kimdir?

Muşlu bir aile olan Söylemez Kardeşler’in beş kardeşin liderliğini yaptığı bir çete olduğu iddia edilmektedir. Asker, polis, avukat gibi meslekleri olan Söylemez Kardeşler’den 1990’larda sıklıkla bahsedilmiştir.

Faaliyetleri ilk olarak 1996 yılında 25 üyenin tutuklanmasıyla ortaya çıkan Söylemez Kardeşler’in bu operasyonda çok miktarda patlayıcı ve roketatarla birlikte yakalandığı söylenmiştir.

Söylemez Kardeşler, Haziran 1996'da Bucak aşiretinin Urfa'nın Siverek'teki karargahına baskın düzenleme planları ile yakalandı. Bucak aşiretinin başı, Kasım 1996'da Susurluk'ta meydana gelen trafik kazasından tek sağ kurtulan dönemi Doğru Yol Partisi (DYP) milletvekili Sedat Bucak'tı. Bucaklar ile Söylemez çetesi arasındaki kan davasının Türkiye'de ve özellikle Güneydoğu'da silah ve uyuşturucu kaçakçılığının kontrolüne dayandığı iddia ediliyor. 1997/8'de çete lideri olduğu söylenen Faysal Söylemez'in de aralarında bulunduğu birkaç çete üyesi 18-30 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Çetenin önde gelen iki üyesi 2010 yılında Interpol'ün de yardımıyla Azerbaycan'da tutuklandı.