Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Yargıtay Hizmet Binası açılışının ardından New York’ta da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında olması laikleri kudurttu. Türkiye’deki laiklerin endişeleri dış basında da haber mevzusu oluyor. Reuters 22 Eylül tarihli bir haberinde Türkiye’deki laiklerin endişelerine yer vererek Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın bu derece etkin bir konuma gelmesinin Anayasaya aykırı olduğuna vurgu yaptı. Diyanet İşleri müessesesinin Anayasadaki vazife tanımına bakılınca pek de haksız sayılmazlar. Dolayısıyla Anayasa’nın kökten değiştirilmesi ve Türkiye’de İslam düşmanlığı manasına gelen laikliğin Anayasa’dan kaldırılması zarureti bir kez daha kendini açık ediyor.

Reuters’in bu mevzu hakkındaki haberi şöyle:

Yargıtay Yeni Hizmet Binasının Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın dualarıyla açılması, laik anayasaya aykırı olması sebebiyle muhaliflerin tepkisine yol açtı.

Ali Erbaş, burada yaptığı konuşmada, "Bu harika eseri milletimiz için hayırlı ve mübarek kıl Allah'ım" diyerek, birçok hâkimin "Allah'ın emrettiği adaleti getirmek için çalıştığını" söyledi.

Erbaş'ın Ankara'daki bu açılış törenine katılması ve yaptığı dua nedeniyle muhalefetin eleştirileri, devlet tarafından yönetilen bir dini kurumun (Diyanet) yükselen profilini ve Erdoğan yönetimindeki etkisini yansıtıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, modern Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün dine getirdiği yıllardır devam eden yasakları iptal ederek İslam'ı siyasi hayatın merkezine getirdi.

Geçen yıl Erbaş, Eski Bizans kilisesi olan Ayasofya’nın, müzeden camiye dönüştürülmesinin ardından burada ilk hutbeyi verdi. Bunu bir kılıcı tutarak yaparken, bunun fetihle alınan camilerdeki imamlar için geleneksel olduğunu söyledi.

Devlet kuruluşu olan Diyanet'in kendi televizyon kanalı bulunuyor. Hükümet verilerine göre, ortalama bir bakanlığa denk olan bütçesi gelecek yıl dörtte bir oranında artarak 16,1 milyar liraya (1,86 milyar dolar) yükselecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta Ali Erbaş’ın Diyanet'teki görev süresini uzattı. Erbaş, pazartesi günü New York'ta yine Erdoğan'la birlikteydi ve burada bulunan Türk diplomatları için yapılan binanın açılışında dua etti.

Erdoğan'ın siyasi düşmanları, Erbaş'ın büyüyen profilinin Türkiye Cumhuriyeti'nin laik anayasasıyla çeliştiğini söylüyor ve Cumhurbaşkanının 2023'te yapılacak seçim öncesinde azalan desteğini artırmak için dini kullandığını ifade ediyor.

Muhalefetteki İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, "Diyanet İşleri Başkanlığı'nın AKP tarafından siyaseten kullanılması tamamen kabul edilemez" dedi.

"Ali Erbaş'ın sürekli olarak milleti kutuplaştıran açıklamalar yapmasının nedeni, hükümetin oylarını kazanabileceğini düşündüğü kişilerin dini hassasiyetlerini kullanmasıdır."

Diyanet'in artan şöhreti dışında laikler, 'İmam Hatip' okullarındaki keskin yükseliş, son on yılda cami sayılarındaki %10'luk artış, devlet kurumlarında Müslümanlara başörtüsü yasağının kaldırılması ve bir zamanlar laikliğin kalesi olan Türkiye'nin güçlü ordusunun Erdoğan iktidarı döneminde ‘evcilleştirilmesinden’ de endişe ediyor.

Diyanet'e yönelik eleştirilere cevap veren Cumhurbaşkanlığı, Atatürk'ün 100 yıl önce Türkiye'nin yeni parlamentosunun önünde düzenlenen bir törende Müslüman bir din adamının yanında dua ederken çekilmiş bir fotoğrafını paylaşarak, laik cumhuriyetin kurucusunun bile siyasetin yanında dine alan verdiğini öne sürdü.

Ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Erdoğan'ı kamuoyunun dikkatini Türkiye'nin artan ekonomik sıkıntılarından uzaklaştırmak için Erbaş'ı kasıtlı olarak kullanmakla suçluyor.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, "Diyanet başkanı piyon gibi sahaya sürüldü" dedi.

Türkiye anayasası, Diyanet'in siyasi görüşlerini ifade etmeden laiklik ilkelerine uygun davranması gerektiğini söylüyor.

2017 yılında göreve başlayan ilahiyat profesörü Erbaş, eleştirilere doğrudan değinmemekle birlikte, rolünün dini rehberlikle sınırlı olduğunu söylüyor.

Geçen hafta yaptığı bir konuşmada "Anayasada 'toplumu din konusunda aydınlatmak' için belirlenen görev doğrultusunda, kurumumuz halkımıza İslam'ın ilkelerini en doğru şekilde aktarmak için çalışmaktadır" dedi.

Ancak bu mesaj laik eleştirmenleri rahatlatmıyor.

Washington Yakın Doğu Politikası Enstitüsü müdürlerinden Soner Çağaptay, Erbaş'ın Erdoğan'ın yanında sık sık bulunmasının "Türkiye'de Sünni İslam'ın hükümetteki rolünün çok önemli bir şekilde yükseldiği"ni ortaya koymakta olduğunu söyledi.

Çağaptay "Atatürk tarafından kurulan ve halefleri tarafından korunan, din ve hükümet ile din ve eğitimi birbirinden ayıran 20. yüzyılın laik güvenlik duvarı tamamen çökmüştür." dedi.

Erbaş’ın geçen yıl eşcinselliğin hastalığa yol açtığını ifadesi, Erdoğan'ın AKP'si ile Türkiye'deki barolar arasında ifade özgürlüğü konusunda gerileme yol açan bir çatışmayı tetikledi.

Ancak Erbaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın milliyetçi müttefiki Devlet Bahçeli'den destek geldi.

Bahçeli "Türkiye Müslüman bir ülkedir.", dedi. "Milli ve manevi değerlerimizle bağlarını koparan o kötü insanların İslam dinine karşı alerjisi tedavi edilemez klinik bir vakadır."

Tercüme: Abdulkerim Kiracı