Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’yı işgale başlaması, başta Avrupa kıtasında olmak üzere küresel güvenlik ortamını kökünden değiştirdi. İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde Avrupa’da görülen en büyük savaşın diğer ülkelere ve kıtanın diğer coğrafyalarına sıçrama olasılığı, özellikle NATO üyesi olmayan ülkelerde güvenlik kaygılarını artırdı.

NATO’nun 5’inci Maddesi’nin yarattığı güvenlik şemsiyesinden yararlanmak isteyen ilk ülke, Rusya’yla 1300 kilometre sınır paylaşan Finlandiya oldu. İsveç kamuoyu da Fin komşularını takip etti ve ülkenin 200 yıllık tarafsızlık politikasını sonlandırdı.

Bir ülkenin NATO’ya katılabilmesi için oybirliği, yani mevcut 30 üye ülkenin tümünün onayı gerekiyor. Ancak, NATO’nun iki ülkeyle birlikte genişleme olasılığı Türkiye’nin itirazıyla karşı karşıya.

İki ülkenin resmi başvurusu sonrası iki ülkenin terör örgütlerine destek verdiğini iddia eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “NATO’ya Finlandiya ve İsveç’in girmesine ‘Hayır’ diyeceğimizi ilgili arkadaşlarımıza söyledik, yolumuza bu şekilde devam edeceğiz” dedi.

Madrid’de 29-30 Haziran tarihlerinde düzenlenecek NATO zirvesi öncesinde konuyla ilgili diplomasi trafiği sürüyor.

Türkiye baskıyı aylarca devam ettirmeye hazır

Reuters’a konuşan kaynaklara göre Türk müzakereciler ittifakın diğer üyeleri tarafından verilen son tarihler konusunda endişeli değil. Ayrıca kaynaklara göre Ankara, İsveç’le Finlandiya’nın silah ambargolarına son vermesi, Türkiye’nin terör örgütü olarak tanımladığı gruplara desteği bırakması için gerekirse aylarca baskıyı devam ettirmeye hazır.

Diğer yandan müzakerelerde dikkat çeken bir diğer unsursa Türkiye’nin özellikle İsveç’ten ülkede yaşayan bazı kişilerin iadesini talep etmesi oldu.

Türk yetkililer ve diplomatlar son anda bir anlaşmaya varılması olasılığını tamamen göz ardı etmediklerini belirtseler de Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın geçen hafta Türkiye’nin Madrid’deki zirveyi bir son tarih olarak görmediğini ve somut adımlar beklediğini bir kez daha söylemişti.

Zirvede sonuç çıkması zor

Müzakerelerde yer alan bir hükümet yetkilisi de “Görüşmeler gerçekleşti, ancak maalesef beklediğimiz adımlar atılmadı. NATO zirvesinde bir sonuç alınabilmesi zor görünüyor” dedi.

Kalın, dün Habertürk televizyonunda NATO zirvesi başlamadan hemen önce liderler seviyesinde görüşüleceğini söyledi.

Kalın, “Bize göre müzakere ettiğimiz konuları bir noktaya getirdik. Buradan geri adım atmamız mümkün değil… Salı NATO genel sekreterinin ricası üzerine cumhurbaşkanımızın katılımı üzerine Türkiye, NATO, İsveç ve Finlandiya zirvesi yapılacak. NATO zirvesinden öncesinde önümüzdeki salı günü bu zirve olacak. Bu zirveye katılmak pozisyonumuzdan geri adım atacağımız anlamına gelmiyor” dedi.