Tel Aviv’deki resmi çevreler Çarşamba günü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İsrailli mevkidaşı Isaac Herzog ile telefon görüşmesi yaptığını ve iki ülke arasındaki ilişkilerin ilerlediğini belirttiği açıklamalarını memnuniyetle karşıladıklarını ifade ettiler. Açıklamalarda, Cumhurbaşkanı Herzog’un Türkiye’yi ziyaret edebileceği belirtildi. Aynı zamanda, ikili ilişkilerin önünde hala birçok engelin bulunması sebebiyle, söz konusu ilerlemenin yavaş bir şekilde kaydedildiği de açıkça vurgulandı.

Siyasi bir yetkili, Erdoğan ve Herzog arasında, geçen yıl Temmuz ayından bu yana 3 telefon görüşmesi yapıldığını, görüşmelerde ilişkilerin ilerletilmesi konusunda fikir birliğine varıldığını ancak bunun için cumhurbaşkanları düzeyinde görüşmeden önce hükümet düzeyinde görüşme yapılması gerektiğini söyledi.

Yetkili, Erdoğan ile Herzog arasındaki ilk görüşmenin, aslında 5 ay önce Herzog’un İsrail Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından kendisini tebrik etmek için aradığında gerçekleştiğini açıkladı. Söz konusu görüşme 40 dakika sürmüştü. İkinci görüşme, Kasım ayında Herzog’un Türkiye’de casusluk gerekçesiyle tutuklanan İsrailli bir çiftin serbest bırakılması konusunda Erdoğan’ın müdahale etmesini istemek için aramasıyla gerçekleşti. Üçüncü görüşme ise geçen hafta, Erdoğan’ın Herzog’un annesinin ölümü üzerine taziye için araması sonucunda gerçekleşti. İsrailli yetkiliye göre, bu görüşmeler gerçekten samimi ve çok olumlu görüşmelerdi, ancak resmi bir ziyarete dönüşmeleri için başka adımlar da gerekiyor.

Erdoğan salı akşamı, Doğu Akdeniz’de İsrail ile iş birliği yapılması için büyük umutlar olduğunu duyurdu ve ‘hedefin, olumlu yaklaşımlar aracılığı ile ilerleme kaydetmek olduğunu’ vurguladı. Erdoğan “Bu karşılıklı çıkar temeline dayanıyorsa, elimizden gelenin en iyisini yapacağız” dedi. Erdoğan bu ifadeleri ile aslında İsrail gazını Avrupa’ya taşıma projesini kastediyordu. Zira İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın, İsrail doğalgaz boru hattı projesini, Yunanistan toprakları üzerinden Avrupa’ya taşımak için ABD ile anlaştıkları biliniyor. Ancak Ankara buna karşı çıktı ve ortaklık için Türk topraklarını önerdi. Diğer yandan, projeyi ABD’nin finanse etmesi gerekiyordu, ancak yüksek ve gerçekçi olmayan maliyet nedeniyle geri adım atan Washington desteğini geri çekti. Erdoğan ise “Gaz Türkiye üzerinden taşınmalı. Bunun şartlarını İsrail ile görüşmemiz mümkün” açıklamasında bulundu.

Konu hakkında açıklama yapan bir İsrailli yetkili, Türkiye ile yapılacak herhangi bir projenin, Lefkoşa ve Atina’daki müttefikleri göz ardı ederek olmayacağını söyledi ve Türkiye-İsrail arasındaki bazı siyasi ve güvenlik sorunlarının çözülmesinin gerekliliğini hatırlattı. Bu noktada İsrail, Türkiye’deki tüm Hamas ofislerinin boşaltmasını talebini belirtiyor. İsrail birkaç yıl önce, Türkiye ile ilişkileri geliştirmek amacıyla yapılan görüşmelerde böyle bir talepte bulunmuştu. İsrail o dönemde, Hamas’ın Batı Şeria’da yürüttüğü silahlı faaliyetleri Türkiye’den yönettiğini ve finanse ettiğini söylemişti. Türkiye bunu kabul etti ve Hamas'ın İstanbul’daki ofisini kapattı, Hamas lideri Salih el-Aruri’nin ise Türk topraklarında çalışması veya ikamet etmesi yasaklandı. Atılan bu adımlara rağmen İsrail, Hamas’ın faaliyetlerinin henüz tamamen durmadığını düşünüyor.

Herzog’a yakın bir kaynak, İsrail Cumhurbaşkanı’nın Erdoğan’ın ilişkileri ilerletme konusundaki kararlılığını çok takdir ettiğini ve kendisini bu çabalarda bir ortak olarak gördüğünü vurguladı. Kaynak, Başbakan Naftali Bennett ve Dışişleri Bakanı Yair Lapid’in ilişkilerdeki ilerleme konusuyla ilgilendiklerini ve İsrail’in müttefikleri Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile koordineli olarak konuyu ele aldığını açıkladı.

Tel Aviv’deki siyasi kaynaklar, “Türkiye, Akdeniz sahasında kendisini son derece izole edilmiş hissettiği ve bölgedeki gaz ve enerji savaşları konusunda oyun dışı kaldığı için İsrail ile ilişkileri onarma konusuyla ilgileniyor. Türkiye son aylarda, uzun bir gerilim döneminin ardından Mısır ve Körfez ülkeleri ile de ilişkilerini geliştirmeye çalışıyor ve bu yönde çeşitli adımlar atıyor. Bu adımlarının, kendisine sert eleştirilerde bulunan ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin yanı sıra son derece soğuk davranan Avrupa Birliği ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmeye yardımcı olacağını düşünüyor” açıklamasında bulundu.

Kaynaklar ayrıca iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin siyasi anlaşmazlıklardan etkilenmediğini belirtti. Zira 2020 ve 2021 yıllarında iki ülke arasında karşılıklı ticaret hacmi 6 milyar dolara ulaştı.