Uzun bir süredir Sudan’ın başkenti Hartum’da protestolar devam ediyordu. Binlerce kişinin katıldığı protestolar devlet idaresindeki çürümeleri hedef alırken neticesi Ömer el Beşir’in tutuklandığı bir darbeye kadar vardı. Beşir, hadiselerin buraya varacağını zannetmiyordu. Protestoların doğrudan kendisini değil, etrafındaki çürümüş tipleri hedef aldığını düşündü.

Sudan tarihi olarak çalkantılı süreçlerden geçmiş önemli bir ülke. 1989 senesinde İslâmcı bir darbe teşebbüsünde bulunuldu. Bu darbe Ömer el Beşir’i devlet başkanlığına götüren yolu açtı. Darbede askeri hükümetin lideri seçildi, darbeden bir kaç yıl sonra iktidara geldi. Bu iktidar ABD’ye sıcak bakıyordu, ama kesinlikle Amerikancı ve ajan değildi. Beşir, bu darbenin ardından 30 sene iktidarda kaldı.

Sudan’da etkili bir komünist kesim de var. Buna mukabil Sovyet generallerle irtibat hâlinde olan Komünist Parti, asla Sovyetler adına ajanlık faaliyeti yürütmedi. Çünkü Sudan halkı millî değerlere sahip, bağımsızlığa düşkün bir toplumdur. Bunu bazı meselelerde Sovyetlerin tersine takındıkları tavırla açıkça göstermişlerdir. Mesela, Sovyetlere yakın bir çok Komünist İsrail’e sıcak bakarken Sudanlı komünistler Sovyetlerin karşısında konumlanmıştır.

Sudan tarihinde İngiliz ve İtalyan sömürgeciliği bulunmakta. Dolayısıyla bu devletler düşmandır. Türk İmparatorluğu’nun çökmesinin ardından Sudan halkı çok acı çekti, göz yaşı döktü. Köle ticareti için kullanıldılar.

Beşir’in iktidara geldiği 1989 darbesinin fikir babası Hasan el Turabi idi. Müslüman Kardeşler ideolojisine bağlı olarak Turabi, Beşir’in iktidara gelmesinden sonra devlette etkili pozisyonlarda bulundu. Kendisi Amerikan sempatizanı olmayan iyi bir adamdır. Ömer el Beşir ile giriştiği iktidar mücadelesinde başarısız olmuş, cezaevine atılmış ve 2000’li yılları cezaevinde geçirmiştir. 

Ben de 15 Ağustos 1994’te Sudan’da Fransa’ya “satıldım”. Sudan’da çok uzun süre bulundum, bir çok defa ülkeye girip çıktık ve burada bağlantılarım vardı. Hasan el Turabi iyi bir Müslümandı. Hartum’da CIA’ya satıldığımızı Turabi’nin liderliğini yaptığı Sudan İslâm Cephesi sempatizanlarından öğrendik. Para karşılığında hainler tarafından satıldık. Bu para Sudan halkına bir fayda sağlamadı, hainlerin cebine gitti. 

Sudan çürümüş bir rejime sahipti. Her yerde olduğu gibi orada da güce sahip olduktan sonra ihanet edenler vardı. Darfur’da 2003 senesinde yaşanan hadiseler sebebiyle Ömer el Beşir, uluslararası ceza mahkemesinde yargılanarak ceza almış bir devlet başkanıydı. Darfur’da olanlar gerçekten insanlık için utanç kaynağıdır; fakat bir taraftan da Batı’nın ikiyüzlülüğünü gösteren bir hadisedir. Sömürgecilik hareketleri sırasında buna benzer bir çok hadise yaşanmıştır. Afrika’nın muhtelif ülkelerinde, halkların emperyalistlere karşı bağımsızlığını kazanana kadar verdiği savaşlarda binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Bu sebeple hiç bir devlet görevlisi cezalandırılmamıştır. Japonya’ya neler yapıldığını hepimiz biliyoruz. Uluslararası mahkemeler bilhassa Afrika konusunda son derece adaletsizdir. 

Her neyse, Sudan, rejimi bir çok kez insanlığa ihanet etti ve emperyalizmin emellerine alet oldu. Yemen’de Suudilerden para koparmak için savaşa dahil oldular. O günden sonra ülkedeki Suud tesiri sürekli arttı. NATO’nun Libya’ya müdahalesinde de açık bir ihanette bulundular. Libya ile sınırlarını kapattılar.

Sudan halkını seviyorum, son derece saygıdeğer insanlar. Orada para karşılığı satılıp Fransa’ya cezaevine getirilmiş olsam da, o insanlar hakkında kötü düşünemiyorum. Para karşılığı bizi satanlar yine para için bu halkı ve Sudan’ı da bir çok kez sattılar. Amerikan emperyalistleri, Siyonistler ve İngilizler’in kışkırtmaları ile Sudan’da iç savaşlar yaşandı. Bu savaşlarda zenginliklerin büyük kısmı Güney’de kaldı. 

Emperyalistlerin ve Siyonistlerin düşman olduğu Sudan halkının iyiliğine rağmen bir çok ihanete imza atan, benim de pek haz etmediğim Hartum hükümeti, halk ayaklanmaları ve askerî bir darbe neticesinde devrildi. Hükümet içerisinde hainlerin yanı sıra, anti Siyonist, vatansever insanlar da vardı. Artık bölgede aleni bir Suudi işgali yaşanıyor. Suudi Arabistan, İsrail ve ABD’nin bölgedeki en önemli müttefiki olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Sudan halkının emperyalist hedeflere kurban edilmemesi için dua ediyorum.
 
13.04.2019


Baran Dergisi 640. Sayı