Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Ankara’yı ziyaret etti. Bu görüşmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Uygur Türkleri bu hususta rahatsızlıklarını dile getiriyor. Protesto yapıyor. Mevzubahis ziyaret için neler söylemek istersiniz?

Uygur Türklerinin rahatsızlığı, doğrudur böyle bir şey var. Daha doğrusu Türkiye’nin Uygur Türklerine karşı sessiz kalmasından rahatsızlık duyuluyor. Bu rahatsızlığın üzerine, Wang Yi’nin Ankara’yı ziyareti gelince tepkiler de yoğunlaştı. Türkiye ile Çin arasında imzalanan “suçluları iade anlaşması” var. Onaylanmak üzere, Meclis’te Dışişleri Komisyonu’nda bekletiliyor. Anlaşmanın parlamentoda onaylanması hâlinde, burada ikamet eden Uygur Türklerinin iade ihtimali söz konusu olacaktır. Bu ihtimalden dolayı, endişe ve korku altında yaşayan Uygurlu mülteci kardeşlerimiz, anlaşmanın onaylanmasından rahatsızlıklarını ifade ediyor. Çin Dışişleri Bakanı Wang’in gelmesiyle, bu konunun da konuşulduğu düşünülüyor. İki ay evvel Çin parlamentosunda bu anlaşmanın birinci ayağı tamamlanmıştı. Wang’ın ziyareti sonrası bir gece yarısı bu iade anlaşmasının Türkiye tarafından da onaylanacağı yönünde kuvvetli bir beklenti var. Neden?.. Çünkü, on gün evvel bir muhalefet partisi Çin’de Müslüman Türklere yönelik insan hakları ihlallerinin araştırılması yönünde bir soru önergesi sunmuştu parlamentoya. Maalesef bu önerge reddedildi. Yâni, “Çin’de Uygurlu Müslümanlara yönelik insan hakları ihlalleri yoktur, dolayısıyla bu konunun araştırılmasına da gerek yoktur!” gibi bir mânâ çıktı buradan. Bütün bunların üzerine Çinli bakan gelince de, Uygur Türkleri son derece rahatsız oldu.

Türkiye’nin bu sessizliğinin reel-politikten kaynaklandığı söyleniyor. Bu çerçevede neler yapılması gerekir sizce?

Bizim arkadaşlar artık şöyle söylüyor: “Keşke oradaki Müslüman, soydaş kardeşlerimiz karşılığında bir taviz alınmış olsa!” Mesela Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Pekin’de bir ofisi açılmış olsa… Yahut ABD’nin uçak gemisi nasıl Çin Denizi’nde dolaşıyorsa, Çin’in uçak gemisi de gelse Türkiye’ye destek verse, gibi şeyler… Böyle bir şey yok. “Acaba aşı karşılığı mı?” diyoruz. Çin’den temin edilecek otuz milyon aşı Türkiye’ye gelsin diye mi zulme sessiz kalıyor Türkiye? Ya da Kanal İstanbul projesi tamamlansın diye mi Uygur Türklerini görmüyorlar? Eğer böyleyse, eyvallah!.. Keşke bunlar karşılığında olsa!.. Türkiye, Çin’den taviz aldı mı? Bizim endişemiz böyle bir tavizin de alınmadığı yönünde. Ümmetine bu kadar kayıtsız kalmanın mânâsı yok, bunu tanımlamanın mümkün değil.

Türkiye’deki Doğu Türkistanlı Müslümanların hükümetten talepleri neler?

Uygurlu kardeşlerimiz “suçluların iadesi anlaşması”nın askıya alınmasını talep ediyorlar. Ayrıca “eğitim kampları” adı altında yapılan zulme son verilmesi için teşebbüste bulunulmasını istiyorlar. İletişim problemleri giderilsin istiyorlar. Güneydoğu Anadolu’daki annelerimiz çocukları için eylem yapıyor. Bunun bir benzerini bizim çocuklarımız da, “Annem, babam nerede?” diyerek yapıyor burada. Bu kayıp olan kardeşlerimiz de Uygur asıllı Türkiye vatandaşı… Türkiye, 70-80 vatandaşından üç yıldır haberdar değil! Biz de haber alamıyoruz. Bu ciddi bir sorun!

Vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.

Sesimize kulak verdiğiniz için biz de teşekkür ederiz.

Baran Dergisi 742.Sayı