2019 senesinin Türkiye’deki ve dünyanın çeşitli yerlerindeki tüm gönüldaşlarıma hayırlar getirmesini temenni ediyorum, Suriye’nin, Irak’ın tüm İslâm âleminin ve hususiyetle Türkiye’nin kurtuluşuna vesile olmasını diliyorum. Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan her şeyin en iyisini yapmaya çalışıyor; fakat bazen hatalar yapıyor. Hainler tarafından öldürülmek istendi, Allah onu korudu, sağlığı iyi ve hâlâ hayatta. Hayatı her zaman tehlikede. Kendisini, Türk halkını ve Türkiye’deki diğer insanları iyi korumalı. 2018 yılında Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nu kaybettik; Allah’ın rahmetine kavuştu. Yıllarca mücadele etti, mücadelesini devam ettirecek ve zafere ulaşacağız.

Geçtiğimiz hafta Trump’ın Suriye’den çekilme kararı ile alakalı konuşmuştum. Trump’ın bu kararı orduda bazı generaller tarafından protesto edildi, savunma bakanı görevinden ayrıldı. Bölgede inisiyatifi Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi zenginlerin eline bıraktı. Ve de Türkiye’nin... Türkiye, Suudi Arabistan yahut BAE gibi zengin değil; fakat fakir bir ülke de değil ve Erdoğan’la birlikte iyi bir konuma geldi. 

Enteresan şeyler yaşanıyor. Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki en büyük ve zengin emirlik. Büyüklüğü topraklarından dolayı değil, Dubai ticaretiyle, turistik özelliğiyle çok iyi bilinen ve BAE denilince ilk akla gelen yer. Fakat BAE’nin başkenti Abu Dabi... Abu Dabi yönetimi tam yedi yıl sonra Şam Büyükelçiliği’ni yeniden açtı. Bunu niçin çok hızlı bir şekilde yaptılar? Suriye ve Irak’taki problemlerin ortaya çıkmasında önemli bir rolleri var. Suriye halkının zararına savaştılar. Suriye’de hükümet sisteminin değişmesi ve daha demokratik bir rejim kurulması için çalışırken bugün bir anda Suriye Devlet Başkanı Esed’in yanına geçtiler.

Suriye rejimi, Türkiye’nin bölgesine doğru yaklaşmaya başladı, orduyu hazır tutuyor. Esed, daha önce Kürtlere bir takım haklar verdi. Suriye Kürtleri Türkiye orijinlidir. Türkiye de ilerlemeye devam ediyor. ABD askerleri de çekilme kararına rağmen hâlâ oradalar, daha çekilmeye başlamadılar. Irak’ta Amerikan Özel Kuvvetleri hâlâ mevcut, ayrıca Fransa’nın da bölgede askerleri var. Ayrıca bölgede birçok ajan da var. Türkiye’nin oraya muhtemel bir operasyonunda, Kürtlerle beraber bu güçler orayı savunacaktır. Orada bir çatışma çıkacak gibi görünüyor ve bu da çok büyük bir tehlike anlamına geliyor.

ABD, Suriye’den çıkma zamanlamasıyla Türk hükümetinin kucağına bir bomba bıraktı. Trump bu kararı kendi çıkarları için aldı; ama bu hâliyle karar Türkiye’ye karşı alınmış bir karar gibi görünüyor. Türk-Amerikan ilişkilerinin tarihine baktığımızda, Kore Savaşı’ndan bu zamana ufak sürtüşmelere rağmen Ankara hükümetleri ABD ile hep iyi geçindi; şimdi ise Amerikan ajanı olmayan bir hükümet var. Kadim dünyanın merkezinde, halkı tarafından seçilmiş, İslâmcı bir lider ve hükümet var. Ona karşı yürütülen tüm operasyonlar, öldürme teşebbüsleri ve manipülasyonlar başarısız oldu. Şimdi onun için Suriye’nin kuzeyinde bir tuzak kuruldu. Umuyorum bu tuzağa düşmez.

Orada bulunan Kürtler yanlış bir savaşın içinde ve Kürtlere karşı Türkiye’nin yürüteceği bir savaş da bu şartlar altında yanlış bir savaş olacak. Kazananı olmayan bir savaş olacak. İdeolojik farklılıklara feda edilemeyecek bazı şeyler vardır. Bu savaş yapılsa bile sorun sürecektir. Üzerinden yüz yıl geçmiş olmasına rağmen bölgedeki çatışmalar kaldığı yerden devam ediyor. Bugün yine o dönemle aynı şartlar içerisindeyiz. Neler olacağını göreceğiz.

Trump’ın çekilme kararına ordudaki emperyalistler tarafından karşı çıkıldı. Bugün Suriye’de ve Irak’ta yaşananların müsebbibi de bunlar. Aslında tek amaçları da İsrail’in güvenliğini sağlamak, İsrail’i kurtarmak. Trump bu sebeple, hem Cumhuriyetçi, hem de Demokrat Parti’deki düşmanları tarafından Rusya ile alakalı bir takım komik ithamlarla köşeye sıkıştırılmak istendi; fakat o bunların üstesinden gelecek kadar akıllı olduğunu gösteriyor. Zengin ve popüler bir adam. ABD’deki fakir beyaz insanlar tarafından destekleniyor ve hatta bazı siyahîler tarafından da seviliyor. Amerika içerisinde Afrika kökenli siyahilerin yanı sıra, Meksikalılar, Porto Rikolular, Kübalılar ve birçok milletten insan var. Göçler hâlâ devam ediyor.
Trump, göçmen karşıtı politikalarla fakir Amerikalıların haklarını müdafaa ediyor. Bu sebeple fakir halk onla gurur duyuyor. ABD-Meksika sınırında ABD’ye geçmek isteyenler için üzgünüm; ama şu an burası legal bir sınır ve Trump’ın illegal geçişleri engelleme hakkı var. 

Öte yandan, CIA ve diğer ABD birimlerinin Güney Amerika’daki operasyon ve manipülasyonları devam ediyor. Esasında ABD, her yerde, herkese saldırıyor. Venezüella’nın saldırı altında olması buna örnek. 

Suriye’de barışın yavaş yavaş tesis edildiği yönünde bir görüntü ile karşı karşıyayız. Arka planda neler yaşandığını ise tam olarak bilemiyoruz. Beşar Esed kalacak gibi görünüyor. Ne yazık ki bugüne kadar emperyalistler ve onların bazı Müslüman ajanları tarafından yaptığı manipülasyonlarla savaşlar yaşandı. Suudi Arabistan’ın hadiselerdeki dahli malûm, elbette onların arkasında da İsrail’in müdahalesi var. İsrail hep Suriye’de müdahildi. Niçin? Çünkü Suriye rejimi hep İsrail’in karşısındaydı. İsrail karşıtlığı dolayısıyla toplumu tarafından da destekleniyordu; bu durum İsrail için tehlikeliydi.
 
Tercüme: Faruk Hanedar
29.12.2018

Baran Dergisi 625. Sayı