Bir Güney Amerika ülkesi olan Venezüella’da enteresan şeyler olmaya devam ediyor. Bu Latin Amerika ülkesine saldırılar yapıyorlar. Esasında, Venezüella Devlet başkanı, Güney Amerika ülkeleri tarafından sevilen bir isimdir; fakat Peru’nun son dönemlerde almış olduğu tavır bunun tersini gösteriyor. Venezüella’da devlet içindeki çürüme rahatsız edici bir boyutta.

Mayıs ayında Venezüella’da bir seçim yapılması plânlanıyor. Chavez, çok iyi bir adamdı. O iktidara geldiğinde, onun etrafında da rüşvetçi ve hain tipler mevcuttu. Maduro da Chavez gibi iyi, dürüst bir insan ve Küba başta olmak üzere Güney Amerika’yı kurtaracak devrimlerin dostları ve onun da etrafında sıkıntılı tipler var. Chavez’in iktidara geldiği ilk dönemden beri Amerika Venezüella’ya karşı operasyonlar yapıyor, Venezüella halkını iktidara karşı provoke ediyor. Bu durum ülke içerisinde siyasî olarak çürümeye yol açıyor.

Chavez, Venezüella Paraşüt Güçleri’nin kurucusu olan bir komutan. Venezüella’daki ilk paraşütlü kuvvetler Chavez’in resmi görevli olduğu dönemde, onun tarafından kuruldu. Birçok meselede devletinin iyiye gitmesi için çözümler sundu. Birçok açıdan aşama kaydetti ve devleti temizledi. Bunun karşılığından emperyalistler tarafından zehirlendi. Chavez’in ölümünden sonra Venezüella her geçen gün daha da kötüye gitti. Bugün, Venezüella ekonomik olarak tarifi imkânsız derecede zor şartlar altında. Ülke içerisindeki karışıklık dışarıya da tabiî olarak yansıyor. Diğer ülkelerdeki konsolosluklar ve bilhassa Venezüella’da idarenin değişmesini isteyen ülkelerdeki konsolosluklar çok zor şartlar altında çalışıyor, burada olduğu gibi. Bu durumu düzeltmek ise oldukça zor görünüyor. Tabiî bunun beni de alâkadar eden bir tarafı var. Birçok siyasî mahkûm, bu sebeplerle sıkıntı yaşıyor. Emperyalizme karşı mücadele eden birçok insan onlar tarafından öldürülüyor. Bu noktadan, hayatta kalmaya çalışan birisi olarak onlar açısından ben de masum değilim. Çünkü direndim ve direnmeye devam ediyorum.

Dünyada bugün emperyalistlerin ve Siyonistlerin hâlâ güç sahibi olmasının en önemli sebebi, devşirdikleri insanlar. Bu insanlar Siyonistlere ve emperyalistlere ajanlık yaparak onları güçlü kılıyor. Geri döneceğim günü beklediğim, doğduğum yer olan Venezüella’nın içinde bulunduğu bu berbat durumdan bir an evvel kurtulmasını ümit ediyorum.

Şimdi, Türkiye ekseninde İslâm dünyasına dönersek; cumhurbaşkanı Erdoğan bir takım yanlış politikalar yürütüyor. Çok dikkatli olmaması hâlinde onu ortadan kaldıracaklar. Bunun hazırlığını yapıyorlar.

Erdoğan, Kuzey Iraklı Kürtlerle iyi ilişkiler geliştirmelidir. Kuzey Iraklı Kürtler güvenilir insanlardır. Onlar da geçmişte birçok kez hatalar yaptılar. İsrail ve Amerika’nın tarafında yer aldılar; fakat bunun sebebi oraya doğru itilmeleriydi. Türkiye mutlaka onları yanına çekmelidir. Bu hususta sonra derece faydacı düşünmek lâzım; ki Erdoğan da böyle bir politikacı. Müslümanların bağımsızlıklarını kazanabilmeleri, birlikte hareket edebilmelerinden geçiyor. Türkiye’de bunu sağlayabilecek, bağımsızlık kazanma arzusu taşıyan insanlar iktidarda.

Afrin’de neler oldu? Afrin meselesiyle bütün Kürtler, ABD tarafından Türkiye’ye karşı manipüle edildi. Kuzey Irak Kürtlerinden bu sebeple bahsettim, aynı şekilde Türkiye, Kuzey Suriye Kürtlerine karşı tutumuna da dikkat etmelidir. Onların haklarına dikkat edilmeli. Türkiye, politika üretirken Kumandan Mirzabeyoğlu’nun fikirlerinden sonuna kadar faydalanmalı. Bu şekilde daha fazla aşama kat edebilir.

Maalesef Batı medyasında Türkiye ile alâkalı hiç güzel haberler çıkmıyor. Fransız devleti ve basını da Türkiye’nin Suriye’de hak ihlali yaptığı ve bölgeyi işgal ettiği yönünde düşünüyor. Esasında tüm Batı basını bu hususta mutabık bir tavır sergiliyor. Bu durum şartların zorluğunu gösteriyor. Tüm bunlara rağmen kötümser düşünmüyorum ve her meselede adaletin tecelli edeceğine inanıyorum.

Türkiye’nin toplum olarak bir arada durması gerekiyor. Bu sebeble, M. Kemal’e inanan ve gerçekten vatansever olan insanların da dışlanmaması gerekiyor.

Venezüella ile Türkiye birbirine benzeyen ülkeler. Venezüella, Chavez döneminde tam bağımsızlığını kazanmak üzereydi. Onun ardından yaşanan çürümeyle beraber bugün gelinen nokta ortada. Bunda emperyalistlerin yaptığı operasyonların ve kara propagandanın tesiri çok büyük. Türkiye de bugün bağımsızlık yolunda ilerliyor. Venezüella’nın düştüğü duruma düşmemesi için Tayyip Erdoğan’ın dikkatli davranması gerekiyor.
 
Allahü Ekber!
24.03.2018


Baran Dergisi 585. Sayı