Selam Ve Dua ile,
Yeni bir sayımızla daha sizlerle birlikteyiz.
Bildiğiniz üzere İstanbul’un fethinin 560. yıldönümü; biz de kapağımızı bu mevzuya ayırdık ve her muhatabından Fatih Sultan’ın vakfiyesindeki vasiyetini işitmesini istedik... Çünkü, Ayasofya gibi bir sembol’ün  bu İslâm topraklarında hâlâ ve hâlâ müze olarak kalıyor olması, başta iktidar mensuplarından tutalım herkesin üzerine bir borç ve bir yüktür.
Günümüzde, bu memlekette, bir Müslümanın, herşey tamam olmuş gibi gününü geçirmesinden daha büyük bir felaket olamaz!
İktidarı, ayasofya cami haline getirilmediği için suçlamak ne kadar yerinde ise, bütün işi başkalarından beklemek ahmaklığı da ayrı bir felakettir ki allah korusun hepimizi böyle bir durumdan;
hülasası halinde, mevcut hükümet, islami söyleminden ve müslüman anadolu halkının oyları ile iktidara geldiğinden ötürü bu mesele de, bugün baş sorumlu olarak karşımızdadır ve bu vebal, bu vebalin altından kalkamamak hem dünya ve hem ahiret felaketi olarak yeter de artar bile...
Kapak yazımızda Üstad’ın Ayasofya Hitabesi’nden paragraflarla mevzuun ehemmiyetine dikkat çekmeye çalıştık....
*
Genç arkadaşlarımızdan Yunus Girgin AGD başkanı Salih Turhan ile kapak mevzumuz ile alakaı bir söyleşi gerçekleştirdi, alaka ile okuyacağınızı umuyoruz.
Medet ünlü’nün şehadeti ile alakalı olarak ta yine Yunus Girgin İMKANDER BAŞKANI Murat Özer ile görüştü, dergimiz sayfaları arasında bu tele-söyleşiyi de bulacaksınız...
Carlos (Salim Muhammed) “Savaş Türkiye’ye Sıçrayacak” Sezai Dilbilen ise “Dün kökten laikler, bugün Batıcı Ilıman laikler” başlıklı yazıları dergimizdeler bu hafta...
Rehâ Suvari “Türk Zihin Kontrolü mağdurları” yazılarına devam ediyor bu hafta da; yeni ve genç yazarlarımızdan Tâhâ İnci ise Sahabîlerden Talha Bin Ubeydullah’ı kaleme aldı...
Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun kaleme aldığı Ölüm Odası B/Yedi ise 158. bölümü ile her zamanki sayfasında...
Cephe faaliyetleri, gündeme dair haberlerimiz ve diğer içeriklerimiz ile dolo dolu bir sayı hazırlamaya çalıştığımıza inanıyoruz...
Zaman geçiyor ve her haftanın alışkanlığında hayatımızdan günler akıp giderken İslam Devleti’ne yaklaşmak için ne yaptığımız, ne yapmadığımızın farkına varıyor, bunun üzerine düşünüyor muyuz?
Başta nefsimize sorarken, siz okurlarımızı da kuru kuru okuyup geçen değil, hâdiselere dâhil olan bir yerde gördüğümüzden size de bu suâli hatırlatmamızın bir vazife olduğunu düşünüyoruz;
elbet zafer İslam’ın olacak; ama bunda pay sahabi olabilecek miyiz?
En küçük çapta da olsa, el, dil ve kalbimizle hâdiselere müdahale edici olmayı unutmayalım, vesselam!
Allah’a emanet olun...