Selâm ile...
Artık yama tutmayan bir sistemle idare edilmeye devam ediyoruz. Bu sistemin zafiyetinin en yüksek olduğu sahalardan birisi de eğitim. Bundan evvel birçok defa bu meseleyi işledik. Ekseriyetle de şunu dile getirdik: Topyekûn bir anlayış ve sistem değişikliğine gidilmediği takdirde, tıpkı ekonomi, siyaset vesâir sahalarda olduğu gibi eğitim sahasında da müsbet bir gelişme kaydedilemez. Sistemin künhüne değil de, şekline dâir pansuman kabilinden bir takım değişiklikler, problemlerimizin çözümü noktasında bize hiç bir fayda sağlamadı. Buna mukabil aynı tarz değişiklik teşebbüsleri sürekli devam etti. Fakat eğitim seviyesi arttıkça, yaşadığı topraklarla hiç bir kalbî bağı kalmamış, Batı hayranı insanlar üremesinin önüne bir türlü geçilemedi.

612. sayımızda hayatî ehemmiyeti haiz bu meseleyi işledik ve “Hâin Üreten Eğitim Sistemi” manşetini attık. 

Kapak mevzumuzu “Hâin İmalathanesi” başlıklı yazısında işleyen Ömer Emre Akcebe, “Batılıların keşiflerini yakından takib edecek, fikirlerine uyum sağlayacak ve icadlarını taklid edecek kuyrukçu nesiller mi yetiştirmek istiyoruz, yoksa kendi keşiflerini ve icadlarını ortaya koyarak Türkiye’yi Batı’nın kuyrukçusu olmaktan kurtarıp, orijinal iş, eser ve fikir üreterek dünyayı peşinden sürükleyecek bir nesil mi?” sualini soruyor ve her meselede olduğu gibi eğitimde de istikametimizi belirlemek zorunda olduğumuzu belirtiyor.

Abdullah Kiracı, “Örnek Bir Kalkınma Modeli: Japonya” başlıklı yazısında sermaye ve emeğin Japonya’nın gelişmesi idealine bağlandığı Japon kalkınma modelini işlerken, bir ülkenin en büyük sermayesinin, yekvücut olmuş azimli halkı olduğunu belirtiyor. Yazısının sonunda ise kapak mevzumuza atıf yaparak, Japonya ve diğer Doğu Asya ülkelerinde, bizdeki gibi hâinleşmeye teşne, üzerinde yaşadığı topraklarla kalbî bir bağı kalmamış, tüm hücreleriyle Batı hayranı “eğitimli” bir zümrenin olmadığından bahsediyor.

Yine eğitim meselesine dâir Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı Abdulbaki Değer ile bir röportaj yaptık. Değer, eğitim meselesinin diğer içtimâi meselelerden ayrı düşünülemeyeceğini belirtirken Cumhuriyet’ten daha eski bir maarif sorunu ile karşı karşıya olduğumuzu, topyekûn bir anlayış değişikliği gerçekleşmeden müsbet yönde gelişme yaşanmasının çok zor olduğunu söylüyor.

Çakal Carlos (Salim Muhammed), bu haftaki yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya ziyareti vesilesiyle Türkiye’nin politikalarını değerlendirirken bir memlekette muhalefetin yapılan politik yanlışlara dikkat çekilmesi bakımından ne kadar ehemmiyetli olduğundan söz ediyor. Yazısının başlığı “Erdoğan Muhalif Basına Sahip Çıkmalı”...

Star Gazetesi Ardan Zentürk, 1 Ekim Pazartesi günü “Sayın Başkan, Kendinizi Yormayın, Anlamamakta Kararlılar” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Zentürk’ün, Türkiye’nin global güçler için nasıl bir ehemmiyet arz ettiğini, şu anda felç etmeye çalıştıkları Türkiye’yi uygun zamanı yakalayınca ortadan kaldırmak için düğmeye basacaklarını ve Türkiye’nin onlarla uzlaşmak için atacağı her adımın fayda değil zarar sağlayacağını belirttiği bu yazısını sizler için iktibas ettik.

Fatih Turplu, seneler evvel yayınlanan bir ciklet reklamı vesilesiyle “Sakız Çiğnemek Zor İş” başlığını attığı “İleri-Geri Meselesi” yazı dizisinin üçüncü bölümünde, ileri-geri davasının ipuçlarını kendisini en ileri zanneden mekanik adamların makinedeki gelişmeyi ilerlemek davasında kıstas kabul edip bunun zaferini ilân etmesinde arıyor.

Bu hafta, bir başka röportajımızı ise Millî Görüş camiası tarafından “hocaların hocası” olarak tanınan Nedim Urhan Hoca ile yaptık. Umumiyetle, 1977’de Gölge dergisi kadrosunun öncülük ettiği Yüksek İslâm Enstitüsü boykotlarının konuşulduğu söyleşinin, okurlarımızı 1970’lerde İslâmcı camianın durumunu anlamaya açılan bir seyahate çıkaracağını düşünüyoruz.

Oğuz Can Şahin, “Kadın Ressamın Son Çığlığı: Viva la Vida” başlıklı yazısında en fazla portre çalışmasına sahip olan ressamlardan Frida Kahlo’nun biyografisini ele alıyor.

Dergimizde ayrıca sizler için derleyip yorumladığımız haberleri de bulabileceksiniz.

Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle...

Allah’a emanet olun.