28 Şubat darbesinde suçlanıp hapse atılan mahkûmlarının çilesi halen devam ediyor. 28 Şubat mağduru Tamer Aslan, kendisine haksızlık eden hâkimlerin içeride olduğunu fakat hala davasına bakılmadığını söylüyor.

“28 Şubat sürecinin ayak sesleri duyulmaya başladığında ben hastanede TEM polislerinin üzerime yıkmaya çalıştığı suçları kabul etmemek için direniyordum” diyen Arslan, “Eşimi ve bir yaşındaki kızımı tutuklamakla tehdit ederlerken bir polis yalnız kaldığım bir anda kulağıma "Senin bu suçlamalarla ilgin olmadığını biliyorum ama elimden bir şey gelmiyor. Şu an Refah Partisi'nin seçim zaferini engellemek için oyunlar planlanıyor" demişti. 34 gün sorguda dayatılan tutanakların altına imza atmayı reddettiğim için kağıtlara zorla parmağımı basıp mahkemeye götürüldüm. Tüm iddiaları reddettim. Ama 28 Şubat paşalarının gölgesi altında görülen ve FETÖ'nün gizlice çöreklendiği mahkemelerden haksızlık ve zulümden başka bir şey çıkmayacağı açıktı. Gencecik kızların okul kapılarında aşağılandığı, halkın seçtiği liderlerin itibarsızlaştırıldığı bir dönemde bizler de cezaevlerinde bedel ödedik. FETÖ'nün geçmiş yıllarda hukuku silah olarak nasıl kullandığını bilmeyen yok. Birçok dava bozuldu. Yeniden yargılanıp tazminat alanlar oldu. Bizim davalarda ise bir değişiklik olmadı. Üstelik hakkımda AİHM'in ve üst mahkemenin verdiği yeniden yargılama kararı 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki FETÖ'cü hakimler tarafından engellendi. Şimdi o hâkimler cezaevinde ve hâlâ davam bozulmuş değil. Anne ve babalarımızın tek arzuları, ölmeden önce bizi dışarıda görmek. Her ziyaret sonrası "Ömrümüz bir dahaki ziyarete yetecek mi?" diyerek ağlaya ağlaya gidiyorlar” diye konuştu.