İftar öncesi, yayın kurulunda Kazım Albayrak ve Atilla Özdür ağabeyin başlattığı sohbete, gelen okurlarının peyderpey katıldılar ve ezan saatine kadar bu sohbet sürdü.
İftarla birlikte dualarla başlayan yemek dualar ile sona erdi. Akşam namazı için hep birlikte Mimar Sinan’ın yaptırdığı Camii Kebir’ e gidildi.
Namaz çıkışı kardeşlik ve gönüldaşlık ruhiyatı içinde salâvatlar eşliğinde musafaha edildi, kucaklaşıldı ve helalleşildi.
Ayrıca cami cemaatinden de salâvata katılanlar oldu ki, bu bile, en küçük çaptaki hareketin bile bir bereket doğuracağını bize gösterdi.
Cami avlusundaki tekbir ve selamlaşmanın ardından okur buluşması için dergiye geçildi.
Yayın kurulumuzdan Kâzım Albayrak’ın yönettiği okur buluşmasına Ankara temsilcimiz Tayyar Tercan’ın Kuran-ı Kerim okuması ile başladı. Yazarımız Abdulmetin Torsun’un Hakkâri’den selamlarını yollamasının iletilmesi ile açıldı ilk konuşma
Kazım Albayrak günün mânâ ve ehemmiyetine, niçin toplanıldığına dâir derleyici bir konuşma yaptı. Konuşmasında, İBDA’nın Allah Resulü’nün sancağını temsil etmek hedefini güttüğünü, özelde Türkiye ve genelde bütün dünya Müslümanlarını bir araya getirmek olduğunun altını çizdi. Mısır, Suriye, Irak, Afganistan, Filistin, Endonezya başta olmak üzere tüm dünyada savaşan Müslümanların davasının İBDA’nın davasında ayrı bir yerde görülemeyeceğini, pazarlıksız kim Allah ve Resulü diyorsa bizim ondan onların da bizden olduğunu özellikle belirtti.
İBDA’nın hareketin olduğu yerde var olduğunu donmanın ve pörsümenin olduğu yerde İBDA’dan bahsedilemeyeceğini ve dedikodunun ideolojik bir faaliyet olmadığını söyledi. Bizim kendi faaliyetlerimizim nasıl devam ettireceğimize dair tavsiyelerde bulunarak bol bol okumamızı ve kendimizi sürekli geliştirmeye bakmamızı söyledi. Ardından tanışma faslına geçildi. Okurlarımız tek tek kendilerini tanıtarak dergimiz hakkında düşündüklerini paylaştılar. Özeti halinde bazı okurlarımızn görüşlerini sizlerle paylaşalım:
Üsküdar’dan Mehmet Bey Baran dergisinin Gezi olaylarına bakışını, İhsan Eliaçık ve benzer tipleri eleştirmemizi güzel bulduğunu; ayrıca günümüzde namaza karşı hassasiyetin azaldığını söyledi. İslam âleminin kurtuluşuna vesile olacak merkezi Türkiye olarak gördüğünü de ayrıca ekledi.
Osman Doğan ise, dergiyi muhtevası bakımından beğendiğini ama estetik açıdan bazı eksikliklerini gördüğünü söyledi.
Muttalip Sanır ise, derginin kucaklayıcı rolü üzerindeki düşüncelerini ifade etti ve memnun olduğunu belirtti.
Haziret Karagöz ise, eleştirecek bir şey bulamadığını, sol dergileri ve başka camiaların dergilerini de takip ettiğini, Baran gibi maneviyata önem veren, gerçekten önem veren derginin olmadığını söyledi.
Aylık Dergisi eski yazı işleri müdürü Cem Yılmaz ise düzenli olarak takip ettiği ve dularının bizimle olduğunu hazır bulunanlarla paylaştı.
Bazı okurlarımız ise irtibat ile alakalı sıkıntılarından, posta ulaşmamasından bahsederek dergideki ilgili arkadaşlara şikâyetlerini ilettiler.
Milat Gazetesi yazarı Yakup Köse ise Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun dergide tefrika edilen “Ölüm odası B-Yedi” isimli eserinden bahisle “anlamasanız da, kelamın lezzetini hissedin” sözlerini bizlerle paylaştı ve dergimizi takip etmekte olduğunu söyledi.
Zonguldak’tan gelen Ahmet Bey ise her okur buluşmasına geldiğini severek takip ettiğini ileterek zekâtının bir bölümünü dergi faaliyetleri için çalışanlara teslim etti.
Ankara temsilcimiz Tayyar Tercan ise, dergimizin elbette olduğunu ama şu karışık zamanlardaki toparlayıcı rolü ile misyonunu yerine getirmeye çalıştığını söyledi.
Bazı okurlarımız ise, meselenin sadece dergi “okumak” olmadığının altını çizerek çeşitli bayileri dolaşarak Baran Dergisi aldıklarını ve bundan maksadın bayi hareketliliğini sağlayarak tanımadık insanlara ulaşmak olduğunun altını çizdiler.
Anadolu Haber Günlüğü sahibi ve dergimiz yayın kurulu üyesi Tuncay Aksoy ise dergi çalışanlarının büyük emek sarfettiklerini söyleyerek teşekkür etti; bu sebeple, bu kadar uğraş sonucu çıkan bir dergiyi okuyup-bilip de takip etmemenin kayıp olduğunu sözlerine ekledi.
Esenler’den Umut ise bir eleştirisinin olmadığını yayın kalitesinden gayet memnun olduğunu dile getirdi.
Bağcılar’dan Çetin isimli okurumuz faaliyet eksikliğinden dem vurarak bu sebepten insanlara ulaşmakta zorluk çekildiğini, faaliyetler etrafında sesimizin duyulabileceğini ekledi. Ayrıca, İstanbul harici bölgelerdeki hareketsizliğin de iyi olmadığının altını çizdi. Kendisinin de Milli Görüş çizgisinden geldiğini söyledi.
Bu arada Bolu’daki Mirzabeyoğlu’na Özgürlük Kampı’na dualar edildi, destekler bildirildi.
Yine Bağcılar’dan M.Emin ise bir senedir dergiyi takip ettiğini ve severek takip ettiğini söyledi.
Esenler’den Fatih Ayhan ise uzun zamandır takip ettiğini ve son olaylardaki hâdiselerin değerlendiriliş biçimlerinin göğsünü kabarttığını; çünkü kendisinin bir Müslüman olarak hak ve hakikat kaygısı güttüğünü bu sebepten memnun olduğunu söyledi. Ve elinden geldiğince Baran Dergisi’nin faaliyetlerine katıldığını da ekledi.
Yeni Akit gazetesi yazarı Atilla Özdür Kumandan Salih Mirzabeyoğlu ile nasıl tanıştığını ve o günlere dair birkaç hatırasını hazırda bulunanlar ile paylaştı.
Ayrıca Aylık Dergisi hakkında da okurlarımızdan olumlu eleştiriler aldık. Derginin sıkı takipçileri olduğunu ve farklı bir bakış açısına sahip olduğunu söylediler.
Son olarak İbrahim Gülşen ise Başyücelik Devleti ile alakalı bir marş okudu. Sultanahmet’te Salih Mirzabeyoğlu için Özgürlük İftarı eylemi için duyuru yapıldı ve orada buluşmak için sözleşildi. Ardından ise, günün mânâsına uygun sloganlar ile gece son buldu. “Yaşasın Başyücelik Devleti Mücadelemiz”, “Yaşasın Kumandan Salih Mirzabeyoğlu” “Ya Müntakim Allah” sloganlarının ardından tekbirler getirildi ve tekraren dualar edildi.
Gelen davetlilere Gazateci-Yazar Yakup Köse’nin kitabı ile sarık hediye edildi.
Manevî atmosferin yoğun bir şekilde hissedildiği Baran Dergisi iftar ve okur buluşması sanıyoruz Ramazan ayının ruhuna uygun bir şekilde gerçekleştirildi.
Bu vesile ile başta hanım gönüldaşlarımız olmak üzere bütün katılımcı arkadaşlara, okurlarımıza ve gönüldaşlarımıza teşekkür ederiz. Bir dahaki okur buluşmasında görüşmek üzere Allah’a emanet olun.
