“Saltanatın kaldırılması, Cumhuriyetin ilanı ve halifeliğin kaldırılması Türkiye’de büyük Aydınlanma devriminin dönüm noktasını oluşturur.”

(Prof. Dr. Özkan Yıldız, Tarikat/cemaatler sivil toplum örgütü müdür?, Cumhuriyet, 3 Ocak)

“Ayasofya’nın müzeden camiye dönüştürülmesinin siyasal İslamcılar için çok “sembolik” bir anlamı vardı. Ayasofya, Saidi Nursi’den Necip Fazıl’a Atatürk’ün kurduğu laik Cumhuriyet’le hesaplaşmak isteyen çevrelerin iki önemli sembolünden biridir. Siyasal İslamcıların ikinci sembolleri halifeliktir.”

“Cumhuriyet düşmanı gerici-bölücü gruplar, halifeliği silah olarak kullanarak laik Cumhuriyet’e açıkça meydan okuyorlar.”

Yeni anayasada eski terane! Yeni anayasada eski terane!
(Sinan Meydan, Hangi halifelik? (1), Cumhuriyet, 3 Ocak)

“Sakal bırakıp, başına bir sarık dolayıp, sırtına bir cüppe geçiren herhangi biri insanlara yön ve akıl vermeye kalkışamaz. Çocuklarımızın eğitiminin “milli eğitim” kisvesi altında bilimdışı görüşlerle bulandırılma çabası ise insanlık ve anayasa suçudur.”

(Ataol Behramoğlu, Diyanet, Cumhuriyet, 3 Ocak)

“Sinirlerine hâkim olamayıp elinde yeşil bayrak bulunan birine yumruk atan Atatürk milliyetçisi bir genci linç etmek isteyenler iki kelime de hilafet anlayışı için etsin.”

(Arif Kızılyalın, Bir çöl masalı!, Cumhuriyet, 3 Ocak)

“Atatürk cumhuriyetçiydi. 600 yıllık Osmanlı saltanatını kaldırdı. Atatürk laiklikten, Aydınlanmadan yanaydı. Önderlik ettiği devrim, egemenliği gökten yere indirdi, toplum ümmet anlayışından ulus aşamasına geçti, demokrasinin ve laikliğin temelleri atıldı. Atatürk kadın erkek eşitliğini savunuyordu. Kemalist devrimle birlikte şeriata dayalı kurallar kaldırıldı; evlenme, boşanma, miras gibi konularda kadın ve erkeği eşitleyen Medeni Kanun kabul edildi.”

(Doğan Ergenç, Aydınlanma devriminin zaferi, Cumhuriyet, 3 Ocak)

“Bir kesimin açık hilafet ve şeriat çağrısı yapmasının ifade özgürlüğü kapsamında görmezden gelinmesi kabul edilemez.”

(Türkiye Barolar Birliği, 3 Ocak)

“Yunan ordusuna karşı savaşan Mehmetçiği arkadan vuran, düşmanla işbirliği yapıp Konya, Yozgat, Düzce, Gerede gibi yerlerde ordumuza karşı isyan eden hep onlardı. İzmir ve Ege’nin Atatürkçü, laik, yurtsever insanları ve sivil toplum kuruluşları bugün Menemen’de devrim şehitlerini bir kez daha anacak, onların anıtı önünde saygı duruşunda bulunacak, “Hükümet kararıyla yok sayılan (!)” irticayı bir kez daha lanetleyecek.”

(Emin Çölaşan, İrticayı ve Kubilay’ın kesik başını unutmayın, Sözcü, 3 Ocak)