“İLKER BAŞBUĞ DIŞARI ÇIKARILIRKEN SALİH MİRZABEYOĞLU NEDEN İÇERDE TUTULUYOR?”
23 Şubat Gençlik Harekatı Platformu adına basın açıklamasını okuyan Ömer Faruk Teke, 7 Şubat 2014 günü darbeci İlker Başbuğ’un AK Parti’yi devirmek suçlamasıyla tutuklu bulunduğu cezaevinden AYM kararıyla tahliye olduğunu belirterek, “Bu karar 28 Şubat yıldönümü yaşadığımız şu günlerde İslami camiaya bir tokat niteliğindedir. Yıllardır zindanda çürütülen İslami tutuklular Salih Mirzabeyoğlu, Nurettin Kayan, Zekeriya Şengör ve birçok masum insanların paralel yapı ve 28 Şubat Cuntası tarafından infaz edilmiş olduğunu bilmeyen, duymayan, görmeyen ve anlamayan kalmamıştır” ifadelerini kullandı. Teke, bu gerçeği bile bile o insanların zindanda tutulmasına devam edilmesinin 70 milyon halkın gözleri önünde işlenen vahşete ve cinayete ortak olmak olduğunu da söyleyerek, “Siz 28 Şubat onaylı davaların ülke insanımız için hayati bir mesele olduğunu gerçekten anlayamıyor musunuz? Adalet için haklı olmak yetmiyor mu? Canların canı uğruna can vermeyi cana minnet bilmiş bir topluluktur bu topluluk” dedi.
Teke, “28 Şubat hükümetlerinin yok edilmesi gerektiğini düşünerek düşman bellediği Sayın Salih Mirzabeyoğlu ve cunta mağdurları düşman mı belleniyor? İlker Başbuğ dışarı çıkarılırken, Salih Mirzabeyoğlu neden içeride tutuluyor?” şeklinde konuştu.
“NE KEMALİST NE DE GÜLENİST VESAYET DİYORUZ, HERKESE ADALET İSTİYORUZ”
28 Şubat uzantılı kararlarla içeri tıkılan İslami tutuklularının zulüm çarklarının arasından çekip alınması gerektiğini belirten Teke, “Yapılması gereken budur. Ağlama duvarı ağlayıcısı İlker Başbuğ dışarı çıkarılırken, 28 Şubat mağduru İslami tutukluların dışarı çıkmaları için hiçbir hareketliliğin olmamasının manidar olması dışında, sabır taşını çatlatacak cinsten bir durum olduğu kesindir. Bu uyarımızı dikkate alıp almamak sayın yetkililere kalmıştır. Alma yetimin ahı çıkar aheste aheste” dedi.
Teke, “28 Şubat cuntacısı paşa ve hâkimlerin kararlarıyla zindana atılan mazlumların özgürlüğüne kavuşma iradesi gösterilsin. Bunu gerçekleştirecek iktidar paralel yapının, darbeci ihanet çetelerinin hâkimiyet mücadelesini de böylece bertaraf etmiş olduğunu bütün dünyaya ilan edilmiş olacaktır. Ne Kemalist vesayet ne de Gülenist vesayet diyoruz, herkese adalet istiyoruz” ifadelerini kullandı.
