Üç ay önce Paralel Yapı'nın varlığını kabul eden TÜSİAD çark etti. TÜSİAD’ın başkanlık koltuğuna oturtulan Haluk Dinçer, "Paralel yapı görmüyorum" diyerek dinleme skandalları, kumpas davalar, suç örgütü faaliyetlerini hiçe saydı. Aslında hiçe saymasına şaşırmamak lazım; çünkü TÜSİAD’ın aslî vazifesi, Türkiye’yi sömüren 3000 ailenin sözcülüğünü yapmak, onların çıkarlarını kollamak ve Türkiye’de iktidara getirtilen bütün hükümetleri bu doğrultuda manipüle etmektir. TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer’in, Hürriyet'e yaptığı "Paralel devlet göremiyorum" açıklaması 1 yıldır kamuoyuna yansıyan aralarında iş dünyasından isimlerin de bulunduğu yüzlerce dinleme skandalı ve belgeyi görmezden gelmektir; bu durum da TÜSİAD’ın yapısına göre tabiîdir. 

Bunlar öyle üç kağıtçı insanlardır ki, hükümet ile cemaat arasındaki kavgadan kimin galip çıkmasının kendilerine çıkar sağlayacağını kestiremediklerinden başında bulundukları dernek 18 Eylül'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onur konuğu olarak katıldığı Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'nda ilk kez konuşma metninin içine “Paralel Yapı”yı almıştı. TÜSİAD'ın üç ayda ağız değiştirmesinin nedeni bizce budur.

O dönemde YİK Başkanı Erkut Yücaoğlu, "Bir hukuk devletinin kendi içinde paralel devletin oluşmasına izin vermesi mümkün değildir" diyerek Paralel Yapı'nın varlığını kabul etmişti. Bugün ise TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, yaptığı bir açıklamada “Cumhurbaşkanı devletin başıdır. TÜSİAD’ın muhatabı zaten cumhurbaşkanı değildir, TÜSİAD’ın muhatabı başbakandır. Bizim çalışma alanlarımızla ilgili bakanlardır. Bizim ilişkilerimiz artık Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden devletin başı ve Türkiye’nin özgür, bağımsız, etkili bir iş dünyası örgütü ilişkisidir” diyerek, Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ı muhatap olarak görmediğini belirtebiliyor. Anlaşılan TÜSİAD’a göre Gülenist yapılanma değil, halkın seçtiği temsilciler paralel devlet...

Dinçer’in bu sözlerinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan çok sert bir tepki gösterdi.  Erdoğan bu sözlerle ilgili olarak bundan sonra TÜSİAD’ın davetlerine katılmayacağı mesajını verdi. Erdoğan “Madem muhatap biz değiliz, bundan sonraki davetlerine katılacak bir muhatap bulurlar” ültimatomunda bulundu. 

Bundan tam dokuz ay önce Baran Dergisi’nin 367. sayısında TÜSİAD’ı işaret ederek “İşte Cemaatin ve Bütün Pisliklerin Tezgâhlandığı İn!” manşetini atmıştık. “Paralel Devlet”in asıl girilmesi gereken ininin TÜSİAD olduğu ihtarında bulunmuştuk. Tarih bizi bu hadisede de haksız çıkarmadı.