28 Şubat'ın brifingli yargısı tarafından idamla yargılanan, altı sene hapis yattıktan sonra serbest kalan gönüldaşımız Fahri Önder, üç sene eksik yattığı gerekçesiyle tekrar tutuklandı. 

1999'da 17 yaşındayken Metris Cezaevi'nde bulunan gönüldaşlarımızı ziyaret etmesinin ardından gözaltına alınan ve 8 gün İstanbul Terörle Mücadele'de ağır işkencelere maruz kalan Önder, DGM tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, idamla yargılanmış ve müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. İnfaz Kanunu ve TCK'da yapılan değişiklikler sayesinde 2005 yılında tahliye olmuştu. Ancak Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin FETÖ'cü hakimleri "3 yıl eksik yattığı" gerekçesiyle gönüldaşımızın tekrar tutuklanması yönünde karar çıkarmıştı. Uzun bir süre kaçak gezen gönüldaşımız dün tutuklandı. 

FETÖ'cü hakimlerin kararları başta Ergenekon ve Balyoz olmak üzere bir çok davada yeniden gözden geçirilirken bu durum 28 Şubat'ta darbeye direnen Müslümanlara etki etmedi.

Evli ve üç çocuk babası olan Fahri Önder için 28 Şubat sürecinde başlayan zulüm hâlâ devam ediyor. Ergenekon ve Balyoz tutukluları salınırken 28 Şubat'ın kahramanları mağdur edilmeye devam ediyor.

Fahri Önder 2014'te verdiği bir röportajda şunları söylemişti:

"İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi'ne gözlerim bağlı girdim. 15 kişinin önünde tüm elbiselerimi soydular. Zaten önceden senaryoyu hazırlamışlar. Uydurdukları suçları kabul ettirmeye çalışıyorlardı. Önce tazyikli suyla işkence yaptılar. Filistin askısına astılar. Elektrik verdiler. Ancak suçlamalar çok ciddi olduğu için bir süre direndim. En sonunda 'anneni ve küçük kardeşini de buraya getirip aynı işkenceleri yapacağız' diyerek tehdit ettiler. O esnada yan odalardan kadın çığlıkları geliyordu. O çok büyük bir psikolojik işkenceydi. O sözü duyduktan sonra uydurdukları tüm işkenceleri kabul etmek zorunda kaldım. 'Madem ülkücüsün... Ne işin var İBDA-C'lilerin içinde? Madem hizmet etmek istiyorsun, Fetullah Gülen cemaatine katılsana!' dediler. Cezaevine girdikten 6 yıl sonra 2005'te TCK ve İnfaz Kanunu'nda yapılan değişikliklerin ardından dışarı çıkabildim. Ancak Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin incelemesi sonucunda 3 yıl eksik yattığım sonucuna varılmış. Bir daha cezaevine girmek istemediğim için kaçak yaşıyorum. Çıktıktan 6 ay sonra evlendim. Şimdi 3 çocuğum var ve kaçak durumdayım. 28 Şubat zulmü hala devam ediyor benim için. Yeniden yargılanmak istiyorum. Bu zulüm artık bitsin."

28 Şubat'ın paşaları göstermelik de olsa, sözde yaşlılılıkları dolayısıyla çekmeseler de ceza alırken 28 Şubat'ta mağdur edilen Müslümanlar zulüm görmeye devam ediyor. Bu hukuk rezaleti daha ne kadar sürecek?