LEVHA: 15 Ocak 1988… Mehmed Fazıl, Kitab Fuarı için, “Çok enteresan, İmam-ı Gazalî’den sonra en çok İdeolocya ve İhtilâl gitti!” diyor… Hangi İmam-ı Gazalî?.. Ne Üstadım’ın ve ne de benim böyle bir eserimiz yok!.. Sonra sınıf gibi bir yerdeyiz… Biri, “Şu İmam-ı Gazalî’yi indirin de…” diyor… Önünü göremiyormuş… Ama kitablar rafta, nasıl göremez ki?.. Sonra tahtaya bir çocuk kalkıyor… Takıldığı yerde, ben İmâm-ı Gazalî’nin eserini açıp ona bir cümle okuyorum… Bir Hoca hanım, “Evi böyle yaptırabilirsiniz!” gibi bir şey söylüyor… Herhâlde önceden ev almakla ilgili birşeyler konuşmuşuz. (…)



YEVMİYE: Bir eser daha yazmak isterim. Allah izin verirse, “Büyük Mustaribler” diye… “Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar”ı yazdık, ama bunu yazmadık. Bu büyük mustariblerin Şark’tan ve Garb’tan olması lâzım gelir. Şark’ta en büyük mümessili, İmâm-ı Gazalî’dir!..



İMAM-I GAZALÎ. (Hüccet-ül İslâm Muhammed İmam-ı Gazalî: 1704: Takdim yazma. Başlangıç yazma. Başa geçirme, başa koyma. İcra etme. Vaz’etme. Başlama. Silme… Re harfi-Allah’ın “Musavver-Suret veren ismi, 5. Sema mertebesi, Kamer konaklarından “Gafr-Örtme. Silme”ye işaret eder. Ebcedi: 200: Akl-İnsanın hayrı, şerri, ilimleri anlayan, sebepten neticeye ve neticeden sebebe, eserden eser sahibine intikal eden hassası. Düşünme ve anlama kabiliyeti. Yaptığını bilme, ilim, zihinde hâsıl olan suret. Kalbte Hak ile bâtılı ayırdeden kuvvet. “Sürmek. Ölmek; ip ile bağlamak”… Fasl-İki şey arasındaki ek yeri: 4200: Hagoroyuto Mqabluno Rağuşnonuto-Süryanice, “İslama Muhatab Anlayış”… Süryanice, Knaş-Silmek. “Daha doğrusu için”: 451: Salih Mirzabeyoğlu… İdeolocya Örgüsü’ne Ek- “İslâm’ı Yenilemek” başlıklı Üstadım’ın el yazısı ile ithafı: 451: Tahtim-Mühürleme. Mühür basma… Süryanice, Tlabsoro-Reze, üzüm çubuğu. “Rûya, neşvü nema bulan”; Yetiş ey avn-i şeriat, yetiş ey Muhyiddin / Elemi riş cefasından yetişti o reze. “İstikbale dair Topal Şükrü Efendi’nin yazdığı kasideden”: 705: Fytyre-Arnavutça, “Yüz”… Miat-Yüz. Yüz sayıları: 1440= 441: Tahattüm-Hatem, yüzük takınmak. Allah’ın, ariflerin gönlüne koyduğu işaret… Kısakürek: 1441: Salih Mirzabeyoğlu… He harfi-Allah lâfzının son nefes ve zikir harfi. Allah’ın “Hu-Varlıktaki hüviyet zamiri”nin nurundan. En büyük ebcedi: 705: Berekât-Bereketler… Habnâme-Rüyâ Kitabı: 705: Disar-Üste giyilen kaftan. Yatak çarşafı; Mehdî sıfatı… Aynı ebcedle, Süryanice, Qeleyto Hermo: Ölüm Odası): 1130=1131: NASLI-HÂN KERİMEM. (Naslıhan: 1821: El-Zaim Kusto Müslim-Arabça, “Kaptan Kusto Müslüman”… Süryanice, Yatiruto B’syomo Mbaryuto-İfrat hâlde tecrid: 1821: Yuroqo Mdito Mrakbono-Süryanice, Yeşil Medine Yazarı)… İSLÂM: 131: KALB… Süryanice, SALON DA’FROSO-Sergi Salonu. “Kitab Fuarı”: 1504: İLTİAB-Oynama. “Raks”; kişi, üzerinde bulunduğu zamanın içindedir… İDEOLOCYA VE İHTİLÂL: 140: SİYAH SAÇ-İstikbâl Sırrı. “Karşılama Sırrı”.

ADİLE GÜLER AY

LEVHA: 26 Mart 1987… Adile Güleray, bir yerde sergileyeceği veya bastıracağı şiirleri gösteriyor bana… Serbest vezinde, renkli resimlerle uyumlu şiirler… Minyatür benzeri resimler de, ağaç ve meyve resim olarak uyumlu… Ve şiirlerde, bir mısraın sonundaki harf, aşağıdaki mısraın başındaki harfle aynı… Şiirde, bir mevzu ile alâkalı olarak bazı rakamlar var… Teyzem, daha sonra tercüme bir hikâyesini gösteriyor… Bu hikâye, bir yerde, bir yarışmada yayınlanmış, başarı kazanmış!..



ADİLE GÜLER AY. (İngilizce, Twisting Moon-Ay’ın kendi ekseninde dönerek dünya etrafında devretmesi. Mecazî; simya safhasında deberan. Aklı eksiltmek, hissileştirmek. Ahenkli kıvırmak, raks. Hâdiselerin beklenmedik değişimi. Yeni metod, yeni usul: 1038: Glava-Boşnak dilinde, “Kafa”… Farsça, Pul-Köprü. “Dal. İcâd”: 38: Cuzoyo-Süryanice, “Metanet”… Portekiz dilinde, Exibiçao-Sergi: 38: Qabel-Süryanice, “Misafir etmek”; konak yeri): 380: AY ADİLE GÜLER. (Menazil-i Kamer-Allah’ın hergün ona mahsus indirdiği “âyetlerin-iz ve eserlerin” tecellisi ve buna göre tertiblenmiş yakînlik için nafilelerin cetveli: 477: İbadet… İzzet-Bir kimse zelil iken kavi ve kuvvetli olmak. Ziyadelik ve üstünlük. Değer, kuvvet. Muhterem ve muteber olmak. Bulunmaz derecede az olan şey: 1477: Gousteau-Fransızca, “Deniz akakirlerinden bir akakir; ilâç hammaddesi olan bir Kust otu nevi”… Deniz: Lûgat. İlim… Kust-Sahil. “Kara sevda”: 3166= 169: Rahman Sûresi’nin 19-20 âyetleri. “Allah’la Âlem arasındaki Berzah-Perde âyetleri”… Kıst-Pay. Hisse. Nasib. Kısım. Mizân. Rızık. Fasıl fasıl verilen bir hediyenin ve borcun her defada verilen bir parçası. Tartı ve ölçüde doğruluk. Allah Sevgilisi’nin bir ismi… Mibzele-Her gün giyilen kaftan: 1776: Nigaşte-Musavver. Resmolunmuş. Yazılmış… Adile Güler Ay-Sığındırmak. Muhafaza etmek. İltica: 1776: Derviş Muhammed Semerkandi… Manzur-u Nazar-ı Piran-ı Kiram- “Abdülhakîm Arvasî Üçışık Hazretleri’nin mühründeki yazı”; Keremli Pirlerin Nazarlarına görünen: 2776: Ğabulo D’lo Melto Rco-Süryanice, “Kelimesiz Düşünmek Yaradanı”… Süryanice, Şlado D’hayuto-Hayvan: 776: Usur-Gözcülük etmek. Raî… Vesti-Bir dilden başka bir dile çevirmek. Şerh etmek, açmak. “Üstadım’dan: Akıl sormaya memur / Gökleri kalbur kalbur / Eliyorum”: 1476: İzzet-Erdiş… Erdiş: 506: Nakşbend… Süryanice, Heğşo-Duyu. Duygu. “His”: 506: Diyalektik-Fikrin kendi değil de düzeni, tertibi… Süryanice, Sitlo-Kova: 506: Şro-Süryanice, “Beraet”… Beraet-Metanet. İlim ve şecaatte benzersiz, tek: 673: Mehdî Derviş Muhammed… Süryanice, Rab Fayuto-Muhteşem. Mükemmel. “Mükemmeliyetçi, Büyük Doğu üslûbu”: 706: Fikir Kahramanı)… Lâtince, LUNA-Ay: 87: QUİNQUE-Beş. “He harfinin ebcedi”… Lâtince, MENSİS-Ay: 221: MÜSLÜMAN… Süryanice, MALYO-Mükemmel: 1087: EYYÜH-EL VELED-Arabça, “Ey Çocuk”. İmam-ı Gazalî Hazretleri’nin bir eseri. (Veli sözü: İnsan, mânâlar âleminin çocuğu gibidir!)… KAMER-Ay: 1340: RAKAM-Sayıları gösteren işaret. Yazı. Bütün satıcı. Bütün satan; Bir. Sayılar, konak, konaklar… Süryanice, SAHRO D’BAYTO-Kamer âyeti, eseri. (Kamer Sûresi hatırda): 7726: DERVİŞ MUHAMMED SEMERKANDÎ-442 mührü. “En büyük ebcedle”.

ASKER SELÂMI

LEVHA: 12 Şubat 1989… Bir yere geliyorum… Herhâlde arabadan indim… Yanımda birkaç kişi… CEMİL KOÇ, elini başı üstüne koyarak ASKER selâmıyla selâmlıyor… Bizim selâmlaşma usulümüz böyle değil ama… Elini göğsüne getirmesi gerekirken böyle selâm vermesi, bana olan saygısından, bunun kuvvetinden!



CEMİL-Güzel: 83: MÜZİK. (Muzîk-Sıkan, sıkıştıran, darlaştıran. “Te harfi, Allah’ın Kaabid-Sıkıcı, kısıcı ismi, Esir mertebesi, Kamer Konakları’ndan Kalbe işaret eder”: 950: Müşteri-İstekli, arzulu. Malı satın alan, meyli bedeliyle kabul eden. Yay Burcu ve Balık Burcu’nda görünen “Müşteri” yıldızı… “Yay-Kusto” Burcu, unsuru Ateş, yıldızı Müşteri, vücutta tesir yeri Kalçalar, simya’da “Yaratma” safhası… Balık Burcu, unsuru Su, yıldızı Müşteri, vücutta tesir yeri Ayaklar, simya’da “Yansıtma” safhası… Mücerredin rengi Beyaz, Müşteri yıldızını sembolize eder; ve Allah’ın ism-i câmi olan “Hu-Hüviyet” zamiri nuruna işare eder… Mukzî-Kaza olunmuş, hüküm verilmiş, ödenmiş olan. Ödeyici. Ümid edildiği üzere tamam ve ikmâl edici olan: 1950: Muhadeşe-Tırmalama. Sıkıcı, kısaltıcı. “Öze doğru tecrid”... Üstadım’dan: “Yaran kabuk tutmasın, her ân deş tazelensin / Sen ağla, gafil gülsün, nadan yelpazelensin!”... Kalb ve tecrid; murada mesafeyi kısaltan… Şah-ı Nakşibend Hazretleri: Nasıl olsa geçilmek zorunda olunan zarurî dururken, faydasız kolaya sapmamak lâzımdır!)... YENGEÇ. (Hemze, Allah’ın “Mübdi’-Güzel Yaratan” ismi, İlk Kalem mertebesi, Kamer Menzillerinden “Yengeç, Seretan-Nath, tos vuran, başvuran hayvan” menziline işaret eder… Muziqo-Gaga. “Burun, ileri uç, koku alan”: 74: Hâkime-Kadın hâkim… Ecmel-Çok güzel, en yakışıklı. “Yakışmış”: 74: İspehbed-Hükümdar. Başbuğ… Add-Hesablamak. Sayma. Sayılma. Önem verme: 74: Sehv-Keşfetmek, bulmak. İzâle etmek. Kabuk soymak; necb… Süryanice, Nateş-Gagalamak: 4751: Derviş Muhammed-442 mührü; en büyük ebcedle… Süryanice, Nqaz-Gagalamak: 63: Güzel-Şatranc-ı Urefa’nın bir kabı): 83: MEHDÎ Salih Mirzabeyoğlu.



KOÇ. (Koçkar-Dövüş için yetiştirilmiş iri koç: 310: Şahid-Bilen. Tanıyan. Sened yerine geçecek kadar makul ve muteber sayılan. Gören. Melâike-i Kirâm. Hazır… Erkat-Aklı karalı alaca yılan. Yer yer beyazlığı olan her kara nesne. “Erkam: Alaca yılan. Sayılar”. “Cevn-Ak. Kara: 59: Mehdî”: 310: Târık-Gece gelen kimse. Zulmette hasıl olan belâ ve musibetler. Parlak yıldız. Sabah yıldızı. Zühre; Koç Burcu ve Terazî Burcu’nda görünür… Siyah: Gece. İstikbâl. Kayyum olma): 2108: DERVİŞ MUHAMMED SEMERKANDİ-332 mührü. “Büyük ebcedle”



ASKER SELÂMI: 491: MGALHUTO-Süryanice, “Sergileme”... Süryanice, MAVZALTO-Gök. “Mavi; Kelime-i Tevhid nuruna işaret eder”. (Aşkû-Gökyüzü. Gök. Tavan. Kat. Tabaka. “Ek, ek yeri”: 327: Şebeke-Hüviyet Cüzdanı. Balık ağı. Bir vücutta ağ şeklinde olan nescler, dokular; bütün bir ideolocya manzumesi): 327: HAKİMUTO-Süryanice, “Hikmet”. Asker, Allah ve Resûlü’nün büyüsüdür… Süryanice, ŞHODO SAKO-Tecrid Hırkası: 491: TARJETA DE IDENTIDAD-İspanyolca, “Hüviyet Cüzdanı”. (Kaptan Kusto Müslüman / Dünya Çapında bir hâdise)... LEST-İyi, güzel, hoş. (Lıst: Hırsız; gaibten kıvılcım çalan): 491: D’LO BUSORO MADRO ANANQİ-Süryanice, “Mutlak Fikir Gereklilik”.



Arnavutça, USHTAR PERSHENDETJE-Asker Selâmlama. (Romen Lûgatı’nda, Militar-Asker: 691: Salih-Karayılan… Arnavutça, Ushtar-Asker: 675: Salih İzzet Erdiş… Pershendetje-Selâmlama: 7736: Derviş Muhammed Semerkandî-442 mührü. “En büyük ebcedle”... Kısakürek: 1441= 442: Salih Mirzabeyoğlu. “Büyük Doğu / İbda”... Cezm-Her nesnenin aslı. Ağacın kökü. Kat: 743: Müsabir-Devam edici, devam eden): 1411: EBU EYYÜB-İL ENSARİ. “R.A”... MÜŞA’-Yayılmış, şüyu’ bulmuş, herkese duyurulmuş. Ortaklar veya hissedarlar arasında birlikte kullanıldığı hâlde hisselere ayrılmamış olan şey. (Rüya görülen, sahabî Musa Antera-Yiğit Musa: 1721: Abdülhakîm Koltuğu… Süryanice, Muşe: Musa): 411: REVEBER-Kürtçe, “İdareci”... ŞİNAS-Tanıyan, bilen, anlayan: 411: TECEDDÜD-Tazelenme, yenilenme. (Turfanda-Mevsiminden önce yetiştirilen meyve: 739: Metris Cezaevi-Bindoküz doksan dokuz… Aynı ebcedle, Dersaadet: İstanbul’un eski ismi. Saadet kapısı. Hilafet merkezi)... SALİH Mirzabeyoğlu: 1411: CESRİN ŞNO B’ŞAVYUTO-Süryanice, “20 sene beraber”. (Rüyâ’da gelen mânâ: Üstadım’ın, Cezaevi’nde iken 10 cilt olarak yazmayı plânladığı ve birinci ciltte kalan eserinin, ikimizin kasdıyla ismi: “20 sene beraber”... Üstadım’ın, 1999’dan 20 sene önce 1979’da, Akıncı Güç Kadrosu’na ithafı, “İdeolocya Örgüsü’ne Ek”: 451: Salih Mirzabeyoğlu)... Süryanice, İT-Var. “Ebu Halid: Canavar. İz süren. Tâbirci Ebed Yolunda”. İz sürebildiğin kadar varsın: 411: TBAH-Süryanice. “Yok olmak”. Leysî. Garkolmak, fenâ bulmak. (Nil-Yokluk: 90: Mâlik… Levha: 24 Mayıs 1982… Çalkantılı ve muzdarib değil de, belirsizliğe bakmanın karışık duyguları içinde un yaymanın, daha doğrusu ipe un sermenin yorgunluğundasınız… Kafanızda kelimeler köşe kapmaca oynarken, mayışıyorsunuz, tükeniyorsunuz, bitiyorsunuz, sızıyorsunuz… Birdenbire bir ses: “Var-yok, 126 tamam!”... Sıçrayarak uyandım… Vasl-Vuslat. Kavuşmak: 126: Salih)... İbranice, ETİ-Ahlâkî: 411: DATO-Hukuk. “İngilizce, Date: Tarih”. (Devlet, gerçekleşmiş en büyük ahlâk müessesesidir; hakikati İslâm’da)... Süryanice, YATİRUTO B’ŞEDTO MBARYUTO-İfrat hâlde tecrid: 2411: DATO-Süryanice, “Adalet”... Arnavutça, USHTAR PERSHENDETJE-Asker Selamlama. (Berf-Asker. Güzel söz. Kar: 1281: Naka-i Salih-Salih Aleyhisselâm’ın Kaya’dan deve çıkan mucizesi… Sahr: Kaya. Büyük taş. Maden kütlesi… Zı harfi, Allah’ın Azîz ismi, “Madenler-Bir keyfiyetin bol olduğu yer. Kan. Pîr”, Kamer konaklarından “Sa’du’z Zabih-Boğazlayan, kurban kesen, nefsi feda, yakınlık”a işaret eder… Metalun-Madenler: 3525= 528: Şehîd Taha Cizro + Seyyid Fehim Arvasi + Seyyid Abdülhakîm Arvasî “Üçışık” + Necib Fazıl Kısakürek + Salih Mirzabeyoğlu): 1411: ÂYET-Eser. Nişân. Alâmet. İşaret. Menzil, mekân. Kur’an’ın her bir suresindeki cümleler. (Yâsin Sûresi’nden “İnananlara Allah katından sözlü bir selâm vardır”… Hadîs: “Rüyâ, Allah’ın insana uykuda söylediği sözlerdir!”… Rüyâ: 217: Redov-Boşnak dilinde, “Asker”… Alt başlığı “Necib Fazıl’dan Abdülhakîm Arvasî’ye” olan “Kökler” isimli eserimden, Dedi ki: Güzel sözler Allah’ın bir kısım askeridir ki, Allah onları inayet ettiklerine yardım için gönderir!)



Süryanice, BAR BAYLO ŞAL ŞLOMO-Süryanice, “Asker Selâmı: 1966: ÜSTADIM’ın “Yolumuz-Hâlimiz-Çaremiz” isimli Konferansını dinlediğim tarih… SEYYİD Abdülhakîm Arvasî + NECİB Fazıl Kısakürek + SALİH Mirzabeyoğlu: 2966: KEZAME-Kuyular arasındaki, birinden diğerine su geçiren yarıklar. Terazi ipleri kendinde toplanan halka… Süryanice, FOLHO YAB ŞLOMO-Asker Selâmı: 3525: Metalun-Madenler… Süryanice, BAR BAYLO ŞALEM-Asker selâmı: 48.625: ŞATRANC-I UREFA’nın Toplam Ebcedi… Süryanice, CASKARA ŞAL ŞLOMO-Asker Selâmı: 1078: HAKÎM… LEVHA: Mayıs 1983… Yanında bir İlkokul olan köy mezarlığı… Abdülhakîm Arvasî Hazretleri’nin biraz yüksekçe kabri… Mezarlığın önündeki yoldan, yanımda tanımadığım bir gençle geçerken, Efendi Hazretleri’nin kabrinden bize “Selâmunaleyküm” diye bir ses yöneliyor… Korku ve haşyetten, dikkatli bir nazarla o yöne bakamıyorum… Yürüyoruz!..

BÜYÜK ÖDÜL

(İSTİKBAL EDEN SAYI)

LEVHA: 12 Şubat 1985… Ben, Zeyn-ab, Üstadım’ın eşi Neslihan Hanım ve oğlu Mehmed… Kâzım Albayrak’ın dükkânının bulunduğu Sanayi Çarşısı’nın oradaki geniş sahadayız… Neslihan Hanım, “İşte geliyor!” diyor… Gelen, Üstadım… Elini gözlerinin üstüne siper ederek, seçmeye çalışıyor… Mehmed, karşılayıp elini tutuyor… Ben yanlarına varınca, Üstadım’ın elinden tutuyorum, yanaklardan öpüşüyoruz ve fazladan bir kere daha yanağını öpüyorum… Elele yürüyoruz… İçimden, “Keşke abdestli olsaydım!” diyorum ve Kelime-i Tevhid’i tekrarlıyorum… “İçimi okuyordur!” diye düşünüyorum… Dikkatle yüzüme bakışından bunu anlıyorum… Oturuyoruz… Milyarlık bir yer satıp parasını ona vermeyi düşünüyorum ama, tereddütlüyüm… Bu yüzden de biraz sıkıntıdayım!..



İSTİŞRAF-Ellerini güneş ışığına siper etme. (İstişrab-İmâ ederek ve kapalı olarak anlatmak isteme: 964: İstibşar-Müjde almak. Hayırlı, iyi haberle sevinmek… Süryanice, Matqnonuto-Temel: 1964: Cobuda D’lo Melto Ethagi-Süryanice, “Kelimesiz düşünmek Yaradanı”… Süryanice, Qfiso Madrgonuto-Mücerret fikir: 964: Mşarro Ananqi-Süryanice, “Mutlak gereklilik”… Süryanice, Sultanuto-Sistem: 1964: Spectrum Vagia Gladius-Lâtince, “Asa kılıfında kılıç”… Lâtince, Tenpestas-Zaman: 965: Hudoso Mrayno Malquto-Süryanice, “Başyücelik Devleti” / Yeni Dünya Düzeni): 1042: HATİM-Hitama erdiren. Bitiren. Mühür basan… SÜLASÎ-Üçlü. Üçe mensub: 1042: GOUL-Moğol dilinde, “Temel ve güvenilir metin”. (Üstadım’ın, Akıncı Güç Kadrosu’na ithafı: “Işık”, “İdeolocya Örgüsü’ne Ek” ve İstikbâl İslâmındır’ın başına koymak üzere, bilmece olarak beni Takdimi: Kaptan Kusto Müslüman / Dünya Çapında Bir Hâdise)… Arnavutça, VULE-Mühür. (Derviş Muhammed-442 mührü: 1054: Dünya Çapında Bir Hâdise): 1043: RABATTABLE-Fransızca, “Katlanabilir kısım”. Ek yeri. (İdeolocya Örgüsü’ne Ek: 451: Salih Mirzabeyoğlu)… BELİ-Evet: 43: LOZ-Boşnak dilinde, “Piyango Bileti”. (İtalyanca, Bianco-Beyaz. Belirli bir ödülü, üzerinde belirli bir numara yazılı bileti satın alanlar arasında Kur’a yoluyla kazanan kimseye verme esasına dayanan talih oyunu. Beyaz kâğıdı çekenin kazandığı talih oyunundan; kelime 19. yüzyıl ortalarında dilimize girmiştir: 65: Necîb… Levha: 19 Aralık 1985… Takdimci Halid Kıvanç, YILBAŞI GECESİ’nde piyangodan çıkan numaraları okuyor… 37.806 veya 38.706… Bu numara, büyük ikramiye mi, yoksa büyük ikramiye bu numaradan sonra mı okunacak… O kadar candan ve canlı dinliyorum ki, gaibin işaretini okuyorum… Zeyn-âb, arkadan omuzumu tutuyor… Bıraksana yahu!.. Bak şimdi numarayı okuyacak!.. Bu fasıl geçiyor… Bundan önce, acaba rüyâ mı yoksa düşünüyor muyum tereddüdü içinde, cezbolma başlangıcı ve üstüme Allah’ın lütfu yağıyormuş gibi idim; ve birkaç kere kaybolma hâli… Bu hâl içinde, sağ gözüm açık; perdedeki ışığı görüyorum… “Herhâlde gün ışığı” diyorum ve bunun zannettiğim gibi nur olmadığını düşünüyorum… Uyanınca gece ve her yerin karanlık olduğunu gördüm… Ve piyango davası… Sonra aynı yerde biri elime tutunmuş, birkaç küçük çocuk… Elimi tutanı öyle arsız ki, bir türlü parmağımı kurtaramıyorum… Yapışkan ve inatçı… Hattâ yanağından makas alır gibi canını yakmama rağmen, parmağımı bırakmıyor ve ısırıyor!.. Ve piyango çekilen yerden ayrılıyoruz… Yolda, 1968’de Eskişehir’deki 57 kilo boksörü Hıdır ile karşılaşıyorum… Üzerinde eşofman var… Güleryüzle tokalaşıp hatır soruyoruz… Sonra o, koşusuna devam ediyor… Hızır-Hıdır: 600: Hı harfi’nin ebcedi; bu harf, Allah’ın Hakîm ismi, Şekil-Suret mertebesi ve Kamer Konakları’ndan –konaklama yerinden– “Heka-Atın göğsündeki yuvarlak kısım”a işaret eder; hayâl tamamlığı, doğruluğu… Mücerredin rengi beyaz, Zühre yıldızının sembolüdür; ve Allah’ın ism-i câmi olan “Hu-Varlıktaki hüviyeti” zamirinin nuruna işaret eder… Bosna dilinde, Broj-Sayı: 215: Urco-Süryanice, “Karşılama”. İstikbal etme… Hâlid-Cedd-i Salih: 1605: Salih İzzet… Aynı ebcedle, Rahman Sûresi 19. âyet, Noktalı harflerle… Piyango Bileti Numarası: 37.806: Kelime-i Şehadet… Piyango Numarası: 38.706: Fikir Kahramanı… Aynı ebcedle Aktör… Rahman Sûresi, 20. âyet. “Noktalı Harflerle”: 1744: Derviş Muhammed-442 mührü. “En büyük ebcedle”… Halid Kıvanç: 806: Kabataş-Dolmabahçe… İtalyanca, Ariffare-Piyangoya Katılan. “Arif Vavî”: 7736: Derviş Muhammed Semerkandi-442 mührü; en büyük ebcedle… Yevmiye: Bazı rüyâ vardır ki, 30 sene sonra çıkar!)



İÇİNİ OKUMAK: 336: NEFUR-Ürkme. Herkese iyiliği dokunan kimse. (Veli’nin iç okumasından bahis, kaba ve nefsani bir tecessüs işi değildir; aksi hâlde, keramet izharındaki feci suçu işleme şenaatine düşerler ki, veli tab’ına uymaz!)… MUSAVVİR-Tasavvur eden. Şekil ve suret çizen: 336: MUSAVVER-Tasavvur olunan. Tasvirli… RAFİDAN-Fırat ve Dicle nehirleri. (Rafi’-Yükseltici. Hamil. Sahib. Malik: 351: Şami-Şam şehrinden olan. Şamla alâkalı… Rafi: 1291: Gafir-Örten. Etrafını çeviren. Gafr; Re harfi, Allah’ın Musavvir ismi, beşinci Sema mertebesi ile ilgili Kamer menzili… Re harfinin ebcedi: 200: Ebu Süleyman-Hâlid bin Velid ve Velid bin Halid’in “Horoz” lâkabı… Rasg-Bilek. Ek yeri. Kuvvet: 1291: Cebel-i Nur-Hira Mağarası. Allah Sevgilisi’ne ilk Vahy’in geldiği mağara… Dan: Tane… Dana: Bilen, malûmatlı, âlim… Fırat + Dicle: 7726= 733: Derviş Muhammed Semerkandi-442 mührü; en büyük ebcedle): 336: MUAREKE-Muharebe.

ESRAR

(ŞATRANC-I UREFA’DAN)

Şatranc-ı Urefa’nın 87. Kabı, ESRAR-Sırlar. Gizli hikmetler ve mânâlar. El ayasında olan hatlar. Keyif veren zehir. Uyuşturucu madde. (Süryanice, Tanumo-Esrar otu. “Vücuda dışarıdan giren bir madde, zehirlidir; onu şifalı kılan dozudur”. İlâç hammaddesi: 503=1502: Berş-Afyon şurubu. Keten yaprağı ile yapılan bir cins macun. Arzu, gönül isteği… Bist-ü yek-Yirmibir. “EK: 21: Havz-Bir şey ilâve etmek. Cem etmek”: 503: İstilâ… Zehr-Zehir, ağu, semm: 212: Zehre-Çiçek. Şükufe… Zehra-Ay gibi parlak olan. Çok parlak ve safi, berrak: 212: Pîr… Latince, Clarus-Parlak: 300: Fikr… Zehre-Çiçek. Mücerredin rengi beyaz, berrak. Süs, ziynet: 217: Rüya… Süryanice, Mkasya-Esrarlı. “Sırrî”: 217: Riş Şato-Süryanice, “Yılbaşı”. Derviş Muhammed-442 mührü’nün bulunduğu 2014 senesinin son gecesinin son dakikaları… Sayısı: 442: Eş… Kısakürek: 1441= 442: Salih Mirzabeyoğlu… Süryanice, Fehmo-Eş: 135: Fedakil-Emirlerin büyükleri ile… Felke-Ayın dolunay şekli. Bedr: 135: Lehak-Çok beyaz. Öküz, sevr. “Fikir ve aksiyon kahramanı”… Efendi Hazretleri’nin mühründeki yazı, Li Küllî Emrin Fehîm- “Aynı ebcedle: Li Malik Emrin Fehim”: 496: Derviş Muhammed-442 mührü. “En küçük ebcedle”… Efendi Hazretleri’nin mühründeki yazı, Manzur-u Nazar-ı Piran-ı Kiram: 2777: Derviş Muhammed Semerkandi): 462: BEST-Düğüm. (İngilizce, Best: En iyi)… Süryanice, MAYQO-Esrar: 62: MAYQO-Süryanice, “Nil”. (Nil-Yok. “Leysî”: 90: Malik)… Lâtince, XENO-Mütefekkir: 62: MEHDİ. (Süryanice, Helmonoyo-Rüya gibi: 154: Mehdî Muhammed)

Not: Tefrika edilen yazının tamamı yahut bir kısmı, Baran Dergisi'nin izni olmadan iktibas edilemez
 
Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu – Baran Dergisi 532. Sayı