Kur'an-ı Kerim'e yönelik kasıtlı saldırılar

Açıklamada, "İki taraf, Kur'an-ı Kerim'e yönelik kasıtlı saldırılara karşı kınamalarını ve lanetlemelerini yinelemişler, diyalog, hoşgörü ve bir arada yaşama değerlerini yaymaya, nefreti, aşırıcılığı ve dışlamayı reddetmeye, tüm dinler ile kutsal mekanların istismarını önlemeye yönelik ortak çabaların önemini vurgulamışlardır." ifadesine yer verildi.

Filistin konusu

"İki taraf, Filistin halkının 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurabilme haklarını güvence altına alacak şekilde, Filistin davasının Arap Barış Girişimi ve ilgili uluslararası meşruiyet kararlarına dayanan kapsamlı bir barışa ve adil bir çözüme varmasını teminen çabaların yoğunlaştırılması gerekliliğini vurgulamışlardır." denildi.

Rusya-Ukrayna Savaşı

Ukrayna'daki savaşla ilgili iki ülkenin, savaşın müzakereler yoluyla ve uluslararası hukuk temelinde sona erdirilmesinin, diyalog ve diplomatik çözümlere öncelik verilmesinin ve güvenlik ve istikrarın yeniden sağlanmasına katkıda bulunacak şekilde gerilimi azaltmak ve bu krizin olumsuz yansımalarını sınırlamak için mümkün olan tüm çabaların gösterilmesinin önemini vurguladığı bildirilen açıklamada, şöyle denildi:

"İki kardeş ülke tarafından sağlanan insani yardım ve girişimleri, krizin acısını hafifletmeye bir katkı olarak takdir etmişlerdir. Bu bakımdan, iki taraf, küresel gıda güvenliğine destek veren ve gıda fiyat istikrarını sağlayan Karadeniz Girişimi'nin öneminin altını çizmiştir."

Yemen krizi

İki tarafın, Yemen krizine kapsamlı bir siyasi çözüm bulunmasına dönük Birleşmiş Milletler ve bölgesel çabalara tam destek verilmesinin öneminin altını çizdiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"İki taraf, Birleşmiş Milletlerin ateşkese bağlılığı güçlendirme çabalarını takdir etmiş ve Husilerin, Yemen krizini sona erdirmeyi amaçlayan Birleşmiş Milletler ve uluslararası çabalara olumlu bir şekilde dahil olmasının, barış girişimleri ve çabalarıyla ciddi bir şekilde ilgilenmesinin önemini vurgulamıştır."

Sudan krizinin çözümü

Sudan'daki duruma ilişkin iki tarafın, 11 Mayıs 2023 tarihinde imzalanan Cidde Bildirgesi ve diğer bölgesel girişimlere istinaden, çatışmanın taraflarının kalıcı bir ateşkese yönelik taahhüdünün önemini vurguladığı bildirilen açıklamada, şunlar ifade edildi:

"Türkiye ve Suudi Arabistan, her iki tarafı, ihtilafa sürdürülebilir bir çözüm bulunması yönündeki siyasi diyaloga bağlı kalmaya ve ayrıca Sudan halkının maruz kaldığı acıların hafifletilmesine dönük gerekli tedbirleri almaya teşvik etmişlerdir. Ayrıca Sudan krizinin çözümünün, sadece Sudan'ın egemenliğine ve birliğine saygı duyan ve aynı zamanda Sudan devlet kurumlarını muhafaza eden hakiki bir Sudanlılar arası siyasi süreçle sağlanabileceğini vurgulamışlardır."

Suudi Arabistan ile İran arasındaki diplomatik ilişkiler

Türk tarafının, Suudi Arabistan ile İran arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlamasını memnuniyetle karşıladığı da aktarılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Bu adımın, devletlerin egemenliğini ve iç işlerine karışmama prensibini koruyacak şekilde, bölgede güvenlik ve istikrarın güçlendirilmesine katkıda bulunmasını umduğunu ifade etmiştir. İki taraf, İran'ın nükleer programının barışçıllığına bağlılığının ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile şeffaf bir şekilde işbirliği yapmasının önemini vurgulamıştır."

Savunma ve güvenlik alanı

Her iki tarafın da ulaşım ve çeşitli lojistik hizmetler alanlarında işbirliğinin etkinleştirilmesi ve güçlendirilmesinin önemini vurguladığı ve iki ülke arasındaki uçuş sayısını artırmayı görüştüğü belirtilen açıklamada, savunma ve güvenlik alanına ilişkin ise şu ifadelere yer verildi:

"Taraflar, savunma ve askeri sanayi alanlarında işbirliği ve eş güdümü geliştirmek ve bu alanlarda imzalanan anlaşmaların, iki ülkenin ortak çıkarlarına hizmet edecek, bölgede ve dünyada güvenlik ve barışın sağlanmasına katkıda bulunacak şekilde harekete geçirilmesi konusundaki kararlılıklarını ifade etmişlerdir.

Özel sektörler 

Açıklamada, "iki ülkenin, özel sektörleri arasındaki iletişimi yoğunlaştırarak, özel sektör için verimli ve elverişli bir yatırım ortamı geliştirmeyi amaçladığı bildirildi."

Enerji alanı

İki tarafın da küresel enerji piyasalarının istikrarının önemini vurguladığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Türkiye, Krallık'ın küresel petrol piyasalarının dengesini, üretici ve tüketici ülkelerin çıkarlarına hizmet edecek ve sürdürülebilir ekonomik büyüme sağlayacak şekilde desteklemedeki rolünü memnuniyetle karşılamıştır." 

Petrokimya sektörü 

İki tarafın, petrol, petrol türevleri ve petrokimya arzı da dahil bir dizi enerji alanında işbirliğini güçlendirmenin önemini vurguladığına işaret edilen açıklamada, şöyle denildi:

"İki taraf, iki ülkedeki yerel kaynakların kullanımını artırmak için şirketler arasında işbirliği sağlamanın ve böylece enerji arzında esnekliğe ve verimliliğe ulaşılmasına katkıda bulunulmasının önemini teyit etmişlerdir."

İklim değişikliği

İklim değişikliği konularıyla ilgili iki tarafın, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması ilkelerine bağlı kalmanın öneminin altını çizdiği vurgulanan açıklamada, Türk tarafının, Suudi Arabistan'ın iklim değişikliği alanındaki çabalarına desteğini ifade ettiği bildirildi.

İhracat ve ithalat 

Açıklamada, tarafların, ihracat ve ithalat alanlarında imzalanan mutabakat zaptlarının etkinleştirilmesi ve sanayi sektörüne yatırım çekilmesi için çalışılmasının yanı sıra sanayi ve madencilik sektörlerinde işbirliğinin güçlendirilmesinin öneminin altının çizdiği kaydedildi.

Turizm ve spor alanı

Açıklamada, tarafların turizm, sürdürülebilir turizm ve iki ülke arasındaki turizmin gelişimi alanlarında işbirliğinin artırılması, her iki ülkedeki turizm potansiyelinin araştırılması ve turizm sektörünün yararına deneyim değişiminde bulunulması hususlarındaki arzularını ifade ettikleri belirtildi.

Bilim ve eğitim 

Açıklamada, iki ülke arasında bilim ve eğitim işbirliğinin geliştirilmesi, üniversitelerin birbirleriyle doğrudan ilişkilerini güçlendirmeye teşvik edilmeleri, hayati alanlarda araştırma ve bilimsel işbirliği seviyesinin yükseltilmesi, operasyonel eğitim modellerinde deneyim alışverişinde bulunulması konularının ele alındığı bildirildi.

Sağlık alanı

Sağlık alanıyla ilgili iki tarafın, mevcut ve gelecekte ortaya çıkabilecek salgınlara, bunlarla ilişkili risk ve sınamalara karşı durulabilmesi, maksatlı küresel girişimlere destek amacıyla, işbirliği ve eşgüdümün güçlendirilmesini amaçladığı kaydedildi.

Tarafların bu kapsamda, uluslararası kuruluşlar ve G20 ülkeleri vasıtasıyla küresel sağlık sınamalarının göğüslenmesi, aşı, ilaç ve teşhis amaçlı teçhizat geliştirilmesinde işbirliği ve iki ülke arasında antimikrobiyal dirençle mücadeleye yönelik küresel çabalara ilişkin eşgüdüm sağlanması arzularını dile getirdiği belirtildi.