Yahudiler, göze görünmez Cihan İmparatorlukları küçücük ve göstermelik devlet zaviyesinden, birçok tarihi ders almış olmak avantajını belirtiyor. Romalılar ve İspan- yolların kurşun uçlu kamçısı altında inledikleri hengâmeden. Kanuni Sultan Süleyman devrinde Türkiye'ye hicretlerine ve (Hitler) zamanında çektikleri kanlı çilelere kadar nice tarihi ders... Tâ Bâbil esaretinden beri...

Huzursuzluk, tedirginlik, korku ve yalnızlık İsrail'in kaderidir Huzursuzluk, tedirginlik, korku ve yalnızlık İsrail'in kaderidir

Onlar, kurdukları küçücük ve göstermelik devlet bakımından bütün çektiklerinin hesabını tutabiliyor, fakat hiçbir millet onlardan çektiğinin alenî ıstırabını duymuyor ve yahudi metoduyle hissi iptal edilmiş olarak içten kemirilmenin şuuruna varamıyor, bu halin dersini alamıyor.

Mazlûm yahudi, (Hitler)in ölüm kamplarında, kemik üzerine deri cilâsından ibaret kaldıktan sonra bugün öyle bir devlet kurmuştur ki, askerlikte tatbik ettiği metod, baş düşmanı Almanlardan, politikada taklid ettiği dehâ da baş dostu İngilizlerden devşirilmedir. 24 saat içinde, kendi 20 misli milletler topluluğunun ordularını ıskartaya çıkarırcasına bir saldırış ve peşinden, Rusya da beraber, büyük devletlere "bu tecrübe burada bitsin!" dedirtecek derecede bir "Suret-i hak" tavrı... Bu tavır, aslında hayat hakkı bile münakaşa mevzuu olan bu milletin ne çevik ve ne kıyak bir hayat hamlesine giriştiğinin şaşmaz delilidir.

Yahudi çalışıyor! 30 Asırlık tarihinde, dışarıdan boyuna dayak yemiş göründüğü ve içeriden bütün tarihi çöküşleri idare ettiği ve milletleri yere serdiği halde, artık dışarıdan da dayak yememenin çaresini bulmak, küçücük ve göstermelik devletiyle dünya menfaatlerinin muvazene noktasında kazık gibi oturmak, sonra da görünmez imparatorluğunu dilediği gibi dünyaya hâkim kılmak için çalışıyor. Dünya ise, büyük edebiyat oyunları ve hayali aksiyonlar peşinde, bu incelikleri görmek tenezzülünde bulunmuyor.

Enver Sedat'ın böyle bir düşmana karşı işi anlaşma ve tartışma yoliyle halletmeye davranması, boşaltılmasını dilediği toprakları ona eliyle teslime kalkışmasından farksızdır. Askerî madde güciyle beceremediğini, siyasî mâna kuvvetiyle mi başaracaktır?

Yahudiyi yenmenin yolu, onu dış himayelerden tecrit ve sonra tepesine çullanmaktan başka bir şey olamaz.

Yahudiyi yenmek, ancak İslâmda yenilenmekle kabildir.

20 Şubat 1978

Necip Fazıl Kısakürek, Çerçeve 5, 316-317