İlk Durak Şi Cinping
Zirvenin "şeref konuğu" olarak davet edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, diplomatik temaslarına Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile yaptığı kritik görüşmeyle başladı. İki liderin gündeminde Gazze'deki durum, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın seyri ve Suriye'de barış ve kalkınma için atılabilecek ortak adımlar gibi sıcak başlıklar yer aldı. Erdoğan'ın yoğun zirve programı kapsamında bugün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile de bir araya gelmesi planlanıyor.
Pekin-Moskova Hattında "Tarihin En İyi Dönemi"
Zirve, aynı zamanda Rusya ve Çin arasındaki stratejik ortaklığın en üst perdeden sergilendiği bir platforma dönüştü. Rus lider Putin'in Çin'e dört günlük kapsamlı bir ziyaret gerçekleştirmesi, iki ülke ilişkilerinin geldiği noktayı gözler önüne serdi. Çin devlet medyası, Pekin-Moskova ilişkilerini "tarihin en iyi döneminde" ve "büyük ülkeler arasında en istikrarlı ve olgun ilişki" olarak tanımlayarak dünyaya net bir mesaj verdi.
Asya'da Yeni Ortaklıklar ve Açılımlar
Zirve marjında diplomatik hareketlilik de en üst seviyede. Yedi yıl aradan sonra Çin'i ziyaret eden Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin, Şi ile görüşmesinde "güven ve saygıya" dayalı olumlu mesajlar vermesi dikkat çekti.
Çin lideri Şi'nin zirve öncesi yaptığı bir diğer önemli görüşme ise Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile oldu. Bu görüşmede Çin ve Ermenistan arasında "Stratejik Ortaklık" kurulduğu resmen ilan edildi. Bu hamle, Çin'in etki alanını genişletme stratejisinin önemli bir parçası olarak yorumlandı.
2001'de altı üye ile kurulan ve başlangıçta terörle mücadele ve güvenlik odaklı olan Şanghay İşbirliği Örgütü, yıllar içinde 10 daimi üye ve 16 diyalog ortağına ulaşarak ekonomik ve askeri iş birliğini de kapsayan dev bir yapıya dönüştü. Tianjin'deki bu rekor katılımlı zirve, örgütün küresel siyasetteki artan ağırlığını ve yeni bir güç merkezi olma iddiasını açıkça ortaya koyuyor.