“The Sea” filmi, işgal altındaki topraklarda denizi hiç görememiş milyonlarca Filistinlinin dramını, 12 yaşındaki bir çocuğun gözünden beyazperdeye taşıyor. Film, İsrail’in kültürel sansür ve baskı politikalarını aşarak en prestijli ödülü kazandı. Ancak İsrail gerçeklerin bu şekilde faş edilmesine dayanamadı.
Kültür Bakanı Zohar, film için “Yahudi vatandaşların yüzüne atılan tokat” ifadelerini kullanarak, askerlerin itibarsızlaştırıldığını öne sürdü. Aslında bu sözler, işgal ordusunun Filistinli çocuklara reva gördüğü zulmün perdeye taşınmasından duyulan rahatsızlığın itirafı oldu.
İsrail yönetimi, halkının vergileriyle finanse edilen film akademisine yönelik fonları 2026’dan itibaren kesmeye hazırlanıyor. Böylece Filistin gerçeğini anlatan eserlerin önünü tıkamak istiyor.
Yahudi'nin değişmez pis karakteri
Bugün Yahudi, bir yandan Filistin halkına soykırım uygularken diğer yandan kendisi hakkında en ufak bir eleştiriyi bile sansürlemeye çalışıyor. Bu onların normal karakteridir. Buna karşılık, bu tür çalışmaların artması ve Yahudi'nin her yönden problemli bir millet olduğunun dünyaya gösterilmesi gerekiyor.