Haberler

Hamas, Filistin’in bizzat kendisidir

Abone Ol

Sözcü gazetesinde 25 Eylül’de yayımlanan yazısında Ege Cansen, Gazze’deki hadiseleri değerlendirirken Hamas’ı “umutsuz bir suç örgütü” olarak niteledi. Cansen, bu mücadelenin kazanılamayacağını, İsrail’in ise “mağlup sayılacağı bir galibiyet” peşinde olduğunu öne sürdü. Yazısında meseleyi yalnızca iki silahlı aktörün çatışması gibi dar bir çerçeveye hapsetti.

Halbuki Gazze’de yaşananlar sıradan bir çatışma değil; yarım asırdan fazladır süren kuşatma, ablukayla sistematik biçimde çökerilen altyapı ve on binlerce masumun öldürülmesiyle şekillenen bir soykırım sürecidir. Bu gerçeği görmezden gelerek Hamas’ı küçümseyen yorumlar, işgalin suçlarını örtbas etmeye hizmet ediyor.

7 Ekim’de Hamas’ın başlattığı Aksa Tufanı ile Batı’nın hesaplarını bozulmuş, İsrail’in Arap devletleriyle yürüttüğü gizli ittifaklar dağılmış, Batı halkalarını uyandırmış ve Filistin devletinin kurulmasına zemin hazırlamıştır. Hamas’ı “çaresiz bir örgüt” olarak göstermek, bu sonuçları yok saymak veya bu sonuçlardan rahatsız olmaktır.

Cansen’in yazısında dikkat çeken bir diğer nokta ise Hamas’ı Filistin’den ayrı görme alışkanlığıdır. Halbuki Hamas Filistin’den ayrı düşünülemez; Filistin’in her bir ferdi Hamas’tır. Hamas’ı doğrudan hedef almak, başka bir yönden İsrail’e hizmet etmekten başka bir anlam taşımaz.

Gerçekte Gazze’de verilen mücadele bir örgütün macerası değil, topyekûn bir halkın varoluş savaşıdır. Bu hakikati inkâr eden her söylem, doğrudan veya dolaylı biçimde işgalin diliyle konuşmakta ve soykırımı perdelemektedir.

{ "vars": { "account": "UA-216063560-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }