İsrail hapishanelerinde işkenceye bağlı ölümler artarken, 26 yaşındaki Filistinli mahkum Sakhr Ahmad Khalil Zaoul’un İsrail gözetiminde hayatını kaybettiği açıklandı. Filistinli kurumlar, Ekim 2023’ten bu yana en az 100 mahkumun benzer koşullarda öldüğünü, gerçek sayının ise daha yüksek olabileceğini belirtiyor.
Filistinli yetkililerin verdiği bilgilere göre, Beytüllahim doğumlu Sakhr Ahmad Khalil Zaoul, Haziran ayında İsrail güçleri tarafından gözaltına alındı ve kötü şöhretiyle bilinen Ofer hapishanesinde idari gözaltında tutuluyordu. Ailesi, Zaoul’un tutuklandığı sırada tamamen sağlıklı olduğunu, herhangi bir hastalığı bulunmadığını ifade etti. Pazar günü yapılan resmi açıklamayla Zaoul’un İsrail gözetiminde hayatını kaybettiği duyuruldu.
Zaoul’un ölümü, sadece birkaç gün önce 21 yaşındaki Filistinli mahkum Abdul Rahman al-Sabateen’in hayatını kaybettiğinin açıklanmasının ardından geldi. Tutuklular ve Eski Tutuklular İşleri Komisyonu ile Filistinli Esirler Derneği, yaşananların münferit olmadığını, İsrail hapishanelerinde mahkumlara yönelik sistematik bir imha politikasının uygulandığını vurguladı. Kurumlar, işkence, aç bırakma, tıbbi ihmal, cinsel istismar ve temel hakların sistemli biçimde engellendiğini belirtti.
İnsan hakları örgütleri ve medya raporları, özellikle Kudüs ile Ramallah arasında bulunan Ofer hapishanesinde Filistinli tutuklulara yönelik ağır işkence uygulamalarının yaygınlaştığını ortaya koyuyor. Suçlama ya da yargılama olmaksızın tutuklamaya imkân tanıyan idari gözaltı uygulamasının, Ekim 2023’ten bu yana daha sık ve daha sert biçimde kullanıldığı ifade ediliyor.
Filistin Kalkınma ve Medya Özgürlükleri Merkezi tarafından düzenlenen bir toplantıda konuşan Filistinli gazeteci Sami al-Saai, idari gözaltı sürecinde maruz kaldığı işkenceleri kamuoyuyla paylaştı. Al-Saai, Megiddo cezaevinde tutulduğu süre boyunca darp, tehdit ve cinsel saldırıya uğradığını, gardiyanların sistematik şiddet uyguladığını anlattı.
Filistinli kaynaklara göre İsrail hapishanelerinde şu anda 9.250’den fazla Filistinli tutuluyor ve bazı tahminler bu sayının 11.000’in üzerine çıktığını gösteriyor. Ancak Gazze’de gözaltına alınan kişilerle ilgili bilgi paylaşılmaması nedeniyle gerçek sayının daha yüksek olduğu düşünülüyor. Ekim 2023’ten sonra işkence ve mahkum ölümlerine dair raporların belirgin şekilde arttığı, mevcut koşullarda en az 100 ölümün belgelendiği ifade ediliyor.
Uluslararası ve İsrailli insan hakları kuruluşları da duruma tepki gösterdi. B’Tselem, İsrail hapishanelerini açıkça “işkence kampları” olarak tanımlarken, İsrail Kamu Savcılığı dahi cezaevi koşullarının Ekim 2023’ten sonra ciddi biçimde kötüleştiğini kabul etti. Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Komitesi’nin yayımladığı son raporda ise İsrail hapishanelerinde işkencenin örgütlü ve yaygın hâle geldiği, Gazze savaşıyla birlikte bu uygulamaların daha da yoğunlaştığı vurgulandı.
Middle East Eye