İsrail merkezli Walla haber sitesine konuşan Kuzey Komutanlığı kaynakları, operasyonun aslında üst düzey yetkililerin ziyareti sebebiyle geçen hafta planlandığını ancak ertelenmek zorunda kalındığını aktardı. Kaynaklar, Beyt Cin köyünde iki kişiyi alıkoymak üzere harekete geçen birliğin, bilgilerinin önceden ifşa edilmesi sonucu planlı bir pusuya düşürüldüğünü ve yoğun ateş altında kaldığını bildirdi.
Askeri cip terk edildi, ordu birbirine düştü
Saha kaynakları, saldırıya ilişkin hassas bilgilerin Suriye'deki "düşman unsurlar" tarafından sızdırıldığı şüphesi üzerinde dururken, askerlerin bölgeye sevk edilme şekli sert eleştirilere hedef oldu. Çatışma sırasında İsrail askerlerinin, bölgenin merkezinde bir Hummer askeri cipini terk ederek kaçmak zorunda kaldığı öğrenildi.
Buna karşılık İsrail Ordu Sözcülüğü, sahadan gelen iddiaları yalanlama yoluna gitti. Sözcülükten yapılan açıklamada, dün geceki baskına ilişkin herhangi bir bilgi sızıntısı olmadığı ve bu yönde bir soruşturma yürütülmediği savunuldu. Bu durum, ordu sözcüsü ile sahadaki komuta kademesi arasındaki kopukluğu gözler önüne serdi.
İsrail ordusu, 210. Tümen'e bağlı 55. Tugay askerlerinin katıldığı baskında Cemaat-i İslamiye grubuyla çatışmaya girildiğini ve örgüte mensup 3 kişinin alıkonulmasının hedeflendiğini öne sürdü. Ancak 28 Kasım sabahının ilk saatlerinde gerçekleşen saldırı, sivil katliamına dönüştü. Saldırıda ikisi çocuk, ikisi kadın olmak üzere toplam 13 kişi şehit edildi. Çıkan çatışmada yaralanan 6 İsrail askerinden üçünün durumunun ağır olduğu belirtildi.