İsrail'de yerli tüketimi teşvik etmek amacıyla hazırlanan ve sosyal medyada yayılan bir reklam filmi, İsrail menşeli ürünlere yönelik boykot çağrılarının temel dayanaklarını adeta kendi diliyle teyit etti. İsrail Sanayiciler Birliği tarafından hazırlanan kampanya, en masum tüketim ürünlerinin bile ülkenin askeri ve teknolojik gücünün bir parçası olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Loading...
"Ülkenin Ürünü" (Made in Israel) sloganıyla yayımlanan video, sivil sanayi ile savunma sanayisi arasındaki geçişkenliği çarpıcı bir şekilde işleyerek, tüketici harcamalarının ulusal güvenlik ve askeri kapasiteyle olan bağını gözler önüne seriyor. Bu durum, uzun süredir İsrail'e yönelik ekonomik boykotu savunan çevrelerin "her bir alımın, sistemin bütününe katkı sağladığı" yönündeki temel argümanını kanıtlar nitelikte.
Videonun Detayları: Sivil Raflardan Askeri Hangarlara Uzanan Yolculuk
Profesyonel bir prodüksiyon olan reklam filmi, İsrail bayrağı önünde şarkı söyleyen bir modelle başlıyor. Şarkı ilerledikçe, ekranda beliren gündelik tüketim ürünleri, saniyeler içinde sofistike askeri teçhizatlara dönüşüyor:
- Portakal Suyundan Füzeye: Reklamda ilk olarak bir şişe portakal suyu gösteriliyor. Hemen ardından bu şişe, aynı renk ve formda, üzerinde "Ülkenin Ürünü" yazan bir füzeye dönüşüyor. Bu görsel, bir gıda ürününün bile ülkenin saldırı kapasitesinin bir parçası olabileceği mesajını veriyor.
- Pencereden Merkava Tankına: Sahnelerden bir diğerinde, modern bir evin sürgülü cam kapısı beliriyor. Bu sivil ve mimari ürün, bir sonraki karede üzerinde İsrail bayrağı dalgalanan, ülkenin en bilinen askeri araçlarından biri olan Merkava tankına evriliyor.
- İlaç Kutusundan Casus Uyduya: Ekrana gelen bir ilaç şişesi, izleyicinin gözü önünde uzayda süzülen yüksek teknolojili bir Ofek casus uydusuna dönüşüyor. Bu da ülkenin sağlık ve teknoloji alanındaki sivil ilerlemesinin, askeri istihbarat kapasitesiyle nasıl iç içe geçtiğini simgeliyor.
- Şampuandan Silahlı İnsansız Hava Aracına (İHA): Belki de en dikkat çekici dönüşüm, pembe bir şampuan şişesinin, İsrail'in en önemli askeri ihracat kalemlerinden olan Hermes tipi bir insansız hava aracına (İHA) dönüşmesiyle yaşanıyor.
Kampanyanın Açık Mesajı: "Güçlü Sanayi, Güçlü İsrail"
Video, bu çarpıcı dönüşümlerin ardından şu nihai mesajla sona eriyor: "Her şeyi böyle bir arada gördüğünüzde, kalp gururla dolar. Çünkü ülkenin ürünü güç demektir. Güvenlik, bağımsızlık ve umut... İsrail sanayisi; bağımsızlık, güvenlik ve güç üretiyor. Güçlü sanayi, güçlü İsrail."
Kampanyanın sahibi olan İsrail Sanayiciler Birliği, amacının yerli üretimi teşvik etmek ve ithalata karşı milli bir duruş sergilemek olduğunu belirtiyor. Ancak seçilen görsel dil, bu ekonomik hedefin ötesinde, her bir vatandaşın tüketim alışkanlığının ulusal güvenlik stratejisinin bir parçası olduğu fikrini işliyor.
Boykot Gerekçeleriyle Birebir Örtüşen Tanıtım Filmi
Bu reklam filmi, istemeden de olsa, yıllardır İsrail'e yönelik boykot çağrısı yapan aktivistlerin ve tüketici gruplarının temel tezlerini destekliyor. Boykot savunucuları, İsrail'den alınan herhangi bir ürünün, o ürünün ne kadar masum göründüğünden bağımsız olarak, şu mekanizmayla dolaylı yoldan ülkenin askeri yapısını finanse ettiğini savunuyor:
- Ekonomik Döngü: Satın alınan her ürün, İsrailli bir şirketin gelirini ve kârını artırır.
- Vergi Geliri: Bu şirketler, elde ettikleri kâr üzerinden İsrail devletine kurumlar vergisi öder. Ayrıca çalışanlarının ödediği gelir vergileri de devlet bütçesine aktarılır.
- Devlet Bütçesi ve Savunma Harcamaları: Toplanan bu vergiler, ülkenin genel bütçesini oluşturur. İsrail hükümeti ise her yıl bu bütçenin önemli bir kısmını (GSYİH'nin yaklaşık %5-6'sı) doğrudan savunma harcamalarına ve orduya tahsis eder.
Reklam filmi, bu soyut ekonomik döngüyü somut ve görsel bir kanıta dönüştürüyor. Tüketicilere, aldıkları portakal suyunun veya şampuanın, ülkenin füze ve İHA teknolojisinin arkasındaki ekonomik güce katkı sağladığı mesajını veriyor. Bu durum, boykot yanlılarının "Attığınız her kuruş, bir mermiye dönüşebilir" şeklindeki mecazi ifadesini, reklamın kendisinin görsel bir gerçeklik olarak sunduğu şeklinde yorumlanıyor.
Ayrıca, İsrail'de sivil teknoloji sektörü ile askeri endüstri arasındaki derin bağlar biliniyor. Ordunun "Birim 8200" gibi teknoloji ve istihbarat birimlerinde yetişen birçok askerin, terhis olduktan sonra kurdukları sivil teknoloji şirketleriyle küresel başarılar elde etmesi, bu iç içe geçmişliğin en bilinen örneklerinden. Reklam filmi, bu sistemik ilişkiyi de popüler bir dille kitlelere anlatmış oluyor.
İsrail sanayisini ve milli gururu yüceltmek amacıyla hazırlanan bu tanıtım filmi, küresel ölçekte pek çok tüketici için "sorumlu tüketim" ve "etik alışveriş" kavramlarını yeniden gündeme getirirken, boykot hareketlerinin temel iddiaları için de beklenmedik bir kanıt niteliği taşıyor.