Haberler

Johnson itiraf etti: İngiltere Irak’ı işgal etti, ne yapacağını bilemedi

Boris Johnson’ın “Irak’ı işgal ettik, hiçbir planımız yoktu” itirafı, İngiltere’nin Irak halkına zulmettiğinin vesikası oldu. Anglo-Amerikan koalisyonunun petrol ve hâkimiyet hırsı, bağımsız bir devleti haritadan silerken, Irak halkının onurlu direnişi emperyalizmin maskesini düşürdü.

Abone Ol

İngiltere’nin eski Başbakanı Boris Johnson, 2003’te Irak’a yönelik işgalin aslında hiçbir plan ve meşru gerekçeye dayanmadığını itiraf etti. Johnson, “Bağımsız ve egemen bir ülkeye girdik, kurumlarını yıktık, yöneticisini devirdik ve geride hiçbir düzen bırakmadık. Bu korkunçtu.” ifadeleriyle, İngiltere’nin Irak halkına yaşattığı yıkımın boyutunu itiraf etti.

Johnson’ın sözleri, Irak halkının yıllardır dile getirdiği gerçeği bir kez daha doğruladı. İngiliz-Amerikan koalisyonu, Irak’a demokrasi getirme bahanesiyle girmiş, fakat ülkeyi parçalamaktan ve halkı yoksullaştırmaktan başka bir sonuç üretememişti.

“Irak’ı yok ettik, sonra ne yapacağımızı bilmiyorduk”

Boris Johnson açıklamasında, “Biz İngilizler, Anglo-Amerikan koalisyonu olarak Irak’ın kurumlarını yok ettik. Tüm Baas Partisi’ni, tüm yönetici elitleri ortadan kaldırdık. Evleri yağmalandı, puro kutuları bile çalındı. Saddam Hüseyin’in yerine kimin geçeceğini bile bilmiyorduk. Evler yağmalandı, halkın malları çalındı. Diplomatlar bile ne yapacaklarını bilmiyordu.” dedi.
Johnson’ın “Şimdiki plan ne?” sorusuna İngiliz diplomatların “Bir yolculuğa çıkıyoruz.” cevabını verdiğini belirterek, “Bu tamamen ahlaki açıdan yanlıştı. İstikrar için hiçbir planımız yoktu.” ifadelerini kullandı.

“Demokrasi” adı altında bir yıkım

İşgal sonrası Irak’ta kurulan kukla yönetimler, ülkeyi etnik ve mezhepsel olarak bölmekten başka bir işe yaramadı. İngiltere’nin savaş suçlusu eski Başbakanı Tony Blair, 2016’da açıklanan Chilcot Raporu’nda suçunu kısmen kabul etmek zorunda kaldı.
Rapor, Blair’in dönemin ABD Başkanı George W. Bush’a Irak işgali için İngiliz parlamentosunun onayı olmadan destek verdiğini belgeledi. Ayrıca kitle imha silahları iddiasının tamamen yalan olduğu ortaya çıktı.

200 binden fazla Iraklının katledildiği ve şehirlerin yerle bir edildiği bu süreç, İngiliz-Amerikan koalisyonunun “medeniyet” söylemini bir kez daha maskesiz bıraktı.

{ "vars": { "account": "UA-216063560-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }