Haberler

Lahey mahkeme tiyatrosu: UCM'den Afganistan için 'ısmarlama' karar

20 yıllık ABD işgali ve bu süreçteki katliamlara sessiz kalan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Batı'nın talepleri doğrultusunda Afganistan İslam Emirliği yönetimine karşı harekete geçerek 'ısmarlama' bir karara imza attı. Mahkeme, Afganistan'daki üst düzey İslâm Emirliği liderleri hakkında "insanlığa karşı işlenen bir suç olan kadınlara yönelik zulüm" gibi gerekçelerle tutuklama emri çıkardı

Abone Ol

UCM yargıçları yaptıkları açıklamada, Afganistan İslam Emirliği lideri Hibetullah Ahundzade ve Yüksek Mahkeme Başkanı Abdulhakim Hakkani'nin "cinsiyet temelinde insanlığa karşı zulüm suçu işlediklerine" dair "makul gerekçeler" olduğunu söyledi.

Mahkeme, “Taliban bir bütün olarak nüfusa belirli kurallar ve yasaklar getirirken, özellikle kız çocuklarını ve kadınları cinsiyetleri nedeniyle hedef almış ve onları temel hak ve özgürlüklerden mahrum bırakmıştır” ifadelerini kullandı.

UCM, iddia edilen suçların Taliban'ın iktidarı ele aldığı 15 Ağustos 2021'den en az 20 Ocak 2025'e kadar devam ettiğini ileri sürdü.

UCM yargıçları, Afganistan'daki İslam Emirliği yönetiminin kız çocuklarını ve kadınları eğitim, mahremiyet ve aile hayatı hakları ile hareket, ifade, düşünce, vicdan ve din özgürlüklerinden “ciddi şekilde mahrum bıraktığını” iddia ediyor.

Merkezi Lahey'de bulunan UCM'nin savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlar gibi dünyanın en ağır suçları hakkında karar vermek üzere kurulduğu ifade ediliyor.

Kararın zamanlaması ve seçici niteliği, bunun hukuki bir süreçten çok siyasi bir hamle olduğu ve ısmarlama bir nitelik taşıdığı yönündeki yorumları güçlendiriyor. Yirmi yıl boyunca Afganistan'ı işgal eden ve sayısız sivil katliamına sebep olan Batılı güçlere karşı tek bir soruşturma dahi açmayan UCM'nin, bugün İslâmî bir yönetimi "insanlığa karşı suçla" itham etmesi, çifte standart olarak yorumlanıyor.

Verilen bu karar, Batı'nın askerî olarak yenilgiye uğradığı bir coğrafyayı, hukuk ve siyaset gibi araçlarla yeniden dizayn etme ve İslâmî bir idareyi gayrimeşru ilan ederek baskı altına alma çabasının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

{ "vars": { "account": "UA-216063560-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }