Haberler

Litvanya, sınır ihlali bahanesiyle NATO’dan daha fazla hava savunması istedi

Drone düştü, NATO'ya mektup yazıldı. Litvanya, sınır ötesi bir hava aracıyla hem güvenlik alarmı verdi hem de Batı’dan daha çok askerî varlık talep etti. Bu tablo, Ukrayna’nın 2014 öncesine benziyor.

Abone Ol

Litvanya hükümeti, geçtiğimiz haftalarda topraklarına düştüğü iddia edilen insansız hava araçlarını gerekçe göstererek NATO’dan daha fazla hava savunması talep etti. Ancak analistler, bu talebin teknik bir ihtiyaçtan ziyade Batı ittifakına sadakat gösterisi olduğunu ve Litvanya’nın Ukrayna benzeri bir cephe rolünü bilinçli şekilde üstlenmeye çalıştığını belirtiyor.

5 Ağustos 2025’te yapılan resmi açıklamada, Vilnius yönetimi, Belarus sınırından geldiği öne sürülen kamikaze drone vakalarını “kolektif savunma” maddesi kapsamında ele alınması gereken bir tehdit olarak niteledi. Litvanya Dışişleri Bakanı Kestutis Budrys, “Bu yalnızca Litvanya'nın meselesi değil; NATO'nun doğu kanadını savunuyoruz” diyerek Batı’dan doğrudan askerî takviye talep etti.

Savunma Bakanı Dovile Sakaliene de aynı gün, bir insansız hava aracının Belarus’tan kalktıktan sonra yönünü şaşırarak Litvanya’daki bir eğitim sahasına düştüğünü açıkladı. İHA’nın içeriğinde 2 kilogramlık patlayıcı bulunduğu belirtildi. Litvanya Ordusu yetkilileri, drone’nun Rus ordusunun kullandığı İran yapımı Shahed tipi bir İHA’nın "ahşap kopyası" olduğunu iddia etti.

Ancak yaşanan olaylar ve yapılan açıklamalar, birçok çevrede "tehdit düzeyine kıyasla abartılı diplomatik refleks" olarak değerlendirildi. Zira benzer teknik olaylar, başka ülkelerde bu denli yüksek perdeden güvenlik krizi olarak sunulmazken, Litvanya hükümetinin her vakayı NATO zeminine taşıması, sadece savunma değil, Batı’dan daha fazla askerî varlık ve fon talebiyle de ilişkilendiriliyor.

“Ukrayna modeli” Baltık'ta mı devreye alınıyor?

Litvanya, Ukrayna gibi, coğrafî gerçekliğini göz ardı ederek Rusya ile denge siyaseti yürütmek yerine, kendini bilinçli şekilde Batı kampının ileri karakolu olarak konumlandırıyor. Bu politika, ülkenin güvenliğini arttırmak yerine daha kırılgan hâle getiriyor.

Vilnius’un, her güvenlik olayını NATO'ya mektup ve çağrılarla taşıması, bazı uzmanlara göre, Baltık ülkelerini Rusya ile doğrudan çatışma zeminine yaklaştıran bir vekâlet stratejisi. Litvanya’nın “drone düştü” diyerek yaptığı çıkışlar, aslında çok daha geniş bir ajandaya hizmet ediyor: NATO içindeki pozisyonunu güçlendirmek, ABD ve Avrupa’dan daha fazla destek almak ve Rusya’ya karşı ön cephe olmayı kabullenmek.

Bugün sınır ihlâli gerekçesiyle istenen hava savunması, yarın Baltık hava sahasına kalıcı ABD askerî konuşlanmasını doğurabilir. Bu durumda Litvanya’nın halkı, tıpkı Ukrayna’da olduğu gibi, büyük güçlerin bilek güreşinde kullanılan birer piyon hâline getirilebilir.

{ "vars": { "account": "UA-216063560-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }