Bilindiği üzere geçe
Cumhuriyet Gazetesi çalışanlarını ne kadar heyecanlandırır bilemem ama onların meşhur “bu sene hac kurbana denk geldi” dedikleri gibi 1915 Tehciri gündeme bu sene Ramazan’da geldi. Hülâsa, bu sene Temcit Pilavı’nı* ısıtma işinin ihâlesini Almanlar almış. Mesela geçtiğimiz senelerde aynı mevzu Fransız Parlamentosu’ndaydı. Anlayacağınız Ramazan’ın her sene Milâdî Takvim hesabıyla on gün geri gitmesi gibi, Ermeni Meselesi de her sene bir sömürge parlamentosuna havale ediliyor… Gerçekten de bu meselenin hem çıkış noktasına ve hem de tarihî seyrine baktığımızda, iftarda hazırlanan pilavın sahurda ısıtılarak önümüze sürülmesine benzer bir tekrar ile karşılarız. Geçen sene Aylık Dergisi adına bu meseleye eğilme fırsatım olmuştu. Orada yayımlanan şu paragrafa dikkatinizi çekmek isterim:
“Ermeni Meselesi’ndeki ana problem, Ermeni problemi olmaktan çok Osmanlı’nın çöküş sürecindeki zaaflarının büyüyerek çoğalması ve zayıflayan imparatorluğa diğer büyük devletlerin göz dikmesi etrafında bakılması, problemin daha tutarlı bir şekilde tahliline ulaştıracaktır. Bu durum esasında bugünkü “Kürt meselesi” diye tanımlanan meseleyle de birçok yönden benzerlik taşımaktadır ki “Ermeni Meselesi” etrafında söylenenlerin aynısı yer, tarih ve kişileri değiştirerek “Kürt meselesi” hakkında da söylenebilir. O halde, Ermeni ve Kürt meselesi değil, bir milletin 150 yılı aşkın bir zaman zarfınca oyuna getirilme ve maalesef Batılılar tarafından her zaman aynı tarzdaki usullerle milletimizi parçalama meselesi olduğunu, bütün “problem”in buradan kaynaklandığını rahatlıkla söyleyebiliriz.”(1)
Madem bu meseleyi Temcit Pilavı’na benzettik, yine aynı usulle fakat Temcit Pilavı’nda atfedilen mânânın tam zıddı hâlinde meseleyi fasledici bir başka atasözümüz ile bitirelim: “Bu pilav daha çok su kaldırır!”
*Temcîd, “yüceltme” mânâsına; Cenâb-ı Hakk’ın büyüklüğünü bildirmek, ta’zim ve senâ etmek… Ağırlamak… Eskiden Ramazanlarda okunan bir tür ilâhi, niyaz. Bizim başlıkta kullandığımız ve atfettiğimiz “Temcit” ise halk arasında yeri geldikçe kullanılan bir mecaz. Dâimâ öne sürülen madde… Mükerreren bahsedilen husus yahut sözler. Bir meseleyi her seferinde yeni bir şey gibi defalarca anlatmak… Bu deyimin menşei olarak da hanımların Ramazan aylarında iftardan kalan pilavı tekraren ısıtarak sahurda sofraya getirilmesi gösterilir… “Temcit” diye bir pilav türü yok; atıf “tekrar”a dâir… Umûmiyetle şöyle telaffuz edilir: Temcit pilavı gibi (iki de bir, ısıtıp ısıtıp öne sürmek, ısıtıp koymak…)
1) Osmanlı Devleti’nden Günümüze Ermeni Meselesi, Fatih Turplu, Aylık Dergisi, 133. Sayı, Ekim 2015
Baran Dergisi 491. Sayı