<p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;"><i>Bu yazı Şehid Metin Yüksel’in babası Sadreddin Yüksel Hoca’nın Madve Yayınlarından çıkan “Makaleler 2” kitabında “Bir Teselli” başlığıyla yayınlanmıştır.</i></span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Değerli okuyucularım!</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Rahmetli oğlum Metin Yüksel'in şehadeti zamanında, o ezici musibetime karşı bana en fazla manevi güç kazandıran ve teselli veren şeylerden birisi de «Kısasün min et-tarihi» adlı eserde geçen şu aşağıdaki kısım oldu. Belki aynı duruma düşen din kardeşlerime de faydalı olur diye o bölümün tercümesini yaptım. Parça şöyledir:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">«Abdullah bin Zübeyr bir daha hücuma geçince Şamlı askeder hazan yaprakları gibi kılıcının altında dökülmeye başladılar. Sonra bir kaçışma ki, bir dağılma ki sorma... Fakat, savaş alanında Abdullah'ın karşısına çıkmaktan ve kılıçla ona mukavemet etmekten son derece aciz namerd bir adam, korkakça, alçakça Abdullah'ın yüzüne uzaktan kocaman bir tuğla fırlattı. Ve onunla Abdullah'ın mübarek yüzünü parçaladı. Abdullah, kendisinde tarifi gayr-i kabil bir acı ve elem hissetti. Dünya onun etrafında dönmeye başladı. Gözünde manzaralar birbirine karıştı. Artık her şeyi göremez oldu. Ve sonra yere yıkıldı... Fakat yere düşmesi ile kalkması bir oldu. Bu sefer sağlam ve zinde olarak ayağa kalktı. O kadar sağlam, o kadar zinde idi ki neredeyse sevincinden oynayacaktı. Savaşmak niyetiyle Haccac-ı Zalim'in askerlerine doğru ilerledi. Fakat bu sefer kimse ona karşı koymadı. Bu sebeple hayrette kaldı. Bir daha saldırdı baktı ki, bütün kalabalıkları yarıp geçiyor. Ve hiç kimse ona engel olmuyor! Sonra düşman ordusunu geçerek fezaya ve hürriyete vardı. Düşünüp durumu hatırlamak için bir ara durdu... Ama hazır durumdan hiçbir şey anlayamadı. Kendi ruhunun derinliğinde, tarif ve tavsifi imkânsız manevi bir lezzet ve sevinçten başka bir şey bulamadı. Bir daha Haccac ordusunun içine daldı. Baktı ki yine yarıp geçiyor ve fezaya çıkıyor. Durup etrafına bakınıyor. (Keşke şu yüce dağlardan birisinin tepesinde oturup da durumumu düşünebilsem.) diye içinden geçiriyordu.</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Bu arzu onun içinden geçer geçmez hiçbir meşakkate katlanmadan, yorulmadan hemen kendisini en yüksek bir dağın tepesinde bulur. Bu yüzden hayret ve dehşeti kat kat artar. Yine etrafına bakınır. Bu sefer de hiçbir beşerin göremediği nurla, cazibeli manzaralarla dalgalanan harika âlemleri görür. O âlemlere karşı bir ülfet bir ünsiyet duyar. Sonra o lezzetli ve sevimli olan hayret ve dehşeti galebe çalar. Gözlerini avuçlarıyla kapatarak tefekkür ve düşünmeye başlar. Bir de ne görsün: Şeffaf ve tertemiz bir camdan bakar gibi, avucunun arkasında kalan her şeyi görür. Yerinden usanıp lalettayin yürümeye başlar. Bakar ki şimşek hızıyla gider, kalabalıkları deler ve dağların içinden geçer. Hayret ve dehşeti son haddine varmışken yine yürümeye devam eder. Birden ismiyle kendisine hitab eden birisinin sesini duyar. Durup arkasına bakar, birden İbni Safvan’ı karşısında görür. Evvela sevincinden ona doğru ilerler fakat sonra birdenbire geriye çekilir:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Sen İbni Safvan mısın?</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">İbni Safvan:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Evet efendim...</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Abdullah:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Fakat...</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Ne var?</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Gözümden çıkan şualar senin vücudundan geçip arkanda kalan şeyleri görüyor!</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Ben de efendim, senin arkanda kalan varlıkları görüyorum.</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Allah aşkına nedir bu? Neredeyiz biz?</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Ben de bilmiyorum!</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Hiç bir şey hatırlamıyor musun?</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">(İbni Safvan düşünür, etrafına bakınır)</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Evet, savaşı hatırlıyorum.</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Savaş mı? Ne savaşı? Ha... hatırladım, savaşın manzarası aklıma geldi, fakat... Neredeyiz biz, Haccac’ın ordusu nerede?</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">(Üçüncü bir ses): “İşte ordu orada... Derenin bitiminde. Şu ince eğri noktayı görüyor musun? İşte odur.”</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Abdullah:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Kimdir konuşan?</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">İbni Safvan:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Kim konuşuyor?</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Benim.</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Abdullah ile İbni Safvan şaşkın vaziyetteler. Etrafa göz gezdiriyorlar fakat kimseyi göremiyorlar.</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Abdullah:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Sen kimsin? Ben sana: sen kimsin diyorum.</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-İşte benim! (o anda gözükür.)</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Abdullah:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Zeyd mi?</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Evet, ben Zeyd’im!</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Fakat sen öleli çok oluyor!</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Zeyd:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Evet, ben öleli çok oluyor.</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Abdullah:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Sen nasıl ölü olabilirsin, sen dirisin ve konuşuyorsun!</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Zeyd:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Tıpkı konuştuğun gibi!</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Abdullah:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Fakat ben ölmemiştim...</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Zeyd:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Evet efendim... Fakat benimle gel!</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Şimşek hızıyla aşağıya doğru iniyorlar. Sanki kanatsız uçuyorlarmış gibi. Çok kısa bir sürede Mekke’ye geliyorlar.</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Zeyd:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Ya Abdullah, görüyor musun?</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Abdullah:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Şu mızrağın ucuna asılı gördüğüm şey ne?</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Senin başındır!</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Başım mı? Delirdin mi ya Zeyd? Ben seni akıllı ve zeki görmüştüm. Benim başım hala da iki omzum arasında duruyor!</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Zeyd:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Bu sehpaya asılı bulunan da senin gövdendir!</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Abdullah:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-(Hayret ve dehşet içinde cesedine bakıyor ve dokunuyor...) Senin delirdiğinde hiç şüphem yok, çünkü cesedim kesinlikle sağlamdır...</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Zeyd:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Sehpaya asılı olan senin cesedindir. Duyuyor musun?</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Abdullah kulak kabartır, halk tarafından cesedi hakkında konuşulanları işitir. Fakat yine inanmaz...</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Abdullah:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-İmkansız, görmüyor musun benim cesedim tamdır. Hiçbir eksiği yoktur. Asılı olan ise küçücük bir böceğin kalıntısıdır. Allah aşkına ben bir böceğin cesedine girebilir miyim?</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Zeyd:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Fakat sen yetmiş seneden fazla bir zaman bu cesedin içinde yaşayabildin!</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Abdullah:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Ben sana imkansız olduğunu söyledim... Ben bu boğucu ve daracık zindana katiyen razı olamam.</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Zeyd:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Asılı bulunan cesedin çevresini saran insanlara bakmıyor musun?</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Abdullah:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Evet, onun etrafında bir çok değersiz böcekleri görüyorum...</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Zeyd:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-İşte o böcekler Haccac’ın ordusudur!</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Abdullah:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Gerçekten insan ruhu, zindanlardan farkı olmayan bunca değersiz cesetlerin içine girer mi? Ben, bir dakika kadar dahi bu cesedin içinde hayat geçirmemi düşündüğüm zaman boğulurum, nefesim tıkanır...</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Zeyd:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Gördüğün bu insanlarda öyledir. Ana rahminde bir dakika bile yaşadıklarını düşündükleri zaman nefesleri tıkanır. Sen ikinci zindanını unutmuşsun, onlarsa birinci zindanlarını:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Abdullah:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Fakat ben ölmemişim, ben kuvvetli bir hayat içindeyim...</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Zeyd:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-İşte bu haşereler, gerçek hayata ölüm adını takıyorlar...</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Abdullah:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Aman Allahım ne büyük bir budalalık! Fakat ben ölmemişim, aksine ben, hayatı ancak bugün tanıyabildim!</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Zeyd:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Tanıyabilmenin sebebi, çünkü ölmüşsün!</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Abdullah:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Ölümde hürriyetin sınırlandırılması yok mu?</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Zeyd:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Evet orada da hürriyet sınırlıdır. Fakat biz şehitler hürüz, müstesnayız.</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">“Allah yolunda şehid düşenleri sakın ölüler sanma, aksine onlar rableri nezdinde diridirler. Rızıklandırılıyorlar.” (Âl-i İmrân Suresi, 169. ayet)</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Şimdi... Gel de beraberce gidelim!</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Abdullah:</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Bırak annemi de bulup getireyim...</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">-Hayır. Sen getiremezsin daha onun eceli gelmemiştir. Gel gidelim. Bunun üzerine üç şehid Zeyd, Abdullah, Safvan, birlikte gökler âlemindeki ebedi nimetlere doğru uçup giderler.</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Yaşlı anne –Esma binti Ebi Bekr r.a.- ise elem verici ızdıraplar içinde dünyada kalır.</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">(Sadreddin Yüksel, Makaleler-2, Madve Yayınları, İstanbul-1986)</span></span></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"></p> <p style="margin:0cm 0cm 8pt"><span style="font-size:16px;"><span style="font-family:Georgia,serif;">Baran Dergisi 736.Sayı</span></span></p>