12 Eylül 1980 Darbesi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin emir-komuta zinciri içinde gerçekleştirdiği dördüncü askeri müdahaledir.
Bu darbe sonucunda hükümet görevden alındı, Meclis lağvedildi, 1961 Anayasası kaldırıldı ve derneklerin faaliyetleri durduruldu. Parti liderleri gözetim altına alındı ve yargılandı.
Darbe, aynı zamanda ağır insan hakları ihlalleri, işkenceler ve idamlarla anılan karanlık bir dönem olarak tarihe geçmiştir.
1982 Anayasası bu darbe sonrasında hazırlanmış ve büyük eleştirilere konu olmuştur.
Bu darbe ayrıca, İslâmcı camiada eylemci bir çizginin güç kazanmasına yol açan ve komünizm ile ülkücülük arasında sıkışmış mukaddesatçı gençliği "Akıncı" adıyla örgütleyen Salih Mirzabeyoğlu'nun önderliğindeki Akıncı Güç hareketini de hedef almıştır.
Akıncı Güç, 1979'da büyük bir patlama yaparak yurt çapında eylemler gerçekleştirmiş ve İslâmcı gelişmenin temel kaynaklarından biri haline gelmişti.
Darbenin ardından Akıncı Güç mensupları, işkenceye maruz kalmış ve özellikle Samandıra Askerî Kışlası'nda ağır sorgulardan geçirilmiştir. Bu süreçte, darbeciler dini kontrol altında tutma amacıyla din derslerini zorunlu hale getirmiş, ancak İslâmcı hareketin güçlenmesine karşı bir tehdit olarak görmüşlerdir.