Sultan Abdülhamid’in tahta çıkışının 25. yılına denk gelen 1 Eylül 1900’de temeli atılan demiryolu, 1908’de Şam’dan Medine’ye kadar uzanan 1464 kilometrelik hattıyla dönemin en önemli yatırımlarından biri olmuştu.
Hem Hac yolculuğu hem stratejik güç
Demiryolunun amacı yalnızca hac yolculuklarını kolaylaştırmak değildi. Proje, Osmanlı’nın askeri sevkiyat kapasitesini artırıyor, ticareti canlandırıyor ve hattın geçtiği bölgelerde şehirleşmeyi hızlandırıyordu. Müslüman dünyasında büyük coşkuyla karşılanan proje, İslam birliğini de pekiştiren bir adım olarak görülmüştü.
Demiryolunun yapımı için “Komisyon-ı Ali” kuruldu. Sultan Abdülhamid’in bizzat 50 bin lira bağışla başlattığı kampanyaya halk, din adamları ve tüccarlar destek verdi. Yurt içi ve yurt dışındaki Müslümanlardan gelen bağışlarla hattın maliyetinin üçte biri karşılandı.
Sultan Abdülhamid, Medine’ye yaklaşan kısımlarda rayların altına keçe döşetilmesini emretti. Böylece trenin çıkardığı gürültü azaldı. 1908’de açılan hatta, her gün Hayfa-Şam ve haftada üç gün Şam-Medine seferleri yapılmıştı. Ancak Medine-Mekke bağlantısı bedevi saldırıları ve emperyalist baskılar nedeniyle tamamlanamamıştı. Yine de proje, Osmanlı’ya hem askeri hem de stratejik anlamda büyük katkılar sağladı.
Bugün imzalanan anlaşma, 117 yıl sonra Hicaz Demiryolu’nun tarihi mirasını yeniden canlandırmayı hedefliyor. Hat, bölgede hem ulaşımı hem de ekonomik iş birliğini güçlendirecek.