Haberler

Washington, Doğu Akdeniz’de “3+1” ittifakını güçlendiriyor

ABD Temsilciler Meclisi, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve İsrail ile askeri işbirliğini derinleştiren ve Kıbrıs'a uygulanan silah ambargosunu kaldıran bir yasa tasarısını görüşüyor

Abone Ol

ABD, Doğu Akdeniz’de siyasi ve askeri varlığını arttırmak için “2025 Amerikan-Yunan-İsrail Terörle Mücadele ve Deniz Güvenliği Ortaklık Yasası” adlı bir yasa tasarısı hazırladı.

Cumhuriyetçi milletvekili Nicole Mallotakis tarafından sunulan ve iki partiden birçok milletvekilinin destek verdiği bu tasarı, Washington, Yunanistan, Kıbrıs ve İsrail’den oluşan “3+1” grubunun iş birliğini geliştirmeyi hedefliyor. Ancak bu adım, Türkiye ile bölgedeki güç dengelerini sarsabilir ve gerilimi tırmandırabilir.

Yasa tasarısının detayları ve yaptırımların sonu

Tasarı kabul edilirse, Doğu Akdeniz’de iki yeni askeri eğitim merkezi kurulacak: Kıbrıs’taki kara ve deniz güvenliği merkezi CERBERUS ile Girit’teki Yunanistan’ın Suda Deniz Üssü’nde TRIREME Merkezi.

Her iki proje de ABD Savunma Bakanlığı’ndan yıllık 1,5 milyon dolar alacak. Ayrıca, altyapı geliştirmesi için bir kerelik 5 milyon dolar ve operasyonel destek için yıllık 2 milyon dolar sağlanacak.

Tasarı ayrıca “3+1” parlamenter iş birliği grubunu ABD’nin kalıcı politikası haline getiriyor ve üyeliklerini genişleterek, Dışişleri, Silahlı Kuvvetler ve İç Güvenlik komitelerinden 6’şar senatör ve milletvekilinin katılımıyla yılda en az iki kez Yunan, Kıbrıs ve İsrail muhataplarıyla toplantılar düzenlenmesini öngörüyor.

En önemlisi, ABD’nin Kıbrıs’a uyguladığı silah ambargosunu sona erdiriyor. Bu, 2020 Savunma Bütçe Yasası ile 1961 Dış Yardım Yasası’nda yapılacak değişikliklerle mümkün olacak. Ayrıca, İsrail’e askeri eğitim desteği 1 milyon dolar artırılırken, Yunanistan ve Kıbrıs’a 250 bin dolar ek kaynak ayrılıyor. Sürekli parlamenter ve hükümetler arası iş birliği grupları kuruluyor ve yılda iki kez toplanacak.

Doğu Akdeniz’de gaz savaşı ve güç mücadelesi

Doğu Akdeniz, 3 trilyon metreküpün üzerindeki devasa doğal gaz rezervleri nedeniyle gerilimlerin merkezinde yer alıyor. Bu bağlamda, Kıbrıs, İsrail ve Yunanistan’dan oluşan enerji üçlüsü, ABD ve Avrupa Birliği’nin desteğiyle Avrupa’ya gaz taşımayı amaçlayan 1900 kilometrelik “EastMed” boru hattını inşa etmeye çalışıyor.

Öte yandan, Türkiye, Mısır ve Libya ile hızla yakınlaşarak bölgedeki etkinliğini artırıyor. Türk-Mısır Stratejik Konseyi yeniden aktif hale getirildi, Türkiye ile Libya arasında artan askeri işbirliği ve güvenlik anlaşmaları imzalandı. Ankara, özellikle 2019’da Libya ile imzalanan ve geçen ağustos uzatılan deniz sınırı anlaşmasına dayanarak tartışmalı deniz bölgelerinde hak iddiasını sürdürüyor. Mısır ise temkinli bir tutum sergileyerek milli çıkarlarını korumaya çalışıyor, ancak son dönemde Mısır-Türkiye-Libya ilişkilerinde bazı gelişmeler yaşandı.

Türkiye, BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ni onaylamadığı için Kıbrıs ve Yunanistan’ın münhasır ekonomik bölgelerini tanımıyor. Bölgedeki gerilimi artıran gelişmeler kapsamında, Türkiye askeri korumalı sondaj gemilerini bölgeye göndererek deniz faaliyetlerini yoğunlaştırdı.
Bu gelişmeler Doğu Akdeniz’de iki karşıt cephe arasındaki kutuplaşmayı derinleştiriyor. Bu da mevcut sorunların çözümünü zorlaştırırken, enerji kaynakları ve stratejik nüfuz etrafında yeni bir bölgesel soğuk savaşın sinyallerini veriyor.

Jana Fatih/fokusplus

{ "vars": { "account": "UA-216063560-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }