Askerlerin cepheye dönmeyi reddetmesinin ardında birden fazla neden yatıyor. NYT'ye konuşan kaynaklar, başlıca etkenleri şöyle sıralıyor:
- Aralıksız süren çatışma ortamı, askerleri tükenme noktasına getirdi.
- Cephede geçen uzun aylar, evlilikleri yıpratıyor ve aile bağlarını zorluyor. Birçok asker, kişisel hayatlarını kurtarmak için geri dönmüyor.
- Savaş sebebiyle aksayan iş ve kariyer planlarını yeniden rayına oturtma isteği, önemli bir etken olarak öne çıkıyor.
- Belki de en önemlisi, bazı askerlerin savaşın hedeflerine ve gidişatına olan inancını yitirmesi. "Savaş hayal kırıklığı" yaşayan bu grup, artık inanmadıkları bir amaç uğruna savaşmayı reddediyor.
Katılım oranları yarı yarıya düştü
İsrail ordusu, göreve dönmeyen yedek askerlerin sayısına ilişkin resmi bir veri paylaşmaktan kaçınsa da sahadaki durumun ciddiyeti askerlerin ifadelerine yansıyor. Gazeteye konuşan iki asker, kendi birliklerinde ordu çağrılarına uyan yedeklerin oranının %40 ila %50'ye kadar düştüğünü ifade etti.
Bu iddialar, Mayıs ayında bir üst düzey İsrailli komutanın parlamentoda yaptığı "yorgunluk işaretleri olsa da katılımın yüksek olduğu" yönündeki resmi açıklamayla çelişiyor.
Netanyahu'nun savaş planları tehlikede
Yedek askerler arasındaki bu çözülme, Netanyahu hükümetinin savaş stratejisini doğrudan tehdit ediyor. Terörist İsrail'in, Hamas'ı tamamen ortadan kaldırma hedefiyle Gazze'ye yönelik planladığı geniş çaplı operasyon için on binlerce yedeğe daha ihtiyacı var. Ordu yönetiminin 60 bin yeni yedek asker çağırmayı ve 20 bin askerin görev süresini uzatmayı planladığı belirtiliyor. Ancak katılım oranlarındaki bu düşüş, planların uygulanabilirliğini ciddi şekilde sorgulatıyor.
Üstelik İsrail ordusu aynı anda birden fazla cephede aktif durumda. Gazze'nin yanı sıra Lübnan ve Suriye sınır hatlarında da görev yapan birlikler, Batı Şeria'daki baskınlarını da yoğunlaştırmış durumda. Bu çok cepheli saldırganlık, mevcut askeri gücü daha da zorluyor ve yedek askerlere olan bağımlılığı artırıyor.