Haberler

Zengezur Koridoru'nda yeni dönem: Ermenistan, koridorun kendi kısmını ABD’li şirkete kiraladı

Stratejist Abdullah Çiftçi, Trump’ın arabuluculuğunda imzalanan Azerbaycan–Ermenistan mutabakatının Güney Kafkasya dengelerini değiştireceğini, Ermenistan’ın Zengezur koridorunun kendi bölümünü ABD’li bir şirkete kiralamasının Türkiye’den Orta Asya’ya uzanan stratejik hat üzerinde önemli etkiler doğuracağını belirtiyor.

Abone Ol

Trump’ın Devreye Girdiği Kritik Mutabakat

10 Ağustos 2025’te Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Beyaz Saray’da bir araya gelerek mutabakat zaptı imzaladı. Anlaşma, Zengezur Koridoru’nun açılmasını öngörürken, Ermenistan’ın kendi toprakları üzerindeki bölümünü bir ABD şirketine kiralamasıyla dikkat çekti. Stratejist Abdullah Çiftçi, bu hamlenin 2018’den bu yana Batı eksenine kayan Erivan’ın dış politikasında yeni bir kırılma noktası olduğunu vurguluyor.

Bölgesel Dengeye Etkisi

Koridorun Ermenistan tarafının ABD kontrolüne geçmesi, Türkiye’nin Orta Asya’ya kara, enerji ve veri hatları üzerinden erişimi açısından kritik bir gelişme. Ankara, bu hattı “Turan Yolu” olarak görüyor ve jeopolitik kazanım olarak değerlendiriyor. Azerbaycan için ise Ermenistan üzerinden Nahçıvan’a doğrudan kara bağlantısı sağlanması hedefleniyor.
İran, hattın kendi üzerinden geçmesini istese de gelişmelere temkinli yaklaşıyor. Rusya ise bölgede nüfuz kaybı yaşarken, kolektif güvenlik mekanizmasındaki etkisinin azaldığına tanık oluyor. Orta Asya ülkeleri açısından ise bu koridor, Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” projesine alternatif bir Batı hattı anlamına geliyor.

Abdullah Çiftçi, mutabakatın yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte sonuçlar doğurabileceğini ifade ediyor. Ona göre Zengezur Koridoru’nun açılması, kara taşımacılığı ve enerji transferinin yanı sıra fiberoptik veri hatlarının da Orta Asya’ya uzanmasını sağlayacak. Bu durum, Türk dünyasının entegrasyonunu hızlandıracak ve Türkiye’yi lojistik, enerji ve dijital veri akışında merkez konuma taşıyacak. Çiftçi, “ABD’nin burada elde ettiği kontrol, yalnızca taşımacılık değil; aynı zamanda stratejik veri trafiği üzerinde denetim imkânı sağlıyor” diyor.

Ermenistan İç Siyasetinde Riskler

Paşinyan’ın koridor planını referanduma götürmesi ve gelecek yılki seçimler sürecin en önemli belirsizlikleri arasında. Ermeni diasporasının önemli bir kısmı ABD varlığına güvenlik gerekçesiyle karşı çıkarken, bazı milliyetçi gruplar koridoru “Türk dünyasına açılan kapı” olarak görüp engelleme çabasında. Stratejist Abdullah Çiftçi, bu durumun Erivan’da siyasi tansiyonu yükselteceğini ve koridorun uygulanma sürecini yavaşlatabileceğini belirtiyor.

Jeopolitik Sonuçlar ve Güç Mücadelesi

ABD’nin Zengezur’daki varlığı, İran ve Rusya’nın bölgedeki manevra alanını daraltırken, Türkiye–Azerbaycan hattının güçlenmesine zemin hazırlıyor. Ancak mutabakat hâlen nihai barış anlaşması niteliğinde değil. Karabağ maddesinin Ermenistan anayasasından çıkarılması gibi kritik konular çözüm bekliyor.
Çiftçi, “Bu gelişme, Türk dünyası ile Orta Asya arasındaki kara, enerji ve iletişim koridorunu fiilen güçlendirecek. Ancak süreç, Ermenistan içindeki siyasi hesaplar ve bölgesel güç rekabeti nedeniyle sancılı ilerleyebilir” değerlendirmesinde bulunuyor.

Türkiye’nin Stratejik Konumu

Türkiye açısından Zengezur Koridoru, yalnızca fiziki bir ulaşım hattı değil; aynı zamanda enerji boru hatları, telekomünikasyon altyapısı ve ticaret yolları üzerinden Orta Asya ile doğrudan bağ kurma imkânı sunuyor. Ankara, koridorun açılmasıyla birlikte Nahçıvan bağlantısının yanı sıra Türk Devletleri Teşkilatı çerçevesinde daha güçlü bir entegrasyon hedefliyor.

Paşinyan Sonrası Muhtemel Senaryolar

Anketler ve siyasi gerilimler, Paşinyan’ın önümüzdeki seçimleri kaybetme ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyor. Ermenistan’daki milliyetçi ve Rusya yanlısı çevreler, Zengezur Koridoru anlaşmasını “ulusal çıkarların satılması” olarak nitelendiriyor. Çiftçi’ye göre, olası bir lider değişimi, koridorun iptali ya da yeniden müzakereye açılması riskini doğurabilir. Ancak uluslararası garantörlük mekanizmasının devreye girmesi hâlinde, proje Paşinyan sonrası dönemde de korunabilir.

ABD’nin Uzun Vadeli Planı

Washington’un Zengezur’daki varlığı, sadece Güney Kafkasya ile sınırlı değil. ABD, bu konumlanmayla İran’a komşu bölgede istihbarat kapasitesini artırmayı, Orta Asya’daki ticaret ve enerji hatlarının güvenliğini kontrol etmeyi ve Çin’in kuşak-yol bağlantılarını denetim altında tutmayı hedefliyor. Abdullah Çiftçi, “ABD’nin bu hamlesi, klasik askeri üs mantığının ötesinde, veri, lojistik ve enerji akışının düğüm noktalarını ele geçirme stratejisinin bir parçasıdır” değerlendirmesini yapıyor.

Bölgesel Tepkiler

  • Türkiye: Koridoru destekliyor. Orta Asya’ya doğrudan kara, enerji ve veri hattı bağlantısı ile Türk dünyası entegrasyonunu hedefliyor. Stratejist Abdullah Çiftçi, bunun “Turan Yolu”nun açılması anlamına geldiğini ve Türkiye’nin jeopolitik merkez konumunu güçlendireceğini vurguluyor.

  • Azerbaycan: Süreci destekliyor. Nahçıvan’a kara bağlantısı ve Türk dünyasıyla entegrasyon amaçlanıyor. Çiftçi’ye göre, bu adım Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü pekiştirip bölgesel lojistik ve enerji merkezi olmasını sağlayacak.

  • Ermenistan: İçeride bölünmüş bir tablo var. Batı eksenine yönelme ve güvenlik garantileri arayışı sürerken, milliyetçi muhalefet koridora karşı çıkıyor. İç siyasi baskılar nedeniyle referandum ve seçimlerde süreç tartışma konusu olacak.

  • ABD: Koridorun en büyük destekçisi. İran’a komşu bölgede varlık gösterme, Orta Asya’daki enerji ve ticaret hatlarını denetleme, Çin’in kuşak-yol bağlantılarını kontrol etme hedefinde. Çiftçi, ABD’nin “klasik askeri üs mantığının ötesinde, veri ve lojistik akışının düğüm noktalarını ele geçirme stratejisi” izlediğini belirtiyor.

  • Rusya: Mesafeli ve rahatsız. Bölgedeki nüfuzunu korumak ve Ermenistan’ı Batı’dan uzak tutmak istiyor. Nüfuz kaybı endişesi taşıyor, olası siyasi krizleri kendi lehine kullanma arayışında.

  • İran: Temkinli ve çekinceli. Koridorun kendi topraklarından geçmesini istiyor, ABD’nin bölgedeki etkisini sınırlamaya çalışıyor. ABD’nin “burnunun dibine” gelmesinden rahatsız ve diplomatik tepkiler veriyor.

  • Çin: Nötr ve pragmatik bir tutum sergiliyor. Orta Asya üzerinden Avrupa’ya ulaşım ile kuşak-yol projelerinin güvenliğini hedefliyor. Türk dünyasının entegrasyonundan çekinse de lojistik hatların güçlenmesinden fayda sağlayabilir.

{ "vars": { "account": "UA-216063560-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }