Fransa’daki olayları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Fransa’da ortaya çıkan “Sarı Yelekliler”in önde yer aldığı hadiselerin benzerini daha önce görmüştük. 2009 küresel krizinin ardından Avrupa’da İspanya, İngiltere, Yunanistan’da gördük. Bu süreci Batı medyası görmemişti. Özellikle “Arap Baharı” rüzgarını da çarpan etkisine dönüştürüp devirme dalgası oluşturulmaya çalışıldı. Tayland’da kırmızı ve sarı gömlekliler vardı. “Kırmızı Gömlekliler”i destekleyen taraf darbe yaptı. Bu “karşı devrimler” süreci kitlelerde algıyı özellikle sosyal medya üzerinden yönetilmesiyle birlikte dünyanın pek çok yerinde, göçmen karşıtı kampanyalarla birlikte faşist dalgaların yükselmesine sebep olmuştur. 

“Yılların Biriktirdiği Bunalım”
Sadece akaryakıt zamlarından değil, yılların biriktirdiği ekonomik daralmanın ve daha fazla ne kadar kemer sıkılacağını bilmemenin getirdiği bir bunalım sonucu patlak vermiştir. Le Pen gibi aşırı sağcılarla aşırı solcuların bir araya gelmesi Rusya’nın da desteklemesiyle yayıldı. Bunların tekrarını beklemek gerekiyor. Bundan sonraki seçimlerde Macron gibi yeni bir tavşan çıkaramayacaklar. Le Pen gibiler gümbür gümbür geliyor. II. Dünya Savaşı öncesindeki günlere benzer günler yaşıyor Batı. Maalesef dönülmez bir noktaya gelinmiş durumda. Ortadoğu’da bir dinamiti ateşlerseniz ve çıkan ateşi seyretmeye başlarsanız sonucun ucu sizi vurmaya varır. Çünkü bu sizin küreselleştirdiğiniz bir dünyanın halidir.
 
“Suud ve BAE Yemen El Kaidesi’ne Gel Birlik Olalım Dedi”
 Bir de basında pek yer bulamayan Yemen’deki tabloyu değerlendirebilir misiniz? 
Suriye’deki savaşla beraber, İran’ın bölgedeki yayılmacılığı Yemen’le paralel değerlendirilebilir. Aslında Yemen’de Husi’lerin İran tarafından desteklendiğini bilmeyen yok. Aynı zamanda Yemen’in devrik devlet başkanının yerine gelen eski yardımcısı Hadi’ye karşı yaklaşımın Yemen’de sorunlu olduğu biliniyor. Suudi Arabistan ve BAE’nin hem Abdullah Salih’i hem daha sonra gelen Hadi’yi kullanma hamleleri oldu. Nitekim Salih öldürüldü. Son dönemde bu Kaşıkçı cinayeti nedeniyle sivrilen Suudilere karşı tepki Yemen’deki saldırı da ilave edilerek Suudi Arabistan’ın savaş suçları üzerinden değerlendirilmeye başladı. Yemen ise kimsenin umurunda değil. Uzun yıllardır Suriye’deki duruma dikkat çekmeye çalışıyoruz ama Yemen maalesef hakikaten gözden uzak, gönülden ırak duruma düştü. Yemen’de olanların sorumlusu hem Suudi Arabistan, hem İran, hem de bu her iki ülkeyi destekleyen güçlerdir. Bunlar, İsrail’den tutun ABD’ye ve Yemen’de olanlara sessiz kalan bütün Batılı ülkelerdir.

Yemen El Kaidesi’ne Suudi-BAE Teklifi
Bir de “Yemen El Kaidesi” meselesi var. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri sahada kazanamayacaklarını görünce, o kadar para döktükten sonra kalkıp düne kadar çatıştıkları ve karşılarında etkili olamadıkları bu örgüte teklif götürdüler. Dediler ki, “Ya silahlarınızı bırakın gidin veya gelin birlikte savaşalım. Batı’nın El Kaide’yi ne kadar tehdit olarak gösterdiği biliniyor ama bu El Kaide’yi şimdi Batı’nın müttefiki ülkeler yanına çekmek istiyor. Neden? Çünkü sahada baş edemeyecek kadar iyi savaştıklarını gördüler. Bunu ABD de biliyor ve ses çıkarmıyor. Yemen dünyanın zaten en fakir ülkelerinden biri. Yemen’i konuşmayı unutmadan tüm dünyada olanları konuşmalıyız. 


Baran Dergisi 621. Sayı