15 Temmuz 2016 gecesi, darbe girişimi ile birlikte Türkiye'nin ruhuna, inancına, millet olma şuuru ve İslami kimliğine yönelmiş bir taarruzun son perdesi sahnelendi. FETÖ’nün öncülüğünde gerçekleşen bu kalkışma, ilk bakışta bir cemaat organizasyonu gibi görünse de arka planı çok daha derindi: Kemalizm ile şekillendirilmiş bir ordu ve bürokrasi yapılanmasının, Batı eksenli vesayetçi aklın son hamlesiydi.
Müslüman Anadolu halkı o gece, yalnızca tanklara karşı durmadı, yıllardır bu millete tepeden bakan jakoben vesayete, Batı'nın maşası haline gelmiş kurumlara ve içerideki mandacı akla karşı durdu. Fakat bugün hâlâ açıkça ifade edilmelidir ki, FETÖ’yü doğuran ve büyüten zihniyet Kemalizm’dir. Çünkü Kemalizm, bu ülkenin ruh köklerini ve değerlerini tasfiye etmek üzere kurulan Batı patentli sapık bir dindir.
-
15 Temmuz'da Kemalistlerin darbecileri alkışladığı görüntüler
-
Memleketi Kemalizm'den temizlemeden bu tehlike bitmeyecek
Kemalizm, milletimizin ruh köküne savaş açmış, dinini yozlaştırmaya, inanç sistemini sekülerleştirmeye, tarihini unutturmaya çalışmıştır. FETÖ, bu sistemin içinden palazlanmış, Kemalist jakobenlikle aynı zeminden beslenmiştir. Aynı şekilde 28 Şubat post-modern darbesinden 15 Temmuz'a kadar uzanan bütün İslam karşıtı müdahalelerin zemininde de yine Kemalizm yer almaktadır.
Bugün, sadece FETÖ ile mücadele etmek yeterli değil. 15 Temmuz’un manası, bu ihanet şebekesini doğuran düşünce altyapısıyla da yüzleşmeyi gerektirir. FETÖ'nün okulları, dershaneleri, bürokrasideki yükselişi ve dış bağlantıları, Kemalist sistemin bunlara açtığı saha ile gerçekleşmiştir. ve FETÖ’den boşalan yerleri de yine bunlar doldurmuştur.
Devletin eğitimden hukuk sistemine, medya düzeninden askerî yapılanmasına kadar her kademede etkili olan Kemalist tortular temizlenmedikçe ve Kemalizm’in yerini bu milletin asıl değerleriyle uyumlu, İslam’ı merkeze alan bir fikrî ve idarî sistem almadıkça; yeni FETÖ’ler, yeni maşalar ve yeni ihanetlere kapılar hep açık kalacaktır.
Kemalist vesayetle hesaplaşma olmadan da bu topraklar tam manasıyla özgürleşemez.