-
Prof. Anne Norton
ABD’li Profesör Norton, Gazze direnişinin yalnızca bir halkın mücadelesi değil, küresel ölçekte adalet, özgürlük ve vicdan arayışını tetikleyen bir uyanış olduğunu vurguladı. Batı'da yükselen otoriterliğe, özellikle ABD'nin İsrail'le kurduğu suç ortaklığına dikkat çeken Norton, genç kuşakların bu düzene karşı ses yükselttiğini ve Batı’nın çifte standartlarını sorguladığını belirtti. Medya sansürü, akademik baskılar ve siyasi tahakküme rağmen, öğrencilerden sanatçılara uzanan direniş hattının alternatif mecralarla büyüdüğünü ifade etti. Norton’a göre Filistin meselesi, artık yalnızca bir coğrafi mesele değil; Batı'nın kendi iç çöküşünü ve özgürlük anlatısının çürümüşlüğünü açığa çıkaran ahlaki bir turnusol kağıdıdır.
-
Prof. Dr. Salman Sayyid
Leeds Üniversitesi’nden Prof. Salman Sayyid, birçok İslam ülkesinin bağımsızlığının sadece kağıt üzerinde olduğunu, gerçek egemenlikten çok uzak olduklarını söyledi. Halk karar alma hakkına sahip değilse, bunun demokrasiyle ilgisi olmadığını vurguladı. Filistin’de yaşanan soykırımı izlerken müdahale edememenin büyük bir felaket olduğunu, uluslararası düzenin çöktüğünü ifade etti. “Televizyonlarımızdan acı çeken insanları koruyamıyorsak, bu sistemi yeniden düşünmeliyiz” dedi. Batı medyasının ve akademisinin direnişi küçük düşürdüğünü, Müslüman kimliğinin artık sadece yerel değil, küresel olarak ele alınması gerektiğini söyledi. Filistin mücadelesini ise “son Batılı sömürgeciye karşı küresel bir direniş” olarak nitelendirdi.
-
Norman Finkelstein
ABD’li siyaset bilimci ve insan hakları araştırmacısı Norman Finkelstein, Gazze’de yaşananların açık bir soykırım olduğunu ve ABD’nin bu katliamı destekleyerek kendi ahlaki değerlerini yerle bir ettiğini söyledi. DePaul Üniversitesi’nde akademisyen olan Finkelstein, açıklamasında, “Batı medyasının yaşananları örtbas etmek için organize bir sansür uyguladığını” vurguladı. Finkelstein, Filistin meselesinin sadece bölgesel bir çatışma olmadığını, insanlık tarihinin kara lekelerinden biri olduğunu ifade etti. ABD ve Batı’nın çifte standardının özgürlük ve demokrasi söylemlerini anlamsızlaştırdığını belirtti.
- Prof. Ilan Pappe
İngiltere Exeter Üniversitesi’nde modern Ortadoğu tarihi profesörü olan Ilan Pappé, İsrail’in Filistin topraklarında yürüttüğü politikanın “modern çağın etnik temizliği” olduğunu söyledi. Pappé, ABD’nin İsrail’e verdiği kesintisiz siyasi ve mali desteğin bu politikayı mümkün kıldığını belirtti. Batı ülkelerinin insan hakları söylemleriyle çelişen bu tutumlarını eleştiren Pappé, “Filistin davasının sadece bölgesel değil, küresel adalet ve insanlık meselesi olduğunu” kaydetti.
-
Prof. Angela Davis
ABD’nin Kaliforniya Üniversitesi, Santa Cruz kampüsünde filozofi ve siyaset bilimi profesörü Angela Davis, Filistin halkının işgal ve baskıya karşı haklı bir direniş verdiğini açıkladı. Davis, açıklamasında, ABD ve Batı medyasının bu direnişi “teröristlikle eş tutarak kamuoyunu yanıltmaya çalıştığını” söyledi. Bu durumun uluslararası adaletin katledilmesi anlamına geldiğini vurgulayan Davis, “Batı’nın Filistin karşıtı tutumu, küresel eşitsizlik ve baskının simgesidir. Bu mücadele sadece Filistin için değil, bütün ezilen halklar için özgürlük arayışıdır” dedi.
-
Prof. Noam Chomsky
Dünyaca ünlü dilbilimci ve politik yorumcu Noam Chomsky, ABD’nin İsrail’in insanlık dışı uygulamalarına açıkça destek verdiğini belirtti. Emekli Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) profesörü Chomsky, “ABD yönetiminin uluslararası hukuku hiçe sayarak işgale destek vermesinin Batı dünyasının gerçek yüzünü ortaya koyduğunu” söyledi. Chomsky, “Batı medyasının taraflılığı nedeniyle halk doğru bilgilendirilemiyor ve zulüm meşrulaştırılıyor” dedi. Filistin direnişinin ise haklı ve meşru bir mücadele olduğunu sözlerine ekledi.
AA