Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, bakanlıkta ağırlanan her iki ülkenin misyon temsilcilerine, Türkiye'nin yaşanan saldırılardan duyduğu rahatsızlık ve endişe açık bir dille iletildi. Görüşmelerde, sivil gemilerin hedef alınmasının bölgedeki istikrarı zedelediği vurgulandı.
Konunun ciddiyeti, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli’nin 29 Kasım’da yaptığı açıklamalarla zaten gündeme taşınmıştı. Keçeli, Karadeniz’de saldırıya uğrayan ‘KAIROS’ ve ‘VIRAT’ isimli gemilere dikkat çekerek, bu olayların Türkiye’nin Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisinde meydana gelmesinin yarattığı tehdide işaret etmişti.
Sözcü Keçeli, söz konusu hadiselerin sadece gemileri değil; bölgedeki seyir, can, mal ve çevre emniyetini de ciddi risklerle karşı karşıya bıraktığını belirtmişti.
Türkiye’nin yürüttüğü bu temaslar, savaşın Karadeniz sathına yayılarak daha geniş bir alanda tırmanışa geçmesini engelleme amacını taşıyor. Ankara, bölgedeki ekonomik çıkarlarının ve ticari faaliyetlerinin zarar görmemesi adına ilgili taraflarla görüşmelerini sürdürüyor ve Karadeniz'in güvenli bir ticaret rotası olarak kalması için inisiyatif alıyor.